Pages

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Seri İncelemesi : Gece Avcısı - Jeaniene Frost


        Geçenlerde duydum ki Gece Avcısı serisi 9.kitapta değil 7.kitapta final oluyormuş. Yazarımız böyle bir karar almış. Bence çok da iyi yapmış. Çünkü serisinin konusu daha ne kadar gelişebilirdi, bilemiyorum. Bones'u iyi hatırlamak istiyorum. Kitaplarını zorla, sıkılarak okumak istemiyorum. O yüzden bu habere sevindim ve seriyi incelemeye aldım. :D
Seriyi okumayanlar ya da okumaya başlayacaklar için bu yazım iyi bir fırsat olabilir. Çünkü kitapların sıralanışı biraz karışık. Yazarımız habire ek kitap yazdığı için bende zor takip ettim ama sonunda doğru düzgün okuyabildim. :D Ve elimde okunacak 6.kitap ile yan seriden bir kitap daha var. (Vlad'ın hikayesi) Onları bir kenarda bekletip, seri incelemesine başlıyorum !
İlk kitabın konusu için : Mezarla Randevu
Not : Kitapların kısa özetlerinde ve yorumlarımda minik spoiler olabilir. İlk kitabı okumamış olanlar ya da seriyi okumakta olanlar ekstra bilgi öğrenmemeye dikkat etsin.:D

Tek Ayağı Mezarda : Bones ve Kediciği yine beraberdir ! Cat, gizli bir görevde olsa da Bones onu tekrardan bulur ve bu sefer hayatının aşkını bırakmamaya emindir. Cat'in annesi Bones'a hala sinir olmakla beraber bizimkiler sonunda Cat'in babasını buluyorlar. İntikam almak isterken önlerine bir kaç engel çıkıyor. Bazı vampir kuralları... Bu kural sayesinde Bones, tamamen Cat'e sahip oluyor diyebilirim. Bu kitapta serideki favorimlerimden biri. Hem Cat'in yeni ekibi hem Bones'un tavırları ve sıkmayan,daha çok heyecanlandıran aksiyon-macera son hız devam ediyor. Özellikle Cat'in, en yakın arkadaşı Denise'in düğününde Bones'la karşılaşması çok hoşuma gitmişti. Oh be, sonunda demiştim. :D Bones ve özlü sözleri elbette yine kırdı geçirdi beni. Ve aynı zamanda eritti... Bones'un geçmiş yaşamıyla ilgili bilgiler öğrendikçe ağzım beş karış açık kaldı ve kahkahalara boğuldum diyebilirim. Çok güzeldi ya, yazarın hayal gücünü bu kitapta ta çok sevdim. :D
"Kedicik, bir karar vermelisin. Ya burada kalıp uslu duracağız ya da şimdi gideceğiz ve sana söz veriyorum, eğer gidersek..." Eğildi ve sözleri dudaklarıma düştü. "Uslu durmayacağım."

Mezarın Dibinde : Bu sefer Bones'un atası olan Mencheres'in başı beladadır. Ama bizim süper ikili yine iş başındadır. Olay, tarih öncesine dayanıyor. Patra, çok güçlü ve usta bir vampir. Zaten bizimkileri de oldukça zorluyordu. Yine de Bones, Mencheres'den bazı güçler alarak daha kuvvetli ve güçlü oluyor. Vee bu kitapta Vlad'la tanışıyoruz. Kendileri şu çok meşhur vampir Dracula aslında. :D Yazar güzel bir ironi yakalamış. Ama Vlad'ın Dracula olduğuna bin şahit ister yani. Adam, manyak bir şey. Çekiciliğini geçtim eğlenceli, sempatik ve kendinden emin. Şöyle bir hayal edince... "ufuuu" oluyor insan. (Bu da ne demekse,ağzıma dolanıp kaldı işte.) Kitapta ekstra olarak büyü, zombiler ve hayaletler vardı. (Aklıma Anita Blake gelmişti.) Hayaletler, vampirler tarafından görmezden geliniyor ama Cat bir tanesi sahip edindi gibi bir şey. :D Ayrıca çokta sevimli. Son olarak bir sahne vardı ki... Eğer gerçekten öyle bir şey olsaydı yazara değil nefret,tehdit mailleri direk uçağa biner o kadını parçalardım. Aklım başımdan gitti. Birde Cat'in halini düşünün... Neyse, güzel ve yine eğlenceli bir kitaptı. Bir kaç sene önce, yaz tatilinde okumuştum. O sıralar kitapları manyak gibi hızlı bir şekilde bitiriyordum ve bu kitap gündüz başlamamla gece bitmişti. Yine de olayları hatırlıyormuşum. :D
"Benim için her zaman önceliklisin,Kedicik."

Mezara Mahkum : Bu sefer Kediciğin başı büyük büyük bir belada. Bones, bu işin altından nasıl kalktı, hayret ettim ve gerçekten heyecanlıydı. Kitap hem güldü kırdı geçirdi hemde fena duygusala bağladı. Gregor adındaki bir vampir Cat'in rüyalarını ele geçirmeye başlamıştır. Bir tür rüya hırsızı. Rüyalarına girip düşüncelerini okuyabiliyor ve nerede olduğunu bilebiliyor. Ve habire "sen benim karımsın" deyip duruyor. Tabii bu durumda bir de Bones'u düşünün... Adam zaten korumacı, Kediciğe deli gibi aşık. Piskopat bir rakibi ortaya çıkar. Yazar ortalığı fena karıştırmış.Bu yüzden bizim süper ikili ciddi kavgalar etmeye başlar. Cat'in geçmişindeki bilinmeyen sırlar, rüya hırsızı sayesinde ortaya çıkar. Mencheres'de farkında olmadan bu işe bulaşmış. Bazı yerlerde mahvoldum. Bones'u çok farklı bir şekilde görüyoruz. Resmen korkudan tüylerim diken diken oldu. Cat, artık kaçıcak delik aramıştır. :D Hep duygusal ve sinir bozucu olaylar yoktu. Cat'in annesinin başına öyle bir şey geliyor ki... Gülmekten yerlere yattım. Acaip eğlenceliydi. :D Ve Kedicik, sonlara doğru bambaşka bir 'çeşide' dönüşüyor. O sahnede de az gülmedim. Zavallı Bones, hep Kedicik'ten çekiyor. :D Kitabın sonunda "Vay be, ne heyecanlı bir kitaptı.Sanki saatlerdir koşuyormuşum gibi hissettim." dedim. Gerçekten serinin en heyecanlı ve en merak uyandırıcı kitabıydı.
"Benim karım yok." -Bones

Yan Seri Hakkında Bilgi ; Yazarımız 4.kitaptan sonra Gece Avcısı serisine 2 kitaptan oluşan mini bir yan seri oluşturmuş. 5.kitabı okumadan önce bunları okumak şart. Çünkü bu iki kitapta pek çok olay gelişiyor ve Cat'le Bones'da işin içinde. Direk 5.kitabı okursanız bir çok yeri anlayamayabilirsiniz.

Yan Seri 1- Kızıl Damla : Yan serimizin ilk kitabında Cat'in en yakın arkadaşı Denise ile Bones'un dostu Spade başroldeler. Denise, ikinci kitapta evlenen biriydi ama bir kitap öncesinde tahlihsiz bir olayla eşini kaybeder. Ve bu kitapta ise başı beladadır. Yardımına Spade koşar. :D Spade'i ilk tanıdığımdan beri sevmişimdir. Adamın ayrı bir havası var. Eh bu kitapta farkını ortaya koydu. Elbette Bones hala ilk'im. :D Aksiyon zayıftı. Romantizim güzeldi, idare eder. Ian karakteri ise -sanırım bu karakteri ikinci kitapta tanımıştık- bu kitapta fenaydı. Ian'ı da severim. Eğlenceli ve sempatik biri. Bu kitap sayesinde daha da çok sevdim. :D Kitabın sonunda Denise, şekil değiştirici oluyor. İşte o sahneler gerçekten komikti. Baya gülmüştüm. :D Bu kitapta işin içinde iblisler falan vardı. Değişik bir konusu vardı. Jeaniene yazmış, bize de okumak düşer. Ian ve Spade açısında çok güzel ve eğlenceli bir kitaptı. :D

Yan Seri 2 - Sonsuz Karanlık : Sanırım en işkenceli kitap buydu. Hatta bir ara yarım bıraktım, artık dayanamıcam bu ne böyle diye. Ama sonra tabii kitapları yarım bırakmaya kıyamadığım için devam ettim ve memnum kaldım. :D  Bu kitapta şu meşhur Mencheres ve insan olan Kira anlatılıyor. Tahlihsiz bir olayda karşılaşırlar. Sonrasında Mencheres, Kira'nın peşini bırakmaz elbette. Aralarındaki iletişim beni fena sıktı. O kadar bunaltıcıydı ki... Gerçekten. İkisininde düşünceleri aynen şöyleydi ; "Acaba benden hoşlandı mı ? , Bana niye böyle davranıyor ? Şuanda ne düşünüyor ? Acaba yanlış bir şey mi yaptım ?" Öyle mıymıy bir kitaptı. Jeaniene bu kitabı yazarken hangi alemdeydi merak ediyorum. Tamam, iyi yönleride vardı. Çoook eski bir vampir olan Mencheres'i 20'lik hayal etmek süperötesiydi. Adam bir taş,efsane. Yakışıklı,dinç,güçlü,varlıklı daha ne olsun. Başındaki belaları saymıyorum bile. :D Ve Mısır Firavunu olduğu için kitapta Mısır Mitolojisiyle ilgili güzel bilgiler vardı. Bu hoşuma gitti. (Bir mitoloji meraklısı olarak...) Kira'ya değinmek istemiyorum. Allasen, kadını hiç mi hiç sevemedim. Kitap bittiğinde "oh be" dedim. Bu yazar yan seri yazmamalı. Yazarsa Ian'ı yazsın. :D Her neyse. Zorunlu olduğu için okudum, atlattım. Belki okuyacak olanlar beğenebilir. Hatta bazı okuyuculara kitaba bayılmış bayılmış ! Zevklerine,düşüncelerine sonsuz saygım var. Fakat ben beğenmedim. :D

Mezarın Yüzü : Seri uzadıkça sanki kitaplar biraz sıkıyor mu, ne ? Yazarın hayal gücünü, dilini ve kitabı okurken güldürmesini gerçekten çok seviyorum. Hatta diğer yazarlardan en güzel farkı şu ; kitapların başında kendinizi çok heyecanlı bir aksiyon ya da macera sahnesinde bulabilirsiniz. Daha ilk cümleden Bones ve Cat düşmanlardan kaçarak, uçuyor olabilir ya da etrafta bambaşka şeyler uçuşa geçmiş olabilir. :D Ama gel gelelim bu kitaba... "Jeaniene, serin çok güzel, Bones&Cat efsane, ekstra olarak Ian,Vlad ve Spade gibi mükemmel ve eğlenceli karakterlerin var. Hayal gücün artık bu karakterlere yetmiyorsa, tadında bırak." demek istiyorum. Bu kitabın konusunda ise gulyabaniler ön plandaydı. 4.kitapta dile getirmediğim bir karakter vardı. Apollon. Gulyabanileri kışkırtması sonucu vampirlerle bir savaşa sürüklenirler ve Cat'i bunu durdurmaya çalışmaktadır. Yarı vampir olan Cat'in, gulyabanileri durdurabileceği düşünülmektedir. Bu durumda Bones'la beraber Vuudu Kraliçesi Marie'den yardım isterler. Yan serilerden sonra Bones ve Cat'i okumak gerçekten çok iyi geldi. Ama aralarındaki o muhteşem bağın tadını alamadım. Kitaba Vlad çok eğlence katmış. :D Onun dışında... Çeviride farklılıklar vardı. Sanırım çevirmen değişikliği yüzündendi. Bizim Cat, Kızıl Melek iken bu kitapta Kızıl Azrail olmuş. Kitap sıkıcı değildi ama yazar kendini tekrarlamış gibiydi. Artık bir son vermeli. Ve son kitaplara doğru Anita Blake tadı vermeye başladı. Gulyabaniler, zombiler falan... Hadi hayırlısı. :D 
"Sen benimle olduğun sürece bununla baş edebilirim," deyip yüzüne dokunmak için uzandım. "Seninleyken her şeyle baş edebilirim."
"Hep yanında olacağım Kedicik. Daima." Bones dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. 
Evin içinden Vlad'ın alaycı sesi yükseldi. "İhtiyacım olduğunda neden ortalıkta mendil olmuyor?"
***
Bones:"Atla."
Aşağıdaki Missisipi'nin çalkalanan sularına baktım. "Boşanmak istediğini söylemeye çalışıyorsan..."
"İstesende boğulamazsın," dedi Bones eğlenerek. "Neredeyse bir senedir nefes almıyorsun. Şimdi tereddüt etmeyi bırakta atla. Uçmayı öğrenmenin en iyi yolu bu."
"Daha ziyade çığlıklar atarken düşmeyi öğrenmenin bir yolu gibi görünüyor."
Seriye dair son olarak söyleyeceklerim ise ; Bu seriyi gerçekten çok seviyorum. Tamam, her çıkan yeni kitabını ayaklarım popoma değecek kadar koşup, kitapçıya saldırmıyorum. :D Ama fırsatım olduğunda alıp, okuyorum. Kitaplarda kolay kolay çiftleri sevmem. Yani erkek karakteri çoook severim ama partneri hiç hoşuma gitmez, söylene söylene okurum. Ama bu seride Bones&Cat çiftini çok seviyorum. Bu benim için çok önemli. Yine de dediğim gibi bu seri artık bitmeli. -Ki yukarıda haberini verdim 7.kitap sonmuş.- Umarım sizlerde severek okursunuz. Okunması gereken bir seri diyorum. -Yan seriler için yorum yok.-

Sevgiler, öpücükler ; Jane

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder