Normalde çok dizi izleyen biri değildim. Yaklaşık üç sene önceye kadar. Sonrasında yabancı dizilere bir sardım ki... Beni tutabilene aşk olsun. Günlerce diziye bağlandığım, sırf sezonu bitirmek için okulu astığım günleri bilirim ben. Ya da gözlerim şaşı olana kadar 10 bölüm arka arkaya izlediğim zamanları bilirim. İşte bazı diziler insanı anormal yapabiliyor. :D İyi yönleri de var elbette. Özellikle Amerikan yapımı diziler izlediğim için ingilizcem gerçekten çok gelişti. Bazen türkçe alt yazısına bakmadan izlediğim bölümler oluyor ve bu insanda öyle bir mutluluk yaratıyor ki... (Ya da sadece bende mi öyle oluyor ? Minik şeylerden bile mutlu olan bir insanım işte.)
Yan etkileri kadar çok faydaları da oluyor bu dizilerin. Tabii aşırı bölüm izlemezseniz... (Yoksa gözleriniz bozulup, gözlüğe mahkum kalabilirsiniz.) Gel gelelim hangi diziler izlenmeli, keyif alınmalı. Şahsen ben çoğunlukla fantastik ve bilim kurgu dizileri izlerim. Ama son zamanlarda sitc-com, komedi ve polisiye dizilerine de takmış durumdayım. Zamanım olsa herhalde Dizimag'i yalayıp yutardım. Fakat yine sınav döneminde olduğum için maalesef sit-com dizileriyle idare ediyorum.
Öyle bir dönemdeyiz ki, herkes yoğun, meşgul ya da oturup saatlerce dizi, film izleyebilecek bir konumda değil. Bu yüzden yeni dizilerden ya da kısa sezonlu dizilerden bahsedip, aklınızı çeleyim dedim.
Daha öncelerinde Lost'tan, Fringe'den, Supernatural'dan ve Merlin'den doya doya bahsettim. Onlara da göz atabilirsiniz. Çok fazla sezonları yok. Ama bu sefer 3-4 sezonluk ya da 5 sezon olup devam eden dizilerden bahsedeyim dedim.
The Walking Dead : Sanırım, yeni bölümleri için kıvranıp durduğum dizilerden biri. O kadar çok seviyorum ki kurgusunu. Normalde zombi temalı şeylerden nefret ederim. Ama bir gün TV'de iki bölümünü arka arkaya izledikten sonra internete gömüldüm ve mevcut sezonlarını izledim. Eh, sonrasında yeni bölümleri için süründüm. Ama değiyor, gerçekten. Nedense, dünyada bir olay olup, insanlar bu olaydan etkilenip, ilk çağdaki yaşamlar gibi hayat mücadelesi vermeye başladıkları zamanı konu edinen her kurguya karşı bir ilgim var. Mesela Lost'ta da öyleydi. Bir adaya düşen uçaktaki yolcular teknolojisiz ve doğa yaşamıyla hayat mücadelesi veriyorlar, uğraşıyorlar. Sanki her şeye en baştan başlıyorlar gibi. İmkanım olsa bende her şeyden sıyrılıp, yaşamım için mücadele vermek isterdim. Evet, her neyse. Zombi severler zaten diziye direk başlasın. Kurgusu çok sağlam. Aralık'ta 4.sezon başlayacak. O zamana kadar diğer sezonları rahatlıkla bitirebilirsiniz. Hayatınıza zombilerle devam edin. İnanın çok "renkli" oluyor. :D
Once Upon A Time : Aslında bu diziyi anlatan en iyi cümlem ; Masallar hiç bu kadar karanlık olmamıştı."
Eminim küçüklüğünüzde mutlaka "bir varmış bir yokmuş" cümlesini duymuşsunuzdur. Ya da Pamuk Prensesi, Rapunzel'i, Peter Pan'i, Kırmızı Başlıklı Kız'ı tanıyorsunuzdur. İşte bu dizi de masal kahramanlarını ön plana alıp, karanlık taraflarını göstermiş. Kurgusu o kadar hayran verici ki... Her bölümde şaşırıyorum ve inanılmaz bir hayranlık duyuyorum. Zaten yapımcısından belli ne kadar kaliteli bir dizi olduğu ; Lost ve Fringe'in de yapımcılığını yaptığı J.J. Abrams. Kurgusu yanında, karakterler ve oyuncuları müthiş uyum içinde. Oturup arka arkaya sayısız bölüm izletebilecek bir dizi. Haftaya 3.sezonu başlıyor. Hazır daha yeniyken diziye mutlaka göz atın derim. Daha ilk bölümden zaten dikkat çekiyor. Masal kahramanları var diye ön yargıya kapılmayın çünkü yetişkinlere de hitap edebilecek bir dizi.
The Vampire Diaries : Vampir Günlükleri'ni bir yerlerden duymuşsunuzdur. Büyük bir hayran kitlesi var. Özellikle "çılgın genç kızlar" tarafından çok izleniliyor. İlk zamanlar bende dizinin delisiydim. Sonrasında senaristler olayları öyle bir karıştırdı ki, artık bir kaç karakterim için izliyorum bile diyebilirim. Ama ilk 3 sezonun tadı bambaşka ! Dizide ne ararsanız var. Vampirler başta olmak üzere, kurt adamlar, cadılar, köken aileler, melezler, görsel ikizler, avcılar, eh bir tane insan karakterimiz de var. Dizinin kitaplarını okuyanlar zaten konusunu bilirler ama kitap ve dizi çok farklı. İlkten kitapları favorim olarak görüyordum ama kabul ediyorum ki dizideki kurgu daha sürükleyici ve güzel. Gelecek ay 5.sezona başlayacak. Eminim ki ilk 3 sezona bayılacaksınız. -Özellikle köken ailesine- Eh sonrasında biraz söylenip, senaristlere küfür edebilirsiniz. Hakkediyorlar. :D Ve son olarak, bu dizinin soundtrack'ına hayranım. Her bölümde bağımlayıcı müzikler çalıyorlar. Mp3'üm de bol bol TVD müzikleri var zaten. Dizi, double yarar sağlıyor bana. :D
White Collar : Polisiyelere takmış olduğumu söylemiştim. Alın size miss gibi bir polisiye dizisi. Başrolde Matt Bomer var desem... Onu izlemekten alt yazıyı kaçırıyorum hep. Bu bir yan etki tabii. Ama dizinin kurgusu çok iyi. Sürükleyici ve heyecan verici. İlk 2 sezonu TV'den izledim. Sonrasını internetten izlemeye devam ediyorum. Gelecek aylarda 5.sezonu başlayacak. Sağlam bir polisiye dizi isterseniz öneririm. İzlemem canım benim derseniz de Matt Bomer'la aşk yaşamaya aynen devam ederim. :D
Sonny With A Chance : Disney'in eski dizilerinden biri. Aslında bunu önerip önermemek konusunda biraz kararsız kaldım. Çünkü dizi öyle bir yerde bitiyor ki... Bunun sebebi ise başroldeki Demi Lovato'nun (İdollerimden biri, ona bu konuda kızmam imkansız.) rehabilitasyon'a gitmek için diziden ayrılmasıydı. 2 sezonluk bir dizi. Devamını getirebilirlerdi ama dediğim gibi başroldeki sağlam oyuncu çıkınca reytingler düştü ve dizi kaldırıldı. Disney'in her filmini izlerim ama her dizisini kolay kolay izlemem. Çünkü konuları çoğu zaman benzer oluyor ve belirli yaşa hitap ediyorlar. Fakat, bu diziyi gerçekten kaç yaşına gelirsem geleyim sıkılmadan izlerim. Komedi tavan yapıyor. Aşk, elbette var. Eğlence, müzik, heyecan... Her şey var. Bu yaz, sezonları yeniden izledim. Diziyi izlerken zaten aptal aptal sırıtıyorsunuz. Bazı yerlerde kahkaha atmak için videolarını durduğum zamanları bilirim ben. Ya da bir yere fena halde takıp, geri sar geri sar derken 20 dakikalık bölüm yarım saati geçer. :D Beni çok güldüren ve eğlendiren bir dizi. İzleyin derim. İnternette alt yazılısı yok fakat çok güzel dublajları var. 2 sezonun değerini bilin. O.o
Jane'den şimdilik bu kadar. Daha bende ne ganimetler var ileride göstereceğim. Umarım önerilerim bir işe yarıyordur. Çünkü ben dizi, film, müzik ve kitap önerilerine bayılırım ve her zaman insanlardan istekte bulunurum. Eğer benim gibiler varsa, diye böyle yazılar hazırlıyorum. Jane'i yakından tanıyın ve aslında ne kadar 'sosyal' biri olduğunu görün. :P
Sevgiler, öpücükler ; Jane
yabancı dizi bölümleri ne zaman ekleyeceksiniz, merakla bekliyoruz keyifli bir blogunuz var.
YanıtlaSilülkemizde pek bilinmesede white collar gerçekten çok güzel bir dizidir...
YanıtlaSilAdana evden eve nakliyat
YanıtlaSiladana evden eve taşımacılık
adana şehirler arası nakliyat
Poker ve pokere dair her şey sitemizde. En kaliteli ve ucuz poker oynayarak sizde yüksek kazançlar elde edebilirsiniz.
YanıtlaSilklas poker giriş