Ve Sookie Stackhouse'a yeniden merhaba ! Açıkçası Sookie'nin çılgın, eğlenceli düşüncelerini okumayı çok çok özlemişim. Her ne kadar ikinci kitabı ilk okuyuşum olmasa da büyük bir merakla ve olayların bazılarını hatırlamadan okudum. Gündüz Ölüsü'nden sonra bu kitap daha durgun geçti sanki. Kısa film gibiydi. Ne ara okudum ne ara bitirdim bilmiyorum. Amaaa bu kitapta Bill kadar en az Eric'de başroldeydi. Ki onu okumak için sabırsızlanmıştım zaten. Kesinlikle Team Eric. Bill'e ısınamadım bir türlü. Zaten konusundan bahsederken bazı detaylara gireceğim.
Vampirler arasından stand-up komedyenleri çıkmazdı ve insanca espriler karşısında vampirler buz keserdi, ha ha. Onların bazı esprileri ise insana bir hafta boyunca kabus gördürebilirdi.
Bu kitapta karakterlerimiz başka bir mekandaydı. Buna çok sevindim çünkü Bon Temps dışında, başka bir mekanda olayların gerçekleşmesi daha ilgi çekiciydi. Bu seferki durağımız Dallas'dı. Amerika'nın bazı şehirlerini özellikle merak ediyorum. Bunların içinde Teksas-Dallas baş sıralarda diyebilirim. Sookie ve Bill'in oraya gitme sebebi ise Eric yüzünden. İlk kitapta Sookie yanlışlıkla Eric'le geri dönüşü olmayan bir antlaşma yapmıştı. Sookie gerektiğinde insanların akıllarını okuyup, vampirlere yardım edecekti. Bunun karşılığında ise akıllarını okuduğu insanları sağ bırakacaklardı. Bunu duyan Dallas'taki lider vampir Stan, Eric'ten bir ricada bulunur ve bizimkiler Dallas'a uçar.
Stan, yanındaki vampir Farrell'ı bulması için bazı insanları Sookie ile tanıştırır. Stan'in yardımcısı Isabel ve onun insan sevgilisi Hugo ile Farrell'ı bulmak için bir plan yaparlar. Vampirler gündüzleri tabutlarında oldukları için (evet,serimizde eski vampir tasvirleri yer alıyor) Sookie ve Hugo beraber yola çıkarlar.
Asansörden çıktığımızda Isabel tam karşımızda, tıpkı bir heykel gibi duruyordu. Şapkınızı ona asabilirdiniz. Sonra sizi buna pişman ederdi tabii ama bu ayrı bir mesele.
Eskiden bir kilise olan ama artık toplanma yeri olarak gözüken Yoldaşlık'a giderler. Bu Yoldaşlık yerinde insanlar, vampirleri dışlıyorlar ve gerektiğinde hakkettikleri cezaları almalarını sağlıyorlar. Farrell'da burada tutulmaktadır. Çünkü yanındaki bir diğer vampir olan Godfrey, vampir olduğundan beri çocukların kanları içip,öldürmüştür ve bu vicdandan sonra ölmeyi hakkettiğini düşünür ve peşinde Farrell'ı da sürükler. Neyseki Sookie tam zamanında yetişir ama olaylar baya bir karışır.
Sookie ve Eric'in karikatürü. |
Kitaptaki bir diğer konu ise Maenad türü. Maenad'lar, Tanrı Baküs'ün bazı kadınları şehvetiyle öldürdüğü ya da ölümsüz yaptığı bir varlık türü. Alkol tüketimiyle ortaya çıkan şiddetin kendilerine ait olduğuna inanırlar ve bu yüzden gurur ve kibirden beslenirler. Maenad'lar kitapta nasıl işin içine girdi ? Yaşadıkları ormanda, ordaki liderlerden haraç alırlar. Eric'de kendi bölgesinde yaşayan Maenad'a gerektiği kadar haraç vermeyince cezasını Sookie çeker. Çünkü Eric'e yakın tek insan Sookie'dir. Tabii kitabın sonunda Maenad Kallisto, bizimkilere epey yardımcı oluyor. Çünkü Sookie'nin çalıştığı bardaki aşçı Lafayette öldürülüp, kasaba şefi olan Andy'nin arabasına bırakılmıştır. Bu gizemli olayı çözmek için Sookie, bir seks partisine katılmak zorunda kalır. Ne yazık ki yanında Bill yoktur çünkü Stan'la beraber Dallas'taki şekil değiştiricilerle antlaşma sağlamaya çalışıyordur. Eh Sookie'de sanki benim dediklerimi duymuş gibi yanına Eric'i alıp gider. Seks partisi gerçekten berbattı. Maenad sayesinde katiller bulundu ve mutlu son !
-Eric ve Sookie'nin arasında geçen bir diyalog-
" Bu arada, hala senden bir özür duymuş değilim."
"Maenad sana saldırdığı için üzgünüm."
Ona öfkeyle baktım. "Bu yeterli değil."
"Sevgili melek Sookie, o adi ve kötü ruhlu Maenad bana bir mesaj vermek amacıyla senin o pürüzsüz ve güzel bedenine zarar verdiği için, içinde bulunduğum esefi tarif edemem."
"Bu daha iyi."
Ama kitabın sonunda Bill'in geçmiş yaşamıyla ilgili minik bir bilgi öğrendim. Hem şaşırtıcı hem kafa karıştırıcı. Açıkçası yazarın amacını pek anlamadım. Her neyse, kitabı okurken zevk aldım mı ? Eveeeet, özellikle Eric'in olduğu sahnelerde. Şahsen, Bill tam olması gereken yerlerde yoktu ve onun yerine Eric vardı. Eh bu durumda Eric, tüm fırsatları iyi değerlendirdi diyebilirim. :D Sookie'nin aklını başından aldı. Umarım Eric, başrole geçer ve Sookie'de akıllanıp teslim olur. :D
Kulüp Ölüsü'nü okumak için sabırsızlanıyorum !
Sevgiler, öpücükler ; Jane
Atışlar yavaşlamaya başladığında kafamı kaldırıp, Eric'e baktım. İnanılmazdı ama heyecanlanmıştı. Bana gülümsedi. "Bir şekilde senin üstüne çıkacağımı biliyordum." dedi.
"Ne kadar korktuğumu unutayım diye mi beni öfkelendirmeye çalışıyorsun ?"
"Hayır, sadece fırsatçılık ediyorum."
Serisin son yayınlanan Aile Ölüsü'ndeyim şimdi. Sana tek bir şey diyorum "Cadı Ölüsü" bu kitabın yorumunu senden okumak için sabırsızlanıyorum. Not: Ben de Eric karakterini acayip severim :)
YanıtlaSilİşte şimdi beni fena meraklandırdı. :D Seriyi okumaya kıyamıyorum resmen. Ama sanırım bu yorumundan sonra fuarda Sookie'leri toplayacağım :D
SilBu kitabı çok aradım ama sanırım baskısı tükenmişti. Tam unutmuşken blogunda görünce kanıma girdin yeniden peşine düşeceğim. :D
YanıtlaSil