Pages

9 Ekim 2022 Pazar

Kitap Yorumu: Malibu'da Son Parti - Taylor Jenkins Reid

 Herkese iyi akşamlar!

Geçtiğimiz hafta müthiş bir kitap okudum! Taylor Jenkins Reid (TJR)'i geç keşfedenlerden biriyim. Önce Evelyn Hugo'nun Yedi Kocası'nı sonra Daisy Jones ve The Six'i okuduktan sonra yazarın pek hayranı oldum. Fakat geçmişte Yabancı Yayınları'nın bastığı diğer kitaplarını henüz okuma fırsatım olmadı. Güncel kitaplarıyla yola devam ediyorum.

Malibu'da Son Parti, bizde bu yaz, yurtdışında ise geçen yaz yayımlandı. Hem ismiyle hem konusuyla hem de kapağıyla çoook ilgimi çekti. 

Yine bir aile dramı, yine fedakarlıklar, yine ihanetler havada uçuştu. Kitapta bir geçmişi bir de şimdiki zamanı okuyoruz. Yazarın, zaman dilimleri arasında geçişleri mükemmel diyebileceğim kadar akıcıydı. Birden fazla karaktere odaklanıp sahneler hızlı hızlı geçmesi, bana sinematik bir anlatım olarak geçti. O yüzden ba-yıl-dım! Özellikle son sahnelerdeki hızlı ritim, bir sahneden diğerine geçerkenki heyecan iştah kabartan bir okumaydı. Gözlerim deli gibi sayfaları deldi.

Ana karakterimiz aslında Nina Riva. Dört kardeşin en büyüğü, ünlü bir sörfçü ve süpermodel. Zengin, Hollywood'da isim yapmış biri. Riva kardeşleri Jay ve Hud, Kit ise yan karakterler gibi gözükse de hepsinin hikayesi bambaşka bir şekilde birleşiyor. 
Nina kimdir, hayatı nasıl gidiyor derken yazar bizi geçmişe götürüyor ve Nina'nın anne babasını ele alıyor. Nasıl tanıştılar, nasıl evlendiler, babası Mick nasıl ünlü oldu, kariyerini nasıl şekillendirdi, bu dört çocuk nasıl dünyaya geldi gibi çok kapsamlı soruları ele alan bu geçmiş hikayede entrikalar, ihanetler, dramalar eksik olmuyor. Yüksek tempolu bir hikaye sizi bekliyor diyebilirim.

Diğer yandan Nina Riva, bu ününü nasıl kazandığını, anne babasının yaşadıkları olayların kendi üzerindeki etkisini ve günümüzde düzenlediği o BÜYÜK PARTİ'nin amacını anlatıyor. 

Malibu, Ağustos 1983

Aman Tanrım dedim! Çok ama çok etkileyici bir okumaydı benim için. Yolda gidip gelirken okudum ve ilk defa dikkatimin dağılmadığı bir kitap oldu. Tek solukta okudum. Size tavsiyem, ara vermeden bir solukta okuyun. (Çeviri zaten efsane!) İşte o zaman kitabı sindirmek zor olacak. :) Kitabı bitireli 3-4 gün oluyor, anca yazabiliyorum.


TJR ne yazsa okurum modundayım artık. Eski kitaplarını da okuyacağım mutlaka. Bir sonraki kitabı Carrie Soto Is Back, yurtdışında yayımlandı. Carrie karakterini, bu kitapta görüyoruz. Nina'yla bir şekilde yolları kesişiyor ve açıkçası bu kitapta kötü kadın rolünde. Fakat yazar son sahnelerde bu karaktere bir şans vererek kapıyı biraz açık bırakıyor. Carrie'nin hikayesini okumak için sabırsızlanıyorum. Çevirisini beklerim büyük ihtimalle ama bir hafta sonu gözüm dönerse İngilizce PDF'inden de okuyabilirim. Sürpriz. :)

Gönül rahatlığıyla bu kitabı size öneriyorum ey kasabalılar! 
Haftaya, canımın ta içi Cassandra Clare'in Demir Zincir kitabının yorumunda görüşmek üzere!

Kocaman sevgiler, öpücükler:
Jane

2 Ekim 2022 Pazar

Kitap Yorumu: I'm Glad My Mom Died (Annem Öldüğü için Memnunum) - Jennette McCurdy

 Herkese merhaba!

Artık sonbahar yüzünü gösterdiğine göre hem sakin okumalara hem de yazılara devam diyerek Ekim ayının ilk yazısını sizinle paylaşıyorum.

Eylül ayında okumayı düşündüğüm listeden bir kitabı okumayı başardım!!! (Alkış seslerinizi duyuyorum. Dokuz kitap okurum falan diyordum ama elbette bir tane okuyabildim ve yeni bir tanesine de başladım.) Aslında arada başka kitaplar okudum, bir de hala çevirisini bitiremediğim bir kitap var elimde. Bu ayın ortasında hepsini sıfırlayıp elimde ne var ne yok Kasım'a bomba gibi hazırlanacağım.

Gelelim I'm Glad My Mom Died'a. İsmini görünce insan bir yadırgıyor. Kim annesinin ölümünden memnun olur ki? Belki de bu isim seçimiyle ilgi çeken, iCarly'den tanıdığım Jennette Mccurdy (Sam)'in yazdığı otobiyografi kitabını İngilizce olarak okudum. Türkçe hakları satıldı mı, hangi yayınevi yayımlayacak bir bilgim yok ama Türkçeye çevirilirse mutlaka okuyun diyeceğim kitaplardan biri oldu.

320 sayfalık bir kitapta ne anlatmış olabilir merakıyla başladım kitaba ve her gün yolda gidip gelirken okudum. Her okuduğum bölümde gözlerim pörtledi, daha neler olacak acaba derken daha beter şeyler okudum. Buna rağmen Jennette, inancını hiç yitirmeyip direnerek, zorlu bir savaştan çıkarcasına hayatını düzene sokmayı başarıyor.

Hikaye, ta en başından başlıyor. Jennette kimdir, kaç yaşında ünlü olmak için yollara düştü, iCarly yıldızı olana kadar neler yaşadı ve perde arkasındaki tüm gerçekleri dürüstlükle anlatıyor. Özel hayatındaki hassas olayları bile.

Ailesindeki en baskıcı insan tahmin edebileceğiniz üzere annesi. Çok küçük yaşlarda Jennette'e ve üç erkek kardeşine katı kurallar getirerek büyütüyor ama özellikle Jennette'nin kız olması sebebiyle ayrı bir üstüne düşüyor. Güzelliğini kullanarak zorla yetenekli olmaya zorluyor ve Hollywood-Nickelodeon yollarına sürüklüyor. 

Annesi ve Jennette 

  Normal bir okul hayatı da yaşamayan Jennette, annesini o kadar çok seviyor ve hayallerini gerçekleştirmek için o kadar çabalıyor ki bir süre sonra tüm kontrolü annesine bırakıyor. Ne yiyeceğini, ne giyeceğini, kimlerle görüşeceğini, hangi kurslara gideceğini, hangi senaryolara çalışıp kimi yağlayacağına kadar tüm hayatına hakim oluyor.

İşte, genel olarak Jennette'nin 8-9 yaşından başlayıp annesinin vefatına kadar süren hayatının özetini okuyoruz. Spoiler olmaması adına çok detay vermek istemiyorum ama çokça istismar, zorbalık ve özgüven kaybedici olayların olduğunu söylemek isterim. Aile sırları da ayrı bir etki yaratıyor. Son ana kadar Jennette, annesine saygısını kaybetmiyor ve son nefesini verene kadar yanında kalıyor.

Jennette ve Miranda

Çok, çok etkinlendiğim gerçekler vardı. Okurken empati kurmaya çalıştım ama yok, bu çok farklı bir boyut. Her zaman Disney ve Nickelodeon yıldızlarının çok küçük yaşlarda zor şartlar altında ve uzun saatlerde çalıştırılması, ünlü olmak adı altında korkunç istekleri yapmaya zorlanmaları gibi birçok habere tanık olmuştuk, oluyoruz. Özellikle 2000'lerin başında bu tür haberler çok patlak vermişti. Miley Cyrus'un sigara içmesi, Vannessa Hudgens'ın çıplak fotoğraflarının sızdırılması, ikonik yıldız Britney Spears'ın sınırsız yalan yanlış haberleri gibi liste uzayıp gidiyor. Bu isimlerin yanında Jennette daha gölgede kalmış gibi gözükse de kendini ilk ağızdan anlatarak yalan haberlere engel olmuş oldu.

iCarly'deki rol arkadaşı ve aynı zamanda yakın arkadaşı olan Miranda'yla gerçek bir dostluğa sahip olurken Sam & Cat dizisindeki rol arkadaşı Ariana Grande ile çekişmeli ilişkilerini anlatıp kitabın sonunda Ari'ye çok güzel bir teşekkür yazısı sunması da ayrı sempatikti.

Jennette ve Ariana
   Belki duymuşsunuzdur, iCarly'nin yeni çekimleri yapıldı fakat Jennette, Sam karakteriyle bunda yer almadı. Kitapta bundan da bahsedip, "Milyon dolar vereceklerini duymama rağmen her şeyin para olmadığını söyleyerek, reddettim," diyerek halkın kalbini kazanıyor kesinlikle. :) Çünkü annesinin ölümünden ve Sam & Cat final yaptıktan sonra oyunculuğu bıraktığını duyuruyor.

Benim için çoook değişik bir okuma oldu ama iyi ki okudum dedim. Yazı dili zorlamadı, İngilizce okuyabilirsiniz. Hem iCarly izleyicisi olarak hem de kişisel merakımla okumak istemiştim. Çok daha fazlasını buldum.

Güzel bir otobiyografi örneği olmuş. Okuyanlar olursa yorumda buluşalım. :)

Bir sonraki kitabım Malibu'da Son Parti'nin yorumunda görüşmek üzere.

Kocaman sevgiler, öpücükler;

Jane