Pages

31 Ağustos 2013 Cumartesi

Kemikler Şehri'ne Hoşgeldiniz !


Şu ön yargılarımı acilen ortadan kaldırmam lazım. Dün film için çok heyecanlanan ama çok beklentisi olmayan biriydim. Şuan ise "filmi bir an önce tekrar izlemek istiyorum" modundayım. Bunun sebebi ise Jace Wayland'ı oynayan Jamie Campbell Bower yüzünden. (İsmide baya uzun. Biz ona kısaca Jamie diyelim.) Jace rolü için ilk seçildiğinde yüzümü buruşturup, bu filmi izlemem demiştim. Çünkü seriyi çok sevmemi bırakın Jace karakterini acaip çok seviyorum. Hayalimdeki Alex Pettyfer'dı ama beyfendi rolü kabul etmemiş sanırım. Her neyse... Jamie yüzünden film çekilirken tüm ekibe anti olmuştum resmen. Tabii son bir hafta kala film için çok heyecanlandım. Sonuçta favori serimin ilk filmi... Twilight serisinden sonra ilk defa favori serimi sinema da izleyecektim. Artık Jamie'yi dert etmiyordum. Kitap ayrı film ayrı... Gelin görün ki filme tutuldum ! Bazı yerlerde hayal kırıklığına uğradım mı ? Elbette, her kitaptan uyarlanan filmlerde mutlaka bir değişiklik olur. Yapımcılar,senaristler ya da oyuncular her hayranı aynı şekilde memnun edemez. Ki Kemikler Şehri oldukça kalın bir kitap. (580 sayfa) Ve dolu dolu bir kitap. Baya olaylar oluyor. Eh, ekip hepsini bire bir filme aktarması... imkansızdı. Bazı minik detayları atlamışlar. İyi olmuş aslında ama filmde görmeyi beklediğim yerleri göremeyince bendeki hayal kırıklığını bir düşünün ! Neyse ki bunu da bir şekilde halletmişler. Filmin sonunda sırıtarak, sanki aksiyon sahnelerinde kendim yer almışım gibi sarsılarak çıktım. 
Yeni dönemin yeni müthiş serisine, Kemikler Şehri'ne Hoşgeldiniz ! 
Tabii ki yorumum burada bitmiyor. :D Bir kitap kurdundan, bu kadar kısa, film yorumu bekleyemezsiniz. Gerek övüp, gerek yerden yere vurma sırası. Şaka bir yana o kadar acımasız olamam. Çünkü filmin hakkını vermişler... Eğer kitabı okumayıp, ilk filmi izleseydim mükemmel bir film olduğunu söyleyebilirdim. Fakat kitabı okumuş biri olarak 'mükemmel' diyemem ama çok çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Kitapla film karşılaştırılırsa ; kitaptaki minik detaylar filmde yer almamış. Mesela ; Hodge'un omzunda duran kuşu Hugo, Enstitü'deki haylaz kedi Church, Jace'in odası (şahsen merak ediyordum), Luke'un kurt adam olma hikayesi, Isabelle'nın mutfak macerası :D , vampirlerin motosikletleri... Gibi, kitapta geçen eğlenceli ve gizemli yerler yoktu. Filmde olmamaları gözüme çarptı ama yokluklarını aramadım.
Amma ! Filmde görmek istediğim sahneler olmayınca surat astığım gerçeği var elbette. En önemlisi Jace'le Clary'nin vampirlerin ininden kaçarlarken motosikletle uçmaları, Simon'ın sıçan hali... Bu iki sahne kitapta favori bölümlerimdi. Hele o uçan motosiklet sahnesini gerçekten görmek istedim. Fakat yoktu. Sanırım zorlayıcı bir sahne olucağını düşünüp, kaldırmışlar. Bende kendi hayal dünyama sakladım o sahneyi.Kitaptaki bazı önemli sahneler filmde farklı bir versiyonla yer almış. Açıkçası çok göze batmadı. Hoş durmuş hatta. Bkz ; Kitapta Clary ve Jace'in vampir inine sadece ikisi gidiyorlardı ama filmde Isabelle ve Alec'de vardı. Valentine ile yüzleşmek için Clary ve Luke eski ve terkedilmiş bir hastaneye gidiyorlardı ama yüzleşme ve savaş sahneleri Enstitü'de tüm ekiple gerçekleşmiş. Simon'da dahil. :D Sonracığıma... Valentine, Jace'i kaçırıyordu, Hodge Enstitü'den kaçıyordu. Ama bunlar filmde yoktu. Son sahneler komple Enstitü'de geçmiş. Ki bu değişiklik hoşuma gitti. Farklı bir hava yaratmış. Bunlar benim için sorun değildi. Ve kitapta yer almayan ama filme özel ek gelmiş sahnelerde vardı ki bunlar acaip hoşuma gitti. Hatta filmde favori sahnelerim oldu. Spoiler olmaması için burada yazmak istemiyorum ama kitabı okuyup, filmi izleyenler hemen farkı anlayacaklar. :D İpuçları ; Piyano ve Geçit.
Kitaptaki en 'romantik' sahne olan Sera bölümünü elbette filmde gördük. Açıkçası o sahneyi doğru düzgün izleyemedim. Tek suçlusu arka planda çalan Heart by Heart şarkısı yüzündendi ! Bir Lovatic (Demi Lovato hayranları) olarak şarkıyı dinleyerek,söylemekten Jace'le Clary'e odaklanamadım. Resmen şarkının büyüsüne kapıldım. :D Ama Sera sahnesi gerçekten tam hayal ettiğim gibiydi.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki filmin ilk yarısı komple kitapla aynı, bir sonraki yarısı ise değişiklikler katılarak daha çok renk katmış filme.
Kitabı, filmden önce, yine okuduğum için tüm sahneler ve replikler aklımdaydı. Açıkçası bazı sahnelerde aklımda kalan replikleri görmek istedim. Ve görünce nasıl mutlu oldum anlatamam. Bu sanki senaryoyu herkesten önce okumuş hissi veriyor. :D Onun dışında... oyunculardan çok memnun kaldım. Tamam, hepsi hayalimdeki Ölümcül Oyuncaklar karakterleri asla olamaz. Özellikle Jamie. -.- Ama bunlar filmde gözüme battı mı ? Hayır. Jamie dışında. Pekala, adama gıcığım belki bu yüzden çok memnunyetsiz duruyorum ama rolünün hakkını vermiş, Jace'deki o muhteşem havayı ve espriyi hissettim. Çünkü kitapta Jace, gülmese bile söylediği sözler insanda bir gülümse yaratıyor. Bu sayede filmde oldukça güldük ve eğlendik. O havayı yarattığı için Jamie'i tebrik etmek lazım. Fiziksel bakımdan ise cıkss,olmamış. Belki kilo alıp, kas yaparsa ve saç şeklini düzeltirse bir sonraki filmde Jamie benden tam not alır. Senden ümidim var Bower !
Baştan sırasıyla ; Clary, Jace, Simon, Isabelle, Alec, Magnus, Valentine
Diğer karakterlerden zaten daha seçimler sırasında memnundum. Lily Collins'i daha Hollywood'da çok tanınmadan önce seviyordum. (Abduction filminden.) Clary karakterine cuk oturmuş, hakkıyla rolünü vermiş. Ayrıca kızıl saç, müthiş yakışmış. Rober Sheean'da Simon için seçildiği zaman çok sevinmiştim çünkü hayalimdeki Simon'la birebir diyebilirim. Özellikle Clary'e aşkını itiraf ettiğinde hayran kaldım. Beni fena etkiledi. Filmde Team Simon'cı olabilirim. :D Lena Headey, favori oyuncularımdan biri. Onu ilk Terminatör dizisinde izleyip, oyunculuğuna hayran kalmıştım. Clary'nin annesi Jocelyn'i canlandıracağını duyduğumda bu kadar mükemmel bir seçim olamaz demiştim. Ki beni hayal kırıklığına uğramadı. Jared Harris ! Adamım benim, tam Hodge karakteri için uyumlu. Kendilerini Fringe dizisinde izlemiştim. Orada da kötü adamdı burada da hafif kötü adam rolünde. :D Bunların dışında... Alec, Isabelle ve Magnus'u oynayan oyuncuları da sevdim. Gözüme batmadılar. Alec'i oynayan kişi bana çok yaşlı gelmişti ama cuk diye oturmuş role, Isabelle kitapta siyah saçlıydı filmde ise kahverengi saçlı ama oynayan kişi süperdi. Özellikle aksiyon sahnelerindeki performansı tam koltuğa yapışmalıktı. Magnus Bane ise... Kitapta çok farklıydı gözümde. Filmde biraz sönük kalmış gibi ama adamı nedense sempatik buldum. :D Valentine için diyeceğim ise... adam kitapta sarışın filmde esmer... Ama esmer halini daha çok sevdim sanırım. Piskopat bir karakteri ancak bu kadar güzel oynayabilir. :D Ah unutmadan.Luke'u oynayan adamı takdir ettim. Hayalimdekiyle aynıydı. Bayıldım ! Sessiz Kardeşlere gelirsek... Kitaptaki görünümleriyle tıpa tıp aynılardı. Korkunçlardı ! Bu da beni memnun etti.
Sanırım çok uzun bir yorum oldu. Ama ayda yılda bir böyle yorum yapıyorum. Ayrıca Ölümcül Oyuncaklar serisi benim için çok değerli.Elbette bir sürü detaylara girerim. :D 
Pekala, gerçekten son olarak... Filmdeki aksiyon sahnelerine aşık oldum. Sırf o sahneler için tekrar izlemeye sabırsızlanıyorum. Müthişti. Zaten aksiyon delisi bir insanım. İzlemesi ayrı bir zevk verdi. Film çıkışında oradan oraya uçmak falan istedim. Eğer bir gün oyuncu olup -ki bu kesinlikle olmayacak gibi- bir aksiyon filminde yer alırsam dublör kullanmam. Aksiyon gibisi yok !
Sevgili,sabırlı okuyucular. Yorumum buraya kadar. Filmi izleyin derim. Ama öncesinde kitabı okuyun derim.Ya da ne yapmak istiyorsanız onu yapın derim :D Jane'in çenesi çok düşmeden önce :
Kocaman sevgiler ve öpücükler ; Jane !

Sera sahnesinde çalan ve beni fena etkileyen şarkı ; Heart by Heart - Demi Lovato. Sadece bu şarkı da değil, filmin soundtrack'ını alt üst edin derim. Çünkü blog'dan çıkar çıkmaz yapacağım ilk iş o. Film müziklerine bayılıyorum !

3 yorum:

  1. Hepsi için sana katılıyorum ama trk bir farklılık var oda ben Jamie Campbell Bower a ağşigim hatta Edward a olan aşkımı bile aştı onun filmde olduğunu duyunca sevinçten havalara uctum ve filmle ikgili bütün sayfaları dedikodulati haberleri yenilikleri oyuncuları hepsini araştırdım ve filmin bbüyüsüne hemen daldım ama sonlarında biraz sıkıldığımı söylemem gerek. Yinede tam anlamamiyla harika!!!!!!!!!!!!!!!!!

    YanıtlaSil
  2. Oha bazi yerler disinda.tam benim duygularimi anlatmissin :DD neyse acikcasi buraya filmde Jace in piyanoda caldigi notalari bulmak icin.gelmistim ama yorumunu okuduktan sonra piyano notalari unrumda degil -_- (en azindan bulursan yanitlarmisin :D)

    YanıtlaSil
  3. Herkese iyi günler, Dr Ajayi adında bir büyü ustasıyla yaşadığım deneyimi paylaşmak istiyorum, o çok güçlü bir adam, ataları tarafından farklı yaşam sorunları olan insanlara yardım etmek için kutsanmış, hayatımın en kötü evresini yaşıyordum çünkü kocam birdenbire boşanmak istediğini söyledi, nerede hata yaptığımı sordum ama cevap vermedi onun yerine evden taşındı bu çok garipti bu yüzden yardım arıyorum o zaman Dr Ajayi ile tanıştım. çevrimiçi yazımda, durumumu ona biraz danıştıktan sonra açıkladım, kocamın sekreteriyle birlikte çalıştığını ve onun büyüsüne kapıldığını öğrendim, büyük büyü ustası bana ne yapmam gerektiğini söyledi ve ben de onun talimatlarına uydum. Bugün, gururlu bir kadınım çünkü kocam evde benimle ve ikinci çocuğumuzu bekliyoruz, büyü yapan Dr Ajayi sayesinde, herhangi bir sorun için bir büyü tekerinin yardımına ihtiyacınız varsa Dr Ajayi haklı mükemmel ve güvenilir bir sonuç için kişi. Viber veya WhatsApp numarası ile iletişime geçin: +2347084887094 veya E-posta: drajayi1990@gmail.com

    YanıtlaSil