Pages

27 Temmuz 2018 Cuma

Kitap Yorumu: Deadpool Marvel Evrenini Öldürüyor

Merhaba
Yo, size ilk çizgi romanımla geldim. (Breaking Bad izledikçe dilim hatta İngilizcem bozulmaya başladı...) Hatta 2013'ten beri ilklerimi hep bu blog'ta anlattığımı fark ettim. Güzel bir şey. Seviyorum blog hayatını bro! 
Pekala, asıl konumuza dönelim. İLK ÇİZGİ ROMANIMI OKUDUM! Ben yıllardır bunun hayalini kuruyordum. Tamam, altı üstü bir çizgi roman di mi? Hayır! Benim için bir hayaldi. Ya anlamazsam? Ya çok yanlış bir kitaptan başlarsam? Ya sıkılırsam? Onları almaya ne zaman param yetecek?
Cidden, çizgi romanlara sahip biri zengin olmalı. Normalde 300+ sayfalık bir romana 20 TL verirken bile hesap kitap yapıyorken bir çizgi romana 27,5 TL vermek... Aşırı lüks bir şey. Tamam, basımları bir harika. Çizimleri, renkleri, kurgusu... Adeta kalite akıyor ama bence çok lüks bir şey. Açıkçası her ay çizgi roman alıp okumayı planlamıyorum. Yılda bir ya da iki kez? 
Ya da şöyle söyleyeyim; eğer ilk çizgi romanımdan sonra "Ben bu zamana kadar nassssıl beklemişim?" deseydim evet bazı şeylerden kısar yine çizgi roman alırdım ama işte... Okudum, bitti. Güzelmiş dedim. Böyle yarım saat çizgi film izlemiş gibi oldum. İlkten diyalogları sırasıyla okuyayım diye çabalarken baya kasıldım. Ama çabuk öğrendim. Ve hop kitap bitti. Güzeldi.
Neden Deadpool derseniz... Marvel dünyasında aslında Iron Man delisiyim. Captain America falan tırt. (Ona da taparım gerekirse.) Ama nedense Deadpool'u alıp okumak istedim çünkü kitabın adına bakar mısınız? Deadpool Marvel Evrenini Öldürüyor... Of, ne maceralar çıkar.
Evet, baya aksiyon doluydu ama bana hızlandırılmış gibi geldi. Yani aslında pek çizgi roman insanı olmadığımı anladım. Ama bu üç kitaplık bir seri. Yani devamını da okuyacağım. (Zengin kocaya sahip olunca. *Just Kidding*) 
Yine de, önerileriniz olursa gidip kitapçılarda incelemek isterim. Belki orada ayaküstü okuyup, bitiririm.
Öyle işte. Bunlar hep Breaking Bad etkileri...
Tatilim de bitti. Gelsin iş yığını gelsin hayatın gerçekleri... Bir sonraki yazımda enfes bir kitap yorumlayacağım. Merakla bekleyin efenim. :)

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

23 Temmuz 2018 Pazartesi

Kitap Yorumu: Kadın Savaşçılar - Irene Civico & Sergio Parra

Merhabalar
Ya, bu sefer cidden yorumunu girmek için can attığım bir kitapla karşınızdayım. Kadın Savaşçılar! Kitabın ismine bakar mısınız? Ne kadar ihtişamlı! Bayılırım bu tarz kitaplara! (İlk kez bu türde bir kitap okuyor...) 
İsmini de geçtim kitabın tasarımına ayrı hayran kaldım. Yabancı Yayınları'nı bir kez daha ayakta alkışlıyorum. 👏 Oscar goes to... 
Neyse efenim. İşi ciddiye alıyorum. Gerçekten inanılmaz güzel bir kitap okudum. Hatta şöyle oldu: Uzun zamandır kitaplığımda bana göz kırpan kitaplar vardı. Bunlardan biri de Kadın Savaşçılar. Dedim ki şöyle bir göz atayım. Bir gün elbet okurum... Göz atayım derken kitabı yiyip bitirmişim de haberim yok. O kadar mükemmel bir kitap işte...
Gelelim içeriğine... Kitapta 26 isim yer alıyor. Eminim ki bu sadece çok ufak bir kısmı... Daha okumamız gereken milyon isim vardır. Kadın Savaşçılar'da sadece 26 isim yer alıyor. İçlerinde isimlerini duyduklarım da vardı (Virginia Woolf, Coco Chanel, Agatha Christie, Frida Kahlo, Audrey Hepburn, Lady Gaga ve Malala Yousafzai.) hiiiç duymadıklarım da... 
O kadar güçlü karakterler okudum ki... Hepsini sonra detaylı bir şekilde inceleyeceğim ve varsa kitaplarını okuyacağım. 
Hayatımızda ne kadar da asi ve dünyayı değiştiren isimler varmış aslında. 😍 Bu kitap sayesinde hiç ismini duymasam da şu an hayatımızı değişmesine ön ayak olmuş kişiler tanıdım. Bu kitabı kelimelerle anlatamayacağım sanırım. Mutlaka alın, okuyun. Kitaplığınızda olması gereken bir kitap.
İçeriğinin yanı sıra çizimlere taptım! Aslında kitabın tasarımı bir harika. Okumayı daha da eğlenceli hale getirmiş. Yani yazarları ve çizeri ayrı tebrik etmek lazım. Elbette İspanyolcadan Türkçeye akıcı bir şekilde çeviren Arda Çelik'e de öpücükler...
Çok güzel bir emek ortaya çıkmış. Satın alıp, okuyamazsanız bile gittiğiniz kitapçılarda mutlaka şöyle bir göz atın. Belki benim gibi göz atayım derken ayaküstü kitabı bitirirsiniz. 😎

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Kitap Yorumu: Hani - Oruç Aruoba

Merhabalar
Nasılsınız? Ben y-a-n-ı-y-o-r-u-m! Yazın ortasında doğmama rağmen güneşten nefret ettiğimi söylemiş miydim? Kış gelsin. Tamam, deli soğuklar gelmesin ama sevdiğim kazakları giyip kahve eşliğinde kitap okumak istiyorum. Hatta üstüme şal alıp çalıştığım zamanları özledim... Maalesef bu işkence bir ay daha sürecek. Belki daha da fazla... 😒
Olsundu. Kitaplarım olduğu sürece her şeyin üstesinden gelirim. He-heeyt. Ben nelerin üstesinden geldim, sıcağın mı gelemeyeceğim... 😏
Neyse efenim. Bu sefer karşınıza Oruç Aruoba ile çıkıyorum. Oruç babayı aslında hiç tanımıyordum. Ta ki Kafkaokur'un haziran sayısında denk gelene kadar... Ne çok seviyorum şu Kafkaokur'u. Altı aydır sıkı takipçileriyim ve çok fazla katkıları oldu. Israrla tavsiye ederim.
Oruç Aruoba kimdir dersiniz; aslında Türk edebiyatının her şeyi derim. Yazar, şair, felsefeci... O kadar dolu bir adam ki... Ve bu yazıyı hazırlarken doğum tarihine baktım. (Burç delisiyim. Artık istinasız herkesin burcuna bakıyorum.) Oruç Aruoba da benim gibi 14 Temmuz doğumlu. Yani bir yengeç! Burçlar hakkında neler biliyorsunuz bilmiyorum ama bu dünyayı yengeçler yönetmeli. Pofuduk, kendi halinde, sanat dolu, edebiyat aşığı bir insanız. (Daha sayardım da ayrıcalık olmasın, öhööm.) 😍

Oruç Aruoba'yı çok sevdim. Temmuz ayı şiiri için Hani kitabını seçmiştim ama şiirden çok felsefi düşüncelerle dolu bir kitapla karşılaştım. Hayal ile ilgili olan yazılarına taptım. Böyle kitaba sımsıkı sarılıp, "işte içimdeki fırtınalar" demek istedim. Sizinle de birkaçını paylaşayım. Bakalım benim gibi düşünenler var mı? 👀

...Dokunamadığın noktalardan gelir yaşamının anlamı.

En iç, en içten, en içteki sesine bile aykırı düşebilir mi kişi? Düşer...

Kendi olarak, sana gelen
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen
kendi olmasını, senin ile olmaya bağlayan
O, işte...

Gerçeklik, kendisine uymayan hayallere karşı hep acımasızdır. Dolayısıyla hayaller de hep acılı...

Gerçeklerle baş etmenin en iyi yolu, hayal kurmaktır. (Bu cümleden sonra Oruç babacı oldum...)

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

17 Temmuz 2018 Salı

Kitap Yorumu: Sen, Ben ve 36 Soru - Vicki Grant

Merhabalar
Size çok 'pembiş' bir kitap getirdim. Son zamanlarda okurken çok eğlendiğim kitaplardan biri oldu. Hep karamsar, ağır şeyler okuyormuşum, farkında değilim. Sonra Sen, Ben ve 36 Soru elime geçti. Modum da değişti.
Hadi başlayalım!
Öncelikle Yabancı'nın kitap basımına hayran olduğumu söylemiş miydim? Kalite akıyor adeta. Bu kitabı da enfes basmışlar. 

İKİ YABANCI. İKİ SIR. ARALARINDAKİ UÇURUMU KAPATACAK OTUZ ALTI SORU.

Of! Şu başlık bile kitabı okumama sebepti. Böyle değişik temalı ve çerez kitapları çok seviyorum. Kitabı bir günde bitirdim. Kafamı yormadı. Tam tersine bitince böyle bulutlar üstünde süzülüyormuşum gibi hissettim. 😍
Baş karakterlerimiz Hildy ve Paul, sizi güzel bir maceraya çıkaracak. 
Üniversitede yapılan bir psikoloji deneyine katılan bu iki çılgın, 36 soru ile birbirlerini tanımaya başlarlar. Aslında birbirlerini yediler desem daha doğru olur. Her bir soruda o kadar farklı konulara dalıyorlar ki bir süre sonra bu diyalogları cidden komik olmaya başladı. Çok doğallar. Sanki karşınızda çok sempatik bir çift atışıyormuş gibi bir hisle okuyorsunuz. 

Baştan uyarayım, Paul sizi deli edebilir. Hatta son 50 sayfa kala aşırı sinir bozucu bir tipti. Sonra olaylar öyle değişti ki daha da hevesle okudum. Aslında kitabın sonlarına doğru tam benim istediğim kıvamda oldu her şey. Biraz dolambaçlı yolları severim. Hildy ve Paul'un hikayesini çok sevdim.
Her soruda birbirlerini deli etmeleri, Paul'un komik çizimleri, aralarında ince espriler de olan diyalogları, soruların hem zor olması hem de düşündürtmesi... Bence tam yazın tatilde okunacak bir kitap. Israrla tavsiye ederim. ❤

Paul: "Bir arkadaşlıkta en çok neye değer verirsiniz?"
.
.
.
Paul: hiç acele etme
.
.
.
Paul: beni merak etmene de hiç gerek yok
.
.
.
Paul: yapcak daha iyi bi işim de yok nasıl olsa.
Hildy: Düzgün bir cevap vermek istiyorum.
Paul: hazır olunca beni uyandırırsın
Hildy: Bakış açısı. Arkadaşlarımın benimle bakış açımı paylaşmasını isterim, böylece aynı şeyleri komik bulabilir ya da aynı şeyleri yapmak isteyebiliriz. AMA... aynı zamanda benimkinden farklı bir bakış açılarının olmasını da isterim, böylece yaptığım şeyleri analiz edebilir ve bana daha iyi kararlar almamda yardımcı olabilirler.
Paul: fazla bi şey istemiyomuşsun, insanları arkadaşlık pozisyonu için mülakata da çağırıyo musun? Hildy Takımı’nın bi parçası olun!!! Özgeçmişinizi aşağıdaki adrese mail yoluyla gönderin

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

1 Temmuz 2018 Pazar

Kitap Yorumu: Edgar Allan Poe - Bütün Şiirleri

Merhabalar

Sadece bir gün gecikme ile "Haziran Ayı Şiir Kitabı" yorumumu yayımlıyorum. 
Tam bir senedir her ay bir şiir kitabı okuyorum ve bundan aşırı memnunum. Şiire daha çok odaklanmaya başladım ve çok güzel şairler tanıdım. Bu etkinliğimin 1.yılında bir çeviri şiir kitabı okumak istedim ve tercihim Edgar Allan Poe oldu. İthaki çok güzel bir basım yayımlamış. Poe'nun bütün şiirlerini Oğuz Cebeci'nin enfes çevirisi ile ciltli bir şekilde basmış. Kitabı fuarda çok uygun bir fiyata almıştım. Uzun zamandır uzaktan aşk yaşıyorduk. Artık okumalıyım dedim. Zamanlaması da çok güzel oldu. 😍
Şiirlerini okumadan önce Poe'yu daha iyi tanımak için biyografi kitabını da okudum. (Bir önceki yazıda yorumumu bulabilirsiniz.) Böylece şiirleri daha anlamlı geldi. İthaki'nin basımında bir de en çok şeyi sevdim; şiirlerin İngilizcesi ve Türkçesi bir arada verilmiş. Yani karşılaştırarak okuyabilirsiniz. Şöyle de bir şey var; Poe'nun dili eski İngilizce olduğu için birçok bilinmeyen kelimeleri de göreceksiniz. İnanılmaz bir eser olmuş. Açıkçası sindirilmesi zor bir kitaptı. Beni alıp, düşünceler arasında uzun yolculuklara çıkaran birkaç alıntıyı sizinle de paylaşıyorum. 

...Ve ben sana döndüm,
Mağrur akşam yıldızı;
Senin ışığın daha değerlidir benim için.
Çünkü yüreğime mutluluk verir
Göklerdeki gururun geceleri,
Ve daha çok beğenirim
O alçaktaki daha soğuk ışıktan
Senin uzaklardaki ateşini

...Bir rüyada bile olsa mutluydum.
Mutluydum ve sevmekteydim düşleri:
Düşleri, diri renkleriyle yaşamı boyayan,
Benzerliğin gerçeklikle olan
O geçici, sisli, puslu savaşı gibi,
Gösterir çılgın gözlerimize
Cennetin, sevginin ve bize ait olan her şeyin
Taze umudun, bilinen en parlak vaktinden
Daha da güzel olan şeylerini.

...Benim saadetimin pınarları değil
Fışkıran; gözyaşlarıyla ne tuhaf!
Ya da bir tek öpücüğün heyecanı
Felce uğratan yıllardır.

...-Yazık-aşkın güzelliğini anlatacak sözüm yok.
Ne de daha öteye gideceğim, bir yüzün
Güzelliğini anımsamaktan.
Esen rüzgardaki gölgeler gibi, çizgileri zihnimde
Gözlerimin eski bir kitaba daldığını anımsıyorum, bu yüzden
Ta ki harfler dönüşene dek
Anlamlarıyla birlikte hayallere.

...Ah, cehennem, göster haydi gösterebilirsen
Daha kırık bir kalp, daha derin bir acı...

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

Not: Temmuz ayı için şiir kitabı önerilerine deli gibi açım. Seçtiğim alıntılardan belki bellidir ne tarz sevdiğim; delicesine romantik! Öneri gelmezse kendimi yine Ümit Yaşar Oğuzcan'ın kollarına atacağım sanırım. 💛