Pages

22 Ocak 2014 Çarşamba

Kitap Yorumu : S.S. Atıcı - Av


Aşkın zamanı yoktu. Ne zaman geleceğinin belli olmadığı gibi düşeceği kalbi de iyi seçemiyordu. Aşk, zaman kavramını yitirmiş, doğru ve yanlış arasındaki o sınırı çizmeyi bilmeyen pervasız bir melekti.

Size, Rick Adrian'ı (soyadına kalp) takdim etmekle onur duyarım. Kendileri Delf bozkırlarındaki en güçlü, en sadık, en çekici ve en asi askerdir. İri yapılı, mavinin en güzel tonuna sahip gözleri ve can alıcı gür saçları... Rick Adrian'a tutulmaya hazır olun. Yeni birini keşfettim ve e-kitap okuma alışkanlığım gelişti. Hadi bakalım, başlıyoruz !

Bundan birkaç sene önce ikizim, Facebook'tan bir hikaye keşfetmiş. Okuyup, bana anlattı. Ama benim ne yazık ki internet üzerinden okuma gibi bir alışkanlığım yoktu. Okuyacağım şeyler elimin içinde olmalı. Sayfalarını karıştırıp, sinirlendiğimde fırlatmalıyım. :D Neyse, tabii artık onun baskısı sayesinde (tatlı bir baskı) e-kitabı indirdim ve okumaya başladım. Okumaya başlamadan önce de yazar hakkında elbette birkaç araştırma yaptım. Kendisi Türk. Selvi Atıcı. Hikayelerini yayınladığı bir Facebook sayfası var. Ama adını falan bilmesem hikayelerinin yazarının bir yabancı olduğunu düşünürdüm. Çünkü gerçekten hem akıcı hemde farklı bir hava katarak hikayeler yazıyor. Normalde Türk yazar okuyan biri değilim. Ama S.S. Atıcı hikayelerini artık okuyabilirim. Müthiş yazıyor. Ve ne yazık ki onu keşfeden bir yayınevi yok ! Umarım en kısa zamanda o etkileyici hikayelerini bir kitap halinde görürüz. Şahsen bu okuduğum hikayeyi (ya da kitabı demeliyim, sonuçta e-kitap halinde) kitaplığımda görmek isterim.

Aşk affetmiyordu, terk etmiyordu ve yiyip bitiriyordu. Ve senin elinden hiçbir şey gelmiyordu.


Ve Av'a gelirsek... Müthiş kurguya hazır olun derim. Okuduğum Tarihi Aşk romanlarından farklıydı. Daha çok karanlık yönleri olan bir hikaye. Ve bu yönünü çok sevdim. 
Lilian, Delf bozkırlarında mutlu bir ailesi ile beraber yaşayan, kendi halinde ve çok güzel bir genç kızdır. 15 yaşındayken yanlış zamanda kötü bir adamla yaşamaması gereken bir aşkı (?) yaşar ve masumluğunu kaybeder. O günden sonra erkeklerle ilgilenmemeye başlar. Ve kendini şifacılığa verir. Aradan yıllar geçer, Lilian giderek güzelleşmektedir. Fakat Delf bozkırları zor durumda kaldığı için güçlü bir lider olan Iron ile bir antlaşma yaparlar. Delf'in topraklarını koruma karşılığında Iron, dillerden düşmeyen güzeller güzeli Lilian ile evlenmek ister. Fakat Lilian bunu kabul edemez. Masumluğunu kaybettiği için o artık evlenemez, bir aile kuramaz. Ona her şey yasaktır. Iron'ı tüm halkın önünde küçük düşürdüğü için ölüm cezası alır.
Bunu hakkettiğini düşünen Lilian, ölüm anını bekler ama bir şekilde kaçmayı başarır ! 
Bu durum karşısında Iron resmen deliye döner. Ve en güvendiği askerine, Rick'e bir görev verir. Lilian ya bulunacak ya bulunacak ! Başka yolu yok. Rick ise kadınları sadece yatakta kullanan ve bu görevi zaman kaybı gören bir adamdır. Yine de liderine karşı çıkmaz ve Lililan'ı bulmak için uzun bir yola çıkar.

"Hiç kimseye kur yapmadım."
"Evli misin ?"
"Hayır."
"Erkeklerden mi hoşlanıyorsun ?"
"Aman Tanrım! Senin dilin neler söylüyor öyle. Tabii ki hayır!" 

Bundan sonrası hem heyecan verici hem romantik sahnelerle hemde can atıcı diyaloglarla dolu. Rick'i asi, kaba ve güçlü biri olarak tanıyoruz ama Lilian sayesinde içindeki aşık olmayı bekleyen yumuşak kalpli adamı görüyoruz. Yazarın bu konudaki yansımaları çok iyiydi. Bir karakterin değişim süreci bu kadar mı güzel anlatılır ? Bayıldım ! Özellikle betimlemelere hayran kaldım. Bu konuda yazarı tebrik ederim, betimleme konusunda şahane. Bazı yerleri tekrar tekrar okudum. Çok hoşuma gitti. :D
Çok heyecanlandığım yerlerde oldu. Hikayenin isminin neden Av olduğunu okuyunca anlayacaksınız. O konuda spoiler vermeyeyim. O sahneler zaten müthiş düşünülmüş. Tam burada bitecek derken bambaşka bir kurgu ortaya çıkıyor. Ve "oh be, devam ediyor" diyeceksiniz. :D 

"...Sen anlat ve benim aklım senin güzelliğinden başka bir yere kaysın."

Ben çok severek, zevk alarak ve heyecanlanarak okudum. Zaten çok basit bir dili var, anlatılanları hayal etmesi hem kolay hemde heyecan verici. Güzel bir deneyimdi benim için. Her ne kadar e-kitap okumak gözlerimi mahvetse de hikayenin buna değdiğini düşünüyorum. Ve elbette bir süre geçtikten sonra yazarın diğer hikayelerine de göz atacağım.

"Tek bir dokunuşunla yerle bir oluyorum Lilian." Başını iki yana salladı. "Bir de bana yenilmez savaşçı diyorlar." 

Şimdi, bu hikayeyi okumak isteyenler için yardımcı olayım ; Facebook sayfasından ya da e-kitap olarak indirip okuyabilirsiniz. Zaten çok uzun bir şey değil. 225 sayfa ve dolu dolu. Yarıyıl tatilinizi ya da bir haftasonunuzu bu hikayele ile geçirebilirsiniz. Rick Adrian'ı tanımalı ve okumalısınız. Ben okurken habire ahh ahh'lar çektim. Bir de şansıma, hikayeyi okumadan önce numune gelen parfümleri kokluyordum. İçlerinden biri erkek parfümüymüş ve odam o kokuyla doldu. Hikayeyi okurken bir yandan o kokuyu çekip bir yandan Rick'i okumak... Ateş ve Barut diyeyim siz anlayın. :D Bu işkence hem tatlı hemde fenaydı. O yüzden diyorum ki bu yazarı ve Rick'i keşfedin ! 

Sevgiler, öpücükler ; Jane 

1 yorum:

  1. Selvi ablanın tüm hikayeleri mükemmel. Rick'i daha yeni okudum ve geç okuduğum için kendime kızdım. İnternet üzerinden birçok hikaye okuyorum, ama beni Selvi abla kadar derinden etkileyenini bulamadım. Neden?, Ben iyi bir kızdım, Av, Pinokyo'nun rüyası, Gitme, Leonard, Hayalden gerçeğe bu zamana kadar okuduklarım. Toplama kampı okunmayı bekliyor ve Sürgün yayınlanmaya başlayınca okunacak. :) Herkes okumalı. Okuyun, okutun. Böyle bir kalem, hayal dünyası kolay bulunmaz. İnş kitapları da çıkar. :)

    YanıtlaSil