Pages

2 Ağustos 2013 Cuma

Düşmüş Melekler 4 - Final

 
Karakterinden -Patch- dolayı kitaplarına bayıldığım bir seri daha sona erdi. Seriyi hemen bitirmemek için kitabı alıp,kitaplığımda durmasına rağmen yaklaşık bir sene falan okumadım. Tabii bu süre içinde kitaba habire yan gözle bakıp "acaba hemen alıp okusam mı?" gibi düşünceler beynimi kemiriyordu. Artık yaz tatilinde dayanamadım ve kitabı ellerimin arasına aldım. Tahmin ettiğimden kısa bir süre içinde de bitti. 3 yıl aradan sonra Patch'e elveda dedim...
   Serinin son kitabının kurgusunu sevdim. Nedense yazarı Becca'ya bir gıcıklığım var. :D Tamam kitaplarına bayılarak okuyorum ama bunun nedeni kesinlikle yarattığı Patch karakteri yüzünden. Diğer yandan kitabı Nora'nın gözünden anlattığı için bazı yerlerde içim bayıldı ve çok basite kaçmış gibi geldi.O yüzden seri bittiği için mutlu oldum. Patch'i tekrar okuyamayacağım için ise hala üzüntü duyuyorum. (Nedense içimden bir ses bu kadın, parasının suyu çekilince bir yan seri ya da Patch'in gözünden anlatılan bir kitap çıkaracağını söylüyor.) 
Seriyi bilmeyenler için onları bu yazıma yönlendiriyorum. Düşmüş Melekler

Bu kitabın konusuna gelirsek ; Nora,Nefillerin yeni lideri olmuştur olmasına ama bir sorun vardır ; güvensizlik. Nefil halkı Hank'ın veliahtına hiç mi hiç güvenmiyordur. Ve direk Kovulmuş Meleklerle savaşa girmek istiyorlardır. İşin içine bir de Hank'ın en güvenilir adamı Dante girince ortalık iyice karışır. Nora'yı eğitmek için habire etrafında dolanır. Ki kitapta Dante okumaktan gına gelmişti. Son kitap diye insan daha fazla Patch yazar di mi ? Yok, resmen mumla Patch'i aradım kitapta. Adam bir görünüp, bir kayboluyordu. Neyse, Dante elbette göründüğü gibi biri değildir ama Nora bunu baya geç farkeder ve bu işin acısını Patch ve Scott çeker. Ah bir de şeytan hilesi olayı çıkar. İşte bu konuya bayılmıştım. Çünkü seriye bir yenilik gelmişti. -Sonunda- Şeytan hilesi ilk başlarda çok güçlendiren ve hızlı hareket edilmesini sağlayan bir sıvı. Fakat fazlası bağımlılık yapıyor ve Nora'yla Patch'in arasına kara kedi olarak girebiliyor. Kitabın tam yarısında bir şoka uğramıştım. Hatta Patch'in tepkisini aşırı merak etmiştim ama çok sakin karşıladı. Her neyse, bu kitapta bazı sırlarda ortaya çıkıyor. Yazar sanki artık seri bittiği için biraz heyecan katmak amacıyla böyle sürprizler yaptı diye düşünüyorum... Son kitapta birden fazla olay vardı. Bir ara kafam karıştı. Neler oluyor böyle diye... Sonunu iyi toparladı ama sanki aceleye getirmiş gibiydi. Bence üçüncü kitapta her şeyi tatlıya bağlayıp bitirebilirdi. Final, serinin uzantısı gibi olmuş. Pek fazla romantizim beklemeyin. Minnacık, tam tat alınamayacak kadar Nora-Patch sahneleri vardı. Onun dışında... iyi işte Becca !
Yazımı tekrardan okuyunca sanki kitabı sevmemişim gibi anlam katmış. O yüzden şöyle diyeyim ; kitap ilk çıktığında meraktan ölüyordum. O kadar çok beklenti içindeymişim ki okuyunca beklediğim hazzı alamadım. Bunun yanında hayal kırıklığı baş gösterdi elbette. O yüzden serinin en güzel kitabı diyemem. :D Yinede Patch'i okudum, rahatladım.
Serinin hayranlarına sonsuz saygım var ki bir zamanlar bende deli gibi bu serinin hayranıydım. Umarım yazar sizleri hayal kırıklığına uğratmaz. Patch'in bitimiyle içimde oluşan acıyı unutmak için Adrian Ivashkov'a geçiş yaptım. :D Kitap karakterlerinin acısını en iyi teselli eden şey yine kitap karakterleridir.

Not : Patch Cipriano, çok fazla özleneceksin. Beysbol şapkanı, her defasında simsiyah giyinmeni, cool motorsikletini ve özellikle siyah çarşaflarını özleyeceğimmm !






Kitabın bitiminde en iyi gelen şarkı ; Good Life

Sevgiler,öpücükler ; Jane

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder