Pages

21 Mayıs 2015 Perşembe

Kitap Yorumu: Cam Şato - Sarah J. Maas


Merhabalar...

Sizin oralarda çok sıcak mı ? Vallahi, ben burada -Safranbolu'nda- bildiğiniz yanıyorum. Denize girmeden, sezonu açmadan karardım. Tembeldim, sıcaklar yüzünden daha da tembel oldum. O yüzden blog'a da pek uğramaz oldum. Esen bir yer gördüm mü direk uzanıyorum. Şuan esen bir yer bulduğum için rahat rahat yazıyorum. Çünkü bu kitabı bir an önce yorumlamak ve ikinci kitaba geçmek istiyorum!

"Son derece yargılayacısın."
"Yargılarda bulunmuyorsan akla ne gerek var?"
"Peki ya insanları aklının acımasız yargılarından sakınmayacaksan kalbe ne gerek var?"

Cam Şato, ülkemizde hakkettiği değeri bulamayan kitaplardan biri. Ama eğer Instagramınız veya Goodreads hesabınız varsa bu serinin ne kadar çok hayranı olduğunu görebilirsiniz. Ben de biraz o yüzden heveslendim ama ilk kitabı almam tamamen tesadüf olmuştu. Geçen yaz (evet taa geçen yaz) D&R'ın 5 TL'lik indiriminden almıştım. Tabii sonra serinin ne kadar ünlü olduğunu görünce ikinci kitabı gözüm kapalı aldım. Ve sonunda kitabı okudum. İstediğim türdeydi, hayal etmeyi sevdiğim bir kurguydu, karakterleri de sevdim. Yola devam!

Cam Şato, adının hakkını veren bir kitap olmuş. Kitap, ünlü suikastçı Celaena'nın yakalandıktan sonraki hayatını anlatan bir kitap. Öncesinde neler olduğunu, neler yaptığını ve neden yakalandığını bilmiyoruz. Aslında bilebiliriz. Cam Şato'dan önce novella'lardan oluşan bir kitap var ama ülkemizde çıkmadı. İngilizce alıp, okuyabilirsiniz ancak. (Yazın bunu yapacağım. Kafaya taktım.) Bu kitapta ise olaylar olaylar ve olaylar. Tek yapmanız gereken sabırla okumak.

Serinin ilk kitabı. Elbette ilk önce yazar, hayal dünyasını tanıtmış. Celaena Sardothien Adarlan'ın en ünlü suikastçısıdır. Ama elbette kimse onu fiziksel olarak görmemiştir. Bu da onun için bir avantajdı. Ama ne yazık ki bir ihanetten dolayı yakalanır ve Endovier'da tutsak edilir. Bir yılın ardından Prens'ten Kral'ın yaveri olması için teklif alır ama bu elbette bu kadar kolay değildir. Çeşitli yerlerden gelen suçlular ve savaşçılarla birlikte bir yarışmaya dahil olmalı ve eğer kazanırsa dört yıl boyunca yaver olduktan sonra tamamen özgürlüğüne kavuşacaktır. Eğer kazanamazsa geldiği yere, hapishaneye geri dönecektir. Celaena ise çok zeki bir kız olduğu için teklifi kabul eder. Taa ki riskli bir oyunun içinde olduğunu anlayana kadar.

"Başka bir silah seç. İlginç bir şey olsun. Beni terletecek bir şey, lütfen."
Celaena ince kılıcını yerden alıp, "Diri diri derini yüzüp, göz kürelerini ayağımın altında ezdiğimde eper terleyeceksin," diye mırıldandı.
"İşte aradığımız ruh bu."

Klasik kitap yorumu buydu. Şimdi kendimce yorum yapacağım. Olaylar zaten bundan sonra başlıyor. Kitabın kurgusu Krallıklar, hizmetliler, balolar, yakışıklı Prens, centilmen ve soğuk görünümlü muhafız, güçlü ve iradeli bir kadın. Yani ortaya enfes bir tarihi aşk, distopya ve olağanüstü kurgu karışımı bir şaheser ortaya çıkar. O yüzden ben bayılarak okudum. Cidden tam benim istediğim gibi anlatılmış. Karakterler tam sevdiğim özellikte. Prens Dorian, Adrian Ivashkov'un daha narin ve eski yıllarda yaşan versiyonu gibiydi. Komik ve ağzı laf yapan, zengin, yakışıklı.... Daha ne diyeyim ki. :D Muhafız Kıtası Yüzbaşısı (amma uzun isim değil mi) Chaol ise bizim Dimitri gibi. Kendini işine adamış, gereksiz yere pek konuşmayan, duygularını belli etmeyen ama yeri geldiğinde açılan bir karakterdi. Celaena aşk üçgenine düşerse kızmayın. Kız haklı. Adaylar çok fena rakipler. Üstelik Dorian'la Chaol dostlar. *Gözlerimi deviriyorum* Durum vahim.

"Umarım bir dahaki görüşmemize kadar niteklikli bir şeyler okursun."
Chaol odadan çıkarken havayı kokladı. "Umarım bir dahaki görüşmemize kadar sen de bir banyo yaparsın."

Cam Şato'yu çok sevdim. Eğer benim tarzımı seviyorsanız zaten bayılacaksınız. Celaena, küçük yaştan beri eğitildiği için öyle çıt kırıldım kız karakterlerden değil. Kendinden emin, kendini koruyan, ağız dalaşına hiç çekinmeden giren, nerede nasıl davranacağını çok iyi bilen baya güçlü bir kız. Fiziksel gücü yanı sıra olağanüstü güçlerle ilgili bir şeyler olacak gibi. Her ne kadar Krallıkta büyü yasak olsa da eminim serinin ilerleyen kitaplarında çok heyecanlı bir şeyler olacak. :D

Bunların dışında... İlk kitap olduğu için her şeyden bahsedemiyorum. Ama emin olun seveceksiniz. Ben sevdim. Siz neden sevmeyeceksiniz ki? :D Eski zamanlarda geçen kurgulara merakınız varsa, bu kitapta karşılığını alırsınız zaten. Karakterler de gayet iyi ve eğlenceli.

Şimdilik bu kadar. Mayıs bitmeden yine buralardayım. Şuan zaten çok mu çok merak ettiğim bir kitabı okuyorum. Blog'un sol üst köşesinde görebilirsiniz.

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

5 yorum:

  1. Acaba karakterleri benzettiğin kitabın adı ne? (Dorian ve Chaol'ü)
    Ve yorumuna katılıyorum bende uzun süre elimde tutup sonra elim boşken okudum şimdi ikinci kitabı okuyacağım :)

    YanıtlaSil
  2. Merhabaa. Ben cam şatoyu internetten okumaktaydım ve son sayfalarının bazıları eksik :'(. Ve kitabın basımı durdurulmuş.Bu yüzden kitabı bitiremedim ve cidden deli edici bir durum. Rica etsem bu konuda bana yardımcı olur musun ? :)

    YanıtlaSil
  3. adrian ile dimitriye benzettiğinizde gözümden 1-2 damla yaş akmadı değil...

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Cam Şatoda aşk var mı?

    YanıtlaSil