Herkese merhabalar... Yine ben ! :D Bu sefer size gerçekten eğlenceli ve bir o kadar mükemmel yazı hazırladım. (Egosu tavan yapmış Jane...) Her ne kadar yorgunluktan ölsemde, kitaplarıma doya doya bakamasam da bu yazı yazmadan rahat edemeyecektim. Hazır her şey taze tazeyken, parmaklarım klavye üzerinde dansa başlasın dedim.
Yaklaşık bir haftadır herkes bir TÜYAP koşuşturmasında. Geleneksel İstanbul Kitap Fuarımız geçen hafta başlamıştı. Yarın son buluyor. Bende her ne kadar ilk gün gitmek istesemde son anda ayağımın tozuyla kendimi fuara fırlattım. İyi ki de bugün gitmişim dedim. Baya tanıdıkla karşılaştım. Hepsini anlatacağım, görsellerde var elimde. Umarım sizde okurken büyük bir keyif alırsınız. Amacım kesinlikle kıskandırmak değil, heyecanımı ve mutluluğumu sizinle paylaşmak. Hem fuar yarında devam ediyor. Hala büyük şansınız var demektir.
Geçen senede olduğu gibi bu sene de çok yakın arkadaşım ve çok sevdiğim ablasıyla yine uzun yola adım attık. Metrobüs'le fuara gitmekte çok eğlenceli Kesinlikle deneyin ! Şahsen benim bugün gülmekten çenem ağrıdı. :D Neyse, koştura koştura hemen fuara girdik. İlk durağımız Dex Yayınları oldu. Çünkü oradan alacağım baya şey vardı. Ama ilk olarak Daemon'ın kitaplarını (Opal ve Köken) aldım. Sırıta sırıta yolumuza devam ettik. Epsilon Yayınevi karşımıza çıktı. Eh hazır gelmişim dedim, bir Julia Quinn almadan duramazdım. Sonra jet hızıyla Pegasus Yayınevi'ne gittik. Onların standlarına aşığım zaten. Dönüşüm serisinin son kitabı Lider'i alabildim. Açıkçası çok indirim yoktu. Tek kitap almama rağmen bol bol ayraç ve John Green ile Jo Moyes'un kitap kapaklarının basılı olduğu küçük çantaları vardı, onları da aldım. ( John Green'in ve Jo Moyes'ın yeni çıkan kitapları resmen gözümde kaldı.) O konuda cidden çok bonkörlerdir. :D Sonrasında Ephesus Yayınevi'ne gittik. Aslında oradan bir şey almayı planlamıyordum ama çok tutulan bir fantastik serileri varmış. Ejder'in Aşkı. Yerimde durur muyum hiç ? Stand başındaki hanımefendi de güzel bir indirim yapınca hava da kaptım.
Tam o sırada Türk yazarlarımızdan biri olan ve bu aralar çok popüler de olan Fatih Murat Arsal'ı (nam-ı değer FM Amca ve FMA) gördüm. İmza günü vardı zaten ama benim arkadaş hemen önden imzasını kaptı. :D FMA'nın üç kitabını okudum, o yüzden yazarımızı görünce baya sevindim ama imza almadım. (Evet, aptalım ben!) Neyse canım. :D Ve tam orada takılırken kitap sayfalarından tanıdığım Duygu P'yi gördüm! Tabii ilkten çekindim yanına gitsem mi falan diye. Yanımdaki arkadaşım hemen gitti, hatırlattı kendini. Beni gösterip "Jane Wampirob" dedi. Kızcağız şaşırdı, "Aaa sen misin Jane Wampirob ? Gerçek adın ne?" diye sorunca açıkçası mutlu oldum. Demek bu ismimle de ün yapmışım. :P Ve yine tam o sırada yanımıza birileri geldi. Duygu P bizi tanıştırınca çok şaşırdım. Kendileri, "ahh ahh nerede bende böyle bir şey" dedirten, dolu dolu kitaplıklarının fotoğraflarını çeken Eren Nadir A. imiş. Onunla da tanışınca mutlu oldum baya. Çok sempatik biriydi. :D
Tam o sırada Türk yazarlarımızdan biri olan ve bu aralar çok popüler de olan Fatih Murat Arsal'ı (nam-ı değer FM Amca ve FMA) gördüm. İmza günü vardı zaten ama benim arkadaş hemen önden imzasını kaptı. :D FMA'nın üç kitabını okudum, o yüzden yazarımızı görünce baya sevindim ama imza almadım. (Evet, aptalım ben!) Neyse canım. :D Ve tam orada takılırken kitap sayfalarından tanıdığım Duygu P'yi gördüm! Tabii ilkten çekindim yanına gitsem mi falan diye. Yanımdaki arkadaşım hemen gitti, hatırlattı kendini. Beni gösterip "Jane Wampirob" dedi. Kızcağız şaşırdı, "Aaa sen misin Jane Wampirob ? Gerçek adın ne?" diye sorunca açıkçası mutlu oldum. Demek bu ismimle de ün yapmışım. :P Ve yine tam o sırada yanımıza birileri geldi. Duygu P bizi tanıştırınca çok şaşırdım. Kendileri, "ahh ahh nerede bende böyle bir şey" dedirten, dolu dolu kitaplıklarının fotoğraflarını çeken Eren Nadir A. imiş. Onunla da tanışınca mutlu oldum baya. Çok sempatik biriydi. :D
Daemon Black, beni karşılarken... :D Dex Standı ! |
Sonrasında artık kendimi tutamadım ve Artemis Yayınevi'nin kollarına atladım. Bu fuarda sanki daha güler yüzlüler, daha yararlılardı. (Alttan alttan laf sokarım çünkü en gıcık olduğum yayınevi. Ve şansıma en favori serilerimi çıkaran da yayınevi!) Mekanik Prenses için uğramıştım ama kalmadığını öğrenince resmen çıldırdım ! Neyseki kısa bir sürede hemen getirmişler. O kalın ve kaliteli kitaba öyle güzel bir indirim yaptılar ki ağzım açık kaldı, şaka falan zannettim. Hayır yani Artemis bu... Ne bekleyebilirim ki ?
Hadi geçeyeyim bunları. Ve elbette Travis Maddox'u yani Ayaklı Bela'yı aldım. Stand'da ayraç yok diye resmen isyan çıkardık ama güler yüzlü görevliler bizi İthaki Yayınevine yönlendirdiler, ayraçlarımızı alınca süt dökmüş kediye döndük. :D Ve İthaki Yayınevi stand'ın da tanıdık bir yüz gördüm. Facebook'taki Fantastik Kitap Serileri sayfasının adminlerinden Kubilay'ı gördük. Sayfadaki yazıları kadar gerçekte de çok sempatik biriydi. Ayak üstü sohbet edip, tekrar Dex'e geri döndük. Çünkü alacaklarım daha bitmemişti. :D Kitaplar dışında kartpostallar ve rozetler istedim ama ne yazık ki kalmamış. İlk günlerden resmen yağmalanmışlar. Orada çalışanlardan Fırat Bey'i baya zorladık ama adam her şeye rağmen bizimle güler yüzle ilgilendi. :D Ve Melez serisinden Safkan ve Tanrı'yı alabildim. Pek indirim olmadığı için Apollyon'u alamadım. :( Canım sağolsun, cınım. Bu kadar almam bile mucize !
Artık sonlara doğru Beyaz Balina Yayınları'na uğradım. Çünkü orada çok eski tanıdığım ve çook sevdiğim Nesrin Ablam vardı. Yeni yeni kitap okumaya başladığım sıralar o yayınevine dadanmıştım. Nesrin Ablamda sağolsun çok yardımcı olmuştu bana. Uzun bir süredir görüşemiyorduk. Yanına gidince baya sevindi. Artık o yayınevinden kitap okumuyordum ama yeni açtıkları Arkadya Yayınları'na yönlendirdi beni. Bütçe biraz daha fazla olsaydı bir kaç kitap alacaktım. Cidden çok güzel kapakları ve konuları olan kitaplar vardı. Sizde mutlaka göz atın.
Büyük hali için üstüne tıklayın. |
Fuara gidemedim, geç kaldım diye üzülmeyin. Yarın son gün. Son fırsatı değerlendirin derim. Kitap Fuarı'ndan kitap almakta bambaşka....
Son olarak ; her standda durup "bana ayraç verin, aa bunu da isterim, ehehe biraz da şundan alabilir miyim" diyerek aç gözlülük yapan beni yine de güler yüzlülükle karşılayan fuar görevlilerine, bu senede fuarda yanımda olan en en yakın arkadaşım ile sempatik ablasına bol kahkahalı,eğlenceli ve yorucu gün için ve kızının kitaplarına para yetiştiremeyen, her sene fuar zamanı etekleri tutaşan bana bu sene fazla para vererek beni çok ama çok mutlu eden, istediğim kitapları rahatlıkla alabilmeme olanak sağlayan ve muhtemelen çılgın kızının bu çılgın blog yazısını hiçbir zaman görmeyecek olan anneme sonsuz teşekkürler. Canlarım benim ya, bugün mutluluktan havaya uçuyorsam hep sizin sayenizde !
Iııı, Jane'in düşük çenesinin bir sonucu olan bu yazıyı büyük bir sabırla okuduğunuz içinde teşekkürler ! Seviliyorsunuz.
Sevgiler, öpücükler ; Jane
Tatlım, yeni cicilerin hayırlı olsun=) Bu arada blogunu izlemeye aldım güzel gidiyorsun. Görüşmek üzere...
YanıtlaSilTeşekkür ederim, canım benim. :D
SilAaa ayıp bana daha yeni okuyorum yazıyı ._. Biz o gün Duygu'yu kaptık ama sende gelseydin keşke hepberaber koşardık. Neyseki ikinci bir fuar daha var 2014 başlarında onda artık :D
YanıtlaSilYahu ben seninle tanıştıktan sonra kaybettim sizi. İpler koptu bende :D 2014'teki fuar planlarında görüşmek üzere artık :D
Sil