Pages

1 Ekim 2017 Pazar

Kitap Yorumu: We Were Liars (Yalancılar) - E. Lockhart

Merhabalar
Günlerdir başka şeylerle uğraşmaktan blog'a yazamaz oldum ve elimdeki kitap süründü. Blog'u çok özledim! Şu anda hayatımdaki en renkli şey diyebilirim. 😍 O yüzden ilk iş buraya kaçtım.
Neler mi yaptım? Edebiyat alanında geniş kapsamlı araştırmalar yaptım ve yeni üniversitem için bölümümü kararlaştırdım. (Detaylar hafta içi gelebilir.) Farklı alanlardan kitaplar araştırdım ve birkaç düzen yaptım. Bununla ilgili bir yazı yazacağım ve sizin de fikirlerinizi alacağım.

Ama bu yaz yaptığım en iyi şey İngilizce kitap okumak oldu. Öncesinde hep kısa hikayeler okuyordum. Nedense orijinal dilinde roman okumak bana korkutucu geliyordu. En sonunda We Were Liars'ı elime aldım ve okudum. Taa iki yıl önce pdf indirip çıktısını almıştım ama okumak için daha yeni cesaretlendim.Kitabı uzun vadede okudum çünkü sadece akşamları göz atabildim. Yine de korktuğum gibi zorlu geçmedi. İngilizce seviyesi bana normal geldi. Betimlemeler sıkmadı ya da çok sık bilinmeyen kelimeler karşıma çıkmadı. Zaten ilk birkaç sayfadan sonra diline hakim oldum ve rahatlıkla okudum.Kitabı bitirince Pegasus Yayınları'ndan çıkan çevirisini de göz attım. Bakayım, kurguyu doğru anlamış mıyım diye. Thanks God! Ben bu işi çözmüşüm. Kitabı tamamen doğru anlamışım ve kurguyu çözmüşüm. O yüzden rahatlıkla yorumunu yapabilirim. 😏
We Were Liars - Yalancılar, bir gençlik kitabı. Kitapta çok fazla karakter var ama ana hatlarıyla durum şu; Sinclair adında büyük bir aile var ve bunlara ait bir ada var. Baş karakterimiz Cadence Sinclair Eastman. Olaylar onun gözünden anlatılıyor. Anne ve babası ayrı. Annesinin de iki kız kardeşi var. Kuzenleri Mirren, Johnny ve teyzelerinden birinin kocasının yeğeni olan Gat ile her yaz adada toplanıp tam olarak gençliklerini yaşıyorlar. Aile fazlasıyla kalabalık. Mirren'in ve Johnny'nin de kardeşleri var. Büyükanne ve büyükbaba faktörü de var. Yani anlayacağınız karakterlerle dolu bir kitap.
Bu dört karakter dediğim gibi her sene adada toplanıp, yazın tadını çıkarıyorlar. Ama bir yaz dönemi bir şey oluyor. Cadence hafızasını kaybediyor. Ve sürekli migreniyle beraber baş ağrılarıyla başa çıkmaya çalışıyor. Etrafına neler olup bittiğini soruyor ama kimse anlatmıyor. Çünkü doktorunun dediğine göre kendisinin hatırlaması lazım.
Ve Candence bir süre sonra hatırlamaya başlıyor. Açıkçası hatırladıkları şeyler deprem etkisi yarattı bende. Yavaştan sarsıntılı gerçeklere geçiş yapıyor ve kitabın sonunda böyle psikolojim bozulacak kıvamdaydı. Hiç beklemediğim bir sonla bitti. Yani 'beyin yakan' kurgulardan biriydi. Belki bazıları için basit gibi gelebilir ama ben okurken çok şaşırdım. Hatta acaba yanlış mı anlıyorum bile dedim. Doğruymuş... Sonu bana çok acı verici geldi. O yüzden kitabı çok sevdim. Acı sonlara bayılırım.👀
Kitabı öneririm. Çerezlik tadında okuyabilirsiniz. İngilizcesine güvenen de orijinal okusun derim. Baya katkısı olur. Ama çevirisi de güzeldi. Yalancılar'ı alıp okuyabilirsiniz. İlginç, şaşırtan ve sizi yormayan bir kurgusu var. 

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

1 yorum: