Pages

14 Mayıs 2013 Salı

Jane'in Gerçek Yüzü


Merhabalar...

1.5 yıl aradan sonra blog işine geri döndüm.Bu blogum diğerine göre daha farklı ve bana daha katkıda bulunacağını düşünüyorum. Heyecanla hazırladığım paylaşımlardan önce kendimi detaylı tanıtmak istiyorum. Çünkü blog sahibini tanıdığınız zaman onun tarzını bilip,blogunu ona göre takip etmek en mantıklısı geliyor bana.


   Adım Jane. (Gerçek ismimi boşverin, call me Jane.) 17 yaşındayım.Lisenin bitmesin son 1 ay! Üniversite sınavına hazırlanırken bir çılgınlık yapıp blog işine kaptırdım kendimi. Şimdi neden Jane Wampirob diye soranlar olabilir... Jane Wampirob kendi uydurduğum bir isim. Bundan 4 yıl önce kitaplara bağlanıp,Twilight aşkıyla yanıp tutuştuğum zamanlar "Wampirob" adından bir blog açmıştım. Orda isim olarak Jane'i seçmiştim çünkü Twilight serisinde en sevdiğim karakterlerden biri Volturi Jane idi. O gün bugündür sanal alemde adım Jane olarak kaldı. Hala henüz gerçek adımı bilmeyen insanlarda varmış. Bende "Hazır blog işine geri dönüyorum.Hatırlandığım isim ile dönmeliyim." diyerek yeni blogumu Jane Wampirob adında açtım. Zaten o isim hayatımın bir parçası oldu. Ve hala bana şans,uğur getirdiğine inanıyorum.


       Neden bloga geri dönüş yaptım ve tarzım nasıl değişti? Kitapkurdu olmadan öncede günlük yazıyordum ve kitaplarla iç içe olup,filmlerle müziklerle hayat bulunca yazıya olan aşkım debreşti. Hep kendimce bir şeyler yapıyordum ve artık bunları insanlarla paylaşmaya karar verdim. İlk blogum daha çok film, ünlü, karakter haberleriyle doluydu. Arada hobi olarak yazdığım hikayeler falan yayınlıyordum.Bu sefer direk hobilerimle iç içe olmaya karar verdim. Kitap, film, müzik, yabancı diziler...Klasik bir asosyal kızın evde aktif olarak yaptığı şeyler diyebilirim. ( Kesinlikle ev kuşuyum ve asosyalim.Huylu huyundan vazgeçmez...)
       Lisedeki son yılım olması itibariyle bir meslek arayışına girdim ister istemez. Ve kendime habire "Ne olmak istiyorum,ne gibi yeteneklerim var?" sorularını sormaya başladım. Cevap bariz belliydi ; kitaplarla gün geçerebileceğim, yazılarla yaşlanacağım bir meslek olmalıydı. Ve bu beni editörlük, çevirmenlik gibi alanlara sürükledi. Bundan dolayı blogun bana çok faydalı olacağını ve deneyim kazandıracağına eminim. Bunlar gerçekleşirse zaten gerisi lay lay lom.


       Bu yazıda her şeyimi ortaya dökmeye karar verdim. O yüzden klavye ile parmaklarım adeta dans ediyorlar. :D Müzik anlayışıma gelirsek... Kulağıma hoş gelen her türlü müziği dinlerim. Çok ayrım yapmam. Genellemeye bakarsak pop-rock,R&B,soul tarzı daha çok dinliyorum. Ama metal, hard rock dinlemişliğimde var. Bu yüzden Demi Lovato, Kelly Clarkson, Avril Lavigne, Bruno Mars,Justin Timberlake, Rihanna, Beyonce gibi birbirinden bağımsız şarkıcıları dinlemekte üstüme yoktur. :D

Stephenie Meyer

     Kitaplar söz konusu olduğunda siyaset konulu kitaplar dışında hemen hemen her şeyi okurum. Kitap okuma alışkanlığım Fantastik edebiyatı ile başladığım için o alanla daha çok ilgileniyorum ama bir Kristin Hannah romanı olduğunda kendimden geçip tüm gün odamda o kitabı okuyabiliyorum. Genellikle yabancı yazarları okuyorum ama bu demek değil ki yerli yazarları görmezden geliyorum. İpek Ongun, Canan Tan, Aziz Nesin, R.Nuri Güntekin ve dizüstü edebiyatının yıldızı PuCCa, severek okuduğum yazarlar. Yabancı yazarlar listem uzar gider. İlk beş favori yazarımı saymak gerekirse Stephenie Meyer (İlham kaynağım.Twilight serisi sayesinde kitaplara bambaşka açıyla baktım.Ve bence ülkemizde fantastik kitabın yayılmasını sağlayan bir yazar.), Cassandra Clare (Hayal gücüne aşık olduğum bir yazar.Her kitabını okuduğumda oflayıp poflayıp "bunu ben nasıl düşünemedim." dediğim bir yazar kendisi.), Richelle Mead (Adrian Ivashkov'u bize sunduğu için yazara tapabilirim.Kitaplarında bize işkenceler çektiriyor ama bu kadını aşırı seviyorum.), Kristin Hannah ( Her kitabına ayrı aşığım.Dram severlere birebir gelen bir yazar.), PC Cast (Kendi hayal gücü ile mitolojinin karışımıyla yazdığı Tanrıça serisiyle kendisini hayran bıraktırdı.Gözümde pırlanta değerinde.).


        Filmler için yorum yapmak çok zor. Çünkü her türlü filmi izliyorum. Romantik komedi, dram, korku, gerilim, aksiyon, macera, animasyon... İzleme olayında çok açık görüşlü bir insanım.Ama önceliğim sevdiğim oyuncuların filmlerinedir. Oyuncuları saymakla bitmez. Zamanla bu durumu öğrenirsiniz bence. :D 


        Yabancı diziler...Fena takıntılı olduğum bir konu. Bir diziye başladığımda, eğer beğendiysem bir oturuşta 10 bölüm izleyerek 6 sezonluk diziyi 1.5ayda bitirdiğimi bilirim.Hangi dizi diye sorarsanız "LOST". Adını duyunca bile bir garip oluyorum.Benim tek favori dizim diyebilirim. Onun dışında oldukça fazla diziyi takip ediyorum; Supernatural, How I Met Your Mother, The Walking Dead, Fringe, Merlin, Gossip Girl, Once Upon A Time, White Collar, The Vampire Diaries, The Secret Circle, Dexter ve daha hatırlamadıklarım bile olabilir. :


Ve son olarak...Yazı yazmak hayatımın bir parçası oldu ve bunları blogumda paylaşmaktan gurur duyuyorum. Burdaki tek amacım kendimi kanıtlamak ve geliştirmek. Benden edebi,profesyonel bir şey beklemeyin kesinlikle. Kendimi rahat hissedebileceğim bir ortam yaratmak istedim.Ve bu ortamda yer almak istiyorsanız seve seve beklerim. Çünkü ilerleyen zamanlar için müthiş planlarım var. :D Benden söylemesi... Sanırım şimdilik bu kadar. Aşağıya sıkı takip ettiğim bir kaç blog adı yazıcağım. Göz atmanızı öneririm.

Sevgiler,öpücükler ; İçi kıpır kıpır olan Jane ބ




6 yorum:

  1. Şans eseri blogunu buldum , daha önceden de janewampirob'ta seni takip ediyordum hatta url'ni görünce bir an dedim "Nazlı mı acaba yok yok olamaz" falan dediysem de sen çıktın çok mutlu oldum :D Ben de senin gibi -yakın zamanda ama- blog açmaya karar verdim , umarım sıkılmayıız kitap bloggerı olmaktan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumuna nasıl mutlu oldum anlatamam. :D Eski ziyaretçilerimle karşılaştığım için bende çok mutlu oluyorum. :D Blogunu açınca lütfen bana da haber ver. Takip etmek isterim. :D

      Sil
  2. Blogunu tamamen şans eseri buldum bi tane okudum sonra bi tane daha .. Hepsini keyifle okudum . Ruh ikizimsin sanki kaybolan kız kardeşim gibi :D Umarım yazmaya devam edersin

    YanıtlaSil
  3. Google resimlerden geldim resim alıp çıkacaktım da hoşuma gitti blog yorumsuz geçmeyeyim dedim. Şimdilik sadece resim alacağım gfc den ekledim sonra okumak için de döneceğim. 2013'te 17 yaşındaymışsın hmm. 17'nin tanjantı kotanjantı sinüsü + 2015 - 2013= 19 Yaşıtız demek ki. Aradan 2 yıl geçmiş üniversite kazandın mı eler yapıyorsun hala zevklerin aynı mı bir güncelle istersen :)

    YanıtlaSil
  4. Blogunuza Cassandra Clare'in kitaplarıyla ilgili yazılar ararken rastladım sonra da aldı başını gitti hatta bazı kitapları okumak isteyip de vakit bulamadığımda sizin yazılarınızı okuyup fikir sahibi oluyorum. Umarım yazmaya devam edersini, Güç sizinle olsun.

    YanıtlaSil
  5. Sanırım blogunu 4-5 yıl önce bir arkdaşımın önerisiyle takip etmeye başlamıştım ve hala ara ara girip eski yazılarını okuyorum ve az önce peki neden ben de bir blog açmıyorum ki diyerek bir blog açmaya karar verdim. Bu konuda ilham perim olduğun için sana teşekkür etmek istedim. Umarım yazmaya devam edersin :)

    YanıtlaSil