Pages

17 Kasım 2013 Pazar

Dönüşüm Serisi 6 / Final Kitap - LİDER

Serimizin müthiş kitap isimleri ve kapak fotoğrafları. Bayılıyorum serinin kitap kapaklarına !

Severek ve soluksuz okuduğum seriler bitince -özellikle de hiç beklenmedik bir anda- terk edilmiş gibi hissediyorum. O serideki karakterleri benimsiyorum, bazılarını ailemden biriymiş gibi birilerini de sanki hayatımın aşkıymış gibi görüp, bağlanıyorum. Onlarla beraber kahkaha atıyorum, heyecanlanıyorum, öfkelenip acı çekiyorum ve mutlu sona ulaşıp yollarımızı ayırıyoruz. Bir kitap kurdunun acı dramı diyebilirsiniz bu giriş yazıma. Evet, şimdi vahşi görünümlü ve cimri kitap kurdu Jane'in eski haline geri dönüp kitabı hem yerden yere vurma hemde göklere taşıma zamanı ! :D

"Gerçekten bir fark yaratmak için doğru amaç için bazen yanlış şeyi yapman gerekir."

Uzun zamandır -Lise 2'den beri- severek okuduğum, takıntılı olduğum erkek karakterlerime bir yenisini daha ekleyen -Jace Hammond- ve bana aksiyonu bol bol yaşatan, son kitaplara doğru saç yoldurtan Dönüşüm Serisi, 6. ve final kitabı olan Lider'le beraber bitti. Bitti yani, bir daha Sanders ailesini ve Jace'i okumak yok. Buraya kadarmış. Şimdi doya doya ve açık sözlülüğümle yorum yapmak istiyorum ama konusundan bahsetmeden bu işe girişemem elbette.

O yüzden Lider'in konusundan anlatmaya devam ediyorum ; Eğer serinin bir okuyucusu iseniz önceki kitaplardaki baş düşman Malone'i ve adamlarını hatırlıyorsunuzdur. Ki kendileri bu kitapta resmen "En en en feci düşman" ödülünü hakkeden performanslar sergiledi. Gerçekten çok fena bir düşman Malone. Faythe ve ailesi, geçmişteki kayıplarını ve hırslarının acısını almak için yeni planlar kurarlar. Üstüne bir de Gurur Sürüsünde Baş Lider seçimleri gelince ortalık iyice karışır. Çünkü Faythe'nin babası Greg ile Malone rakiptir. Şuan ki duruma bakıldığında ise Malone'in daha avantajlı olduğu görülmektedir. Ya savaşacaklar ya da seçimlerin sonuçlarına katlanacaklardır. Ki Sanders ailesi tam bir savaşçı ruhuyla dolu. Başlarında böyle lanet bir düşman varken Faythe'de özel hayatında bir seçim yapmakla meşguldur. Marc'ı ya da Jace'i seçmesi ve hayatına ona göre devam etmesi gerekmektedir. Fakat bu seçim hiç de kolay değildir. Özellikle Malone ve adamları karşısında savaştıkları sırasında çok önemli adamlarını kaybettiklerinde her şey bir anda arap saçına döner. Çok heyecan ve hüzün verici bir sonla her şey sonuçlanır. Ve bir müthiş seri daha bitmiş oldu.

"Sana dokunmadan ne kadar uzun süre durabildiğimizden etkilenmen mi gerekiyor ? Çünkü oynadığımız oyun buysa sanırım kaybetmeyi yeğlerim."

Bu anlattığım şeyler kesinlikle hiçbir şey! Kitabı okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız. Yukarıda özetçe anlattığım şeyler resmi bir kitabın arka kapak yazısı gibi .Burada her şeyi detaylı anlatıp,rahatlamak isterdim ama spoiler vermeyi pek sevmiyorum ne yazık ki. :D Kitabın geneline bakarsak cidden müthişti ! Bir kere aksiyona doyuyorsunuz. Bu serinin o özelliğini çok seviyorum. Romantik konuların yanında çok güzel bir aksiyon, heyecan ve savaş sahneleri de yer alıyor. Okurken öyle hoşuma gidiyor ki bu bölümler. Tekrar tekrar okuyasım geliyor. Özellikle Faythe'in bir kadın olmasına rağmen hem düşük çenesiyle hemde becerikli savaş teknikleriyle karşısındaki düşmanı yerle bir ediyor. Ve kitapta da aynı bu yöntemleriyle hayatını bir çok defa kurtardı. Bu konuda Faythe'i çok seviyorum ve destekliyorum. Ama aşk konusunda cidden berbat ! Lider'de Marc ve Jace'in arasında o kadar çok kararsız kaldı ki cidden sinir oldum. Her ne kadar Jace Hammond delisi olsam da aldatılan Marc olduğu için onu haklı buldum. Ki bu aşk üçgeninde en büyük suçlu kesinlikle Faythe. Karşılık vermese Jace'le beraber olmazdı... Marc'ı da ne kadar haklı bulursam bulayım bu kitapta iki sahnede ona feci sinir oldum. Hani öyle böyle değil. Bir yandan "Ya adam aldatılmış, aldatıldığı halde hala Faythe'e yardım edip, Jace'le yan yana durabiliyor. Eh bir de erkeklik gururu var." diyorum bir yandan da "Yok artık ! Anladık sinirlisin, öfkelisin, haklısın ama bu kadarı da fazla" dedim. Yani kısacası bu kitaptaki aşk üçgeninde resmen sinir krizleri geçirdim. Yazar her ne kadar şaşırtmalı yazıp, "acaba?" diye bir soru belirtmemize neden olsa da kitabın sonunda Faythe'in kimi seçeceğini çok iyi biliyordum ve tahminim doğru çıktı. :D

"...bir uyuşturucu gibiydi. Düzenli ve gizli bir şekilde irademi devre dışı bırakıyordu."

Bir diğer konu ise cidden acı verici. Kitapta biri ölüyor. Şimdi kimin öldüğünü söylemeyeyim, okuyunca görüp şaşırın ve sizde acı çekin. :D Yazar öyle içten yazmış ki... resmen acıyı hissettim ve ben yaşamışım gibi hissettim. Bu yüzden Rachel Vincent'a bir kere daha hayran kaldım ve daha çok sevdim. 
Bu kitaptaki sinir bozucu bölümlere, acı verici ve ağlatan sahnelere rağmen serideki en sevdiğim kitap oldu. Kitaplığımdan sık sık elime alacağım bir kitap oldu diyebilirim. Ki zaten aksiyon ve heyecan verici sahneleri bile kitabın müthiş olmasına yeter. Okurken cidden çok heyecanlandığım yerler oldu. :D Hatta bir ara kitabın içine girip, o sahneleri kendimde yaşamak istedim fakat ne yazık ki cidden imkansız.

Ve son olarak, Dönüşüm serisini fantastik, aksiyon, romantik ve heyecanı seven tüm okuyuculara şiddetle öneriyorum. Hatta fantastik sevmeyenlere bile öneriyorum. Bu kitap sayesinde kesinlikle seveceksiniz ! Favori serilerimden biri ve diğerleri gibi Dönüşüm'ün yeri de bende çok ayrı. Çok farklı konusu, karakterleri ve anlatımı var. 
Rachel Vincent'ı bir gün görürsem, bu seri için teşekkür edip onunla bol bol sohbet etmek isterim. Özellikle biten bir seri olmasına rağmen karakterlerimizin şimdiki hallerini hayal edip etmediğini veya arada düşünüp düşünmediğini sormak isterdim. Jace Hammond bu tatlım, evlenip çocuk yapacak birine de benzemiyor ama ne yapcağı da belli olmaz. :D 

"Seni en çok kimin sevdiği ya da kimin sana en çok ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışarak konuyu karıştırma. İşin sonunda bu sadece tek bir şeye gelecek: Onsuz yaşamayacağın kişiyi seçmeye."

Bir sonraki Rachel Vincent kitabında görüşmek üzere. Seriye bir şans verin.

Minnacık not : Seride, yazarımız aralarda şarkı isimleri vermişti. Karakterlerimizin telefon zil sesleri gibi falan. Bende bir müzik delisi olarak hepsini dinledim. İçlerinden favorilerimi paylaşmak istiyorum. Dinleyin derim ;
U+Ur Hand , She Hates Me  , Tyrant

Not : Faythe Sanders, her ne kadar seri boyunca beni sinirlendirsen ve seni dövmek istememe sebep olsan da yaptıkların çok hoşuma gidiyor.Özellikle erkekleri alt etmene bayılıyorum ! :D Marc Ramos, ah adamım senle kimyalarımız pek uyuşmadı. Huyum kurusun ki aşırı korumacı, hırslı ve baskın erkekleri pek sevemiyorum.Sende beni az sinir etmedin ama umarım amacına ulaşmışsındır. :D Jace Hammond, lütfen çapkınlıklarına devam et. Seni evli ve çocuklu hayal edemiyorum.Hayır niye bu duruma bu kadar taktım bilmiyorum ama sanki sen ileride evlenecekmişsin gibi bir his var içimde. (Jane kafayı yedi.) Tapılası, değişik mavi tonlarındaki gözlerinden öpüyorum seni. Ethan Sanders, ah be oğlum sen niye ilk kitapta dikkatimi çekmedin ki! En yakın arkadaşın Jace'e gönlümü kaptırdım bir kere. Ve 4.kitapta, Tuzak'ta beni salya sümük ağlattığın için teşekkürler !

(Jane'in yani benim, karakterlere sanki okuyacaklarmış gibi yazdığım notları okuduğunuz ve katlandığınız için teşekkürler ! Karakterler konusunda bir deli olabilirim. Cidden.)

1 yorum:

  1. Bu seriyi ben de severek okudum ve okuduktan sonra bu yoruma baktım ben de marcı sevememiştim faythei işaretlediğinden beri bölgeci pislik okarak kaldı bende ben de jaceçiydim ta ki jace değişene kadar ve faythe beni nasıl sinir etti anlatamam kızı o kadar abarttılar ki yetneklerini falan ama önğne gelen her dövüşü kaynediyordu o konuda saha yetenekli gösterilmeliydi bence seri biraz yalındı ama güzeldi ve sana bu güne kadar okuduğum en iyi seri olan cam şato serisini öneriyorum ve tabi kanatlar ve güller sarayı serisini önce cam şato ama mutlaka oku belki okumuşsundur ama olsun sevgiler

    YanıtlaSil