Pages

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Seri İncelemesi : Vampir Akademisi / Richelle Mead


      Bu seriyi anlatmaya hiçbir zaman doymayacağım sanırım. Çünkü favori karakterimi bu seri sayesinde buldum. Richelle Mead'in mükemmel hayal gücüyle süperötesi karakterlerle ve heyecan dolu olaylarla tanıştım. "Eğer bir dilek hakkım olsaydı hafızamın kitap,müzik ve izlediğim her şeyin yer aldığı bölümün silinmesini isterdim. Böylece tekrardan o anların tadını büyük bir zevkle yaşardım." dediğim bir 'keşke' cümlesi VA serisi içinde geçerli. Seriyi ilk okuduğum zamanki heyecanla yine okumak isterdim. 

Serinin baş tanıtımı için ; VA

Bu yaz tatilim oldukça boş geçtiği için habire blog'a bi şeyler yazasım var. (Bu anların tadını çıkarmalıyım !) Blog'um da favorim olan her şeyi yazıcağıma kendime söz verdiğim için VA serisiyle yoluma aynen devam ediyorum. Umarım bu müthiş seriyi okursunuz. 2014-Mart'ta filmi de çıkacak ama öncelik kitabı okumak olmalı. O yüzden şimdi gömülün yazıma !

Rose : "O elbiseyi gördün mü?"
Dimitri : "Evet gördüm."
Rose : "Beğendin mi?" 
Dimitri cevap vermedi.
Rose : "Eğer dansta onu giyersem ünümü tehlikeye atar mıyım?"

Dimitri : "Okulu tehlikeye atarsın."



Buz Öpücük ; Serimizin ikinci kitabına nedense bayılıyorum. Çünkü şu favori karakterim diye sayıkladığım ayyaş ve keş geliyor. (Evet,yanlış duymadınız.) Kitabın konusunu boşverin. Adrian Ivashkov'la tanışın. Nerde kötü alışkanlık,Adrian orada. Sigarası, alkolü, kadınlara düşkünlüğü... Bu kitapta elbette bizim asi kızımız Rose'a takıntılı oluyor. İlk başta ciddiye almıyorsunuz ama Ivashkov feci halde takıntılı oluyor. Parfüm dolu kutular, iltifalar, habire karşısına çıkıp "küçük dampir" demeleri falan... Serseri, kendinden emin, Kraliçe'nin yeğeni olduğu için hafif şımarık olması, ona tutulmamam için bahaneler değil. Beyfendinin bir de ruh gücü var. Prenses Lissa gibi... Kitapta Adrian dışında pek eğlenceli bir şey yok :P Rose-Dimitri olağanüstü birbirlerine karşı çekimleri devam ediyor ama  Tasha (Christian Ozera'nın halası) ortaya çıkınca işler kızışıyor. Çünkü Dimitri'yle oldukça yakınlar. Mason ise Rose'a olan sevgisi giderek artıyor. Baş düşmanları Strigoiler ise yerlerinde durmuyorlar. Yani kısacası bu kitap felaketlerin sinyalini veriyor...

Ona sinsi bir bakış attım.”Bana Rusça küfür etmeyi öğretirsen ,dilinizi yeniden değerlendirebilirim.”
“Zaten çok fazla küfrediyorsun.”
“Sadece kendimi ifade etmeye çalışıyorum.” 


Gölge Öpücük ; Serinin dönüm noktası olan kitaba merhaba deyin ! Yazar, işlerin kızışacağını ve hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmayacağını açık bir dille bu kitabın sonunda belli etmişti. Bu kitabı okurken feci hastaydım. Yorganın altından zorla kitabı okuyordum. Kitap bitince o hastalığa salya sümük ağlamak eklendi. Sonunda nedense ağladım. Duygusal anlarımdan biriydi sanırım. :D Rose'un mezuniyeti yaklaşmıştı fakat St. Vladimir Akademisi Strigoilerin saldırısına uğrayınca ortalık fena karıştı. Rose, hayatını değiştirecek bir yol ayrımına girmişti. Ya en yakın arkadaşının yanında kalacaktı ya da aşkının peşine düşecekti. Onu öldürmek için !  Ne kadar sancılı bir durum değil mi ? Kitap bitince zaten kendimi direk 4.kitabın kollarına attım....

Kalbim durdu. Dünyam durdu.
En çok değer verdiğin şeyi kaybedeceksin...
Rhonda'nın bahsettiği ben değildim. Dimitri'nin hayatı bile değildi.
En çok değer verdiğin şeyi.
Kaybettiği ruhu olmuştu.


Kan Sözü ; Kesinlikle serinin en "Ne yaptın yazar sen ya ?", "Olamaz.İşte şimdi ayvayı yediler.", "Yok canım daha neler ?", "Kitabı fırlatmak istiyorum.Şimdi ne olacak?" kitabıydı. Yazarda bu durumu kabullenmiş olacak ki "Okuyuculardan bir çok mesaj aldım. Kitabı fırlatanlar bile olmuş." demiş bilmiş bilmiş. (Yine de çok seviliyorsun Richelle Mead!) Rose'un korkulu rüyası gerçekleşmişti. İmkansız aşkı, Strigoi olmuştu ve onu avlaması gerekiyordu ama elbette yapamadı. Bunun sonucunda baya acı çektiği gerçeği var... Okurken bende Rose'la birlikte süründüm diyebilirim. Serinin patlama noktası olarak bu kitabı gösterebilirim. İyi yönleride vardı. Rose, Rusya'ya giderek Dimitri'nin ailesiyle tanışmış oldu. Ama Strigoi Belikov yerinde durmamaya yemin etmiş gibi. Kitabın sonunda Rose'a bir mektup yazmış ki... "Nerede 5.kitap, rahatsız etmeyin beni." dedirten cinstendi.

"İlk dersimi unutmuşsun: Tereddüt etme."

Ruh Bağı ; Bu kitapta heyecan aynen devam ediyor. Rose'un önünde iki seçenek vardı ; ya ölecekti ya da öldürecekti ama asi kızımız kalbinin sesini dinlediği için yanlışı seçti. Akademi'ye geri dönmüş olsa bile aklı hala Dimitri'deydi. Bu sefer kovalamaca tam tersine dönmüştü. Dimitri,Rose'un peşine düşmüştür. Ve bir de Adrian Ivaskov meselesi var... Gölge Öpücük'te Rose gitmeden önce Adrian'dan para almıştı ve bunun karşılığında ona bir şans vereceğine dair söz vermişti. Şimdi aklı Dimitri'de olsa bile Adrian'la bir ilişki yaşamaya başlamıştır. -Onların sahnesini okurken krizlere girdiğim gerçeği var elbette.-  Bu kitapta bir çok olay oluyor. Okurken resmen başım dönmüştü. Rose ve arkadaş grubu bir mucizenin peşine düşerler. Ve imkansız gibi görünen mucize gerçekleşir. Ama bu sefer Rose'un başı derttedir. Cinayetten suçlu bulunarak tutuklanır. Bakın şu işe... Dimitri'yle aralarındaki buzlar yetmiyormuş gibi hapishanenin parmakları arasında yer alıyor.

"Savaşırken çok güzel görünüyorsun," dedi Dimitri. "Cennetin adaletini dağıtmaya gelen bir intikam meleği gibisin."
"Komik," dedim, kazığı tutuşumu değiştirirken. "Zaten bu yüzden buradayım."
"Melekler de düşer, Rose."


Son Fedakarlık ; Serinin son kitabına merhaba deyin ! Okumaya kıyamıyorum diyordum kitap ne ara bitti bilmiyorum. Seriyle birlikte bende bittim. Yine macera ve aksiyon tavan yapmıştı. Aşk üçgenine hiç girmiyorum... Rose'un bir seçim yapması lazımdı ve seçimi sayesinde Adrian gibi benimde kalbim fena kırıldı. Aslında Dimitri'yi seçtiği için acaip mutlu oldum. Çünkü öyle olması gerekiyordu.Ama serseri, ayyaş, keş aşığımız kalbi kırılınca çok fena oluyormuş onu anladım... Her neyse. Rose seçim yapabildiğine göre katil suçlamasından kurtulmuş gibi görünüyor. Ama hiçbir şey görüntüğü gibi değildir. Katili öğrenince şoka girmiştim. Ve Rose suçsuz olduğunu kanıtlamak için arkadaşlarının hazırladığı kaçış planı sayesinde firardadır. Ne kadar mantıklı bir durum değil mi ? Suçsuz olduğunu kanıtlamak için kaçıyor. :D Gerçekten çok heyecanlı bir kitaptı. Son sayfaları okurken aklım başımda değildi zaten. Yazar seriyi dört dörtlük bir kitapla bitirmiş.

Adrian: ''Seni sevdim! Seni sevdim ve sen beni yok ettin. Kalbimi alıp parçaladın. Kazık saplasan daha iyiydi!''

Son kitapla beraber VA maceramda sona erdi. Seriyi okuduğum için acaip mutluyum. Adrian Ivashkov'u tanımakla, seri benim gözümde seviye atlayıp bir sürü artı puan kazandı zaten. :D Richelle Mead, her ne kadar her fırsatta Ivashkov'a acılar çektirse de favori karakteri olduğunu biliyorum !!!

Not: Serinin ilk 3 kitabının kapak görüntüleri gerçekten çok itici. Ama buna dayalı olarak seriden uzak durmayın. Dışı ne kadar kötüyse içi bir o kadar mükemmel. Serinin son 3 kitabının kapak görüntüsü için laf yok. Önemli olan VA'daki  sürükleyici olaylar ve karakterler.

Sevgiler,öpücükler ; Jane

1 yorum:

  1. Bence ücüncü kapak kötü değil zati yeni kapak yqptilar.
    Bende adriana öluyorym zati kim onu oyniycak diye arastirma yaparken bu site cikyi
    Forever Adrian

    YanıtlaSil