Aslında kitap okumaya kısa bir ara verecektim. Kafam rahatlasın, az biraz beynim karakterlerden ve çılgın yazarların stres oluşturan romanlarından uzak dursun diye böyle bir şey düşünmüştüm. Ama taa ki telefonumda bir e-kitap karşıma çıkana kadar. Yani resmen "durmadan oku, yakanı bırakmayacağız" diye gözüme gözüme sokuyorlar kitapları. Normalde e-kitap okuyamam ve sevmem de. Bir kaç yıl önce internet üzerinden bir hikayeyi öyle okudum. Sonrasında gözlerim iflas etmişti. O günden beri e-kitap okumaya karşıydım. Ama Nora Roberts'ın Ölüm Serisi'nin ilk kitabı karşıma çıkınca kendime engel olamadım ve her gece yorganın altına girip, ne kadar yorgun olursam olayım okumaya başladım. Aslında çok kısa bir kitaptı ama her gece gıdım gıdım okuyunca yeni bir rekor daha kırmış oldum.
Bu yıl zaten bol bol polisiye okumak ve izlemek istiyordum. Bir yandan White Collar izlerken diğer yandan Çıplak Ölüm'ü okudum. Resmen kendimi FBI ajanı ya da Teğmen gibi hissettim. Ki, dedektifliğe bir ara kafayı takmış bir insanım ben. Bu polisiye aşkımın debreşmesi normal.
2014 yılının ilk kitabı olarak Nora Roberts'la başladım. Umarım aynı performansla devam ederim. :D
Ölüm Serisi'nin ilk kitabı Çıplak Ölüm'den bahsetmeye gelirsek... Baş karakterimiz Eve Dallas, bir Teğmendir. Hemde iyi eğitimli bir Teğmen. New York Polis Departmanın'da , tüm suçların işlendiği yerde görevini yapmaktadır. Serimiz, 2050'li yılların New York'unda geçmektedir. Yazar, polisiye türüne bir farklılık katmak istemiş sanırım. Ve günümüzden çok ilerideki bir dünyayı kendi hayal gücü ile ele almış ve süslemiş. Ki bence çok iyi düşünmüş. Geleceğe dair hayal dünyalarını okumayalı baya olmuştu. 2050'li yıllarında dünyada bir çok değişiklikler var. Bir kere, teknoloji o kadar gelişmiş ki okurken "cidden bunlar mı olacak" diye sormadan edemedim. En çok dikkatimi çeken gelişme ise silah kullanımı yasak fakat ondan daha tehlikeli ve hızlı olan lazerler mevcut. Polisler için bir avantaj iken suçlular için aslında bir dezavantaj. Bunların dışında, teknolojide ne kadar gelişim gösterilebilir ki diye soruyorsanız, cidden büyük gelişmeler var. Kitabı okurken daha rahat keşfedersiniz.
Kitap, Eve'nin bir kabustan uyanması ile başlıyor. Kabus görmesinin sebebi ise uyumadan önce görev gereği suçluyu vurup, öldürmesi ve çaresiz bir çocuğu kurtaramamanın verdiği vicdan azabı. Normalde, birini öldüren polis hemen psikolog tarafından tedavi edilmesi lazımdır. Ama Eve bunu kabul etmemiştir. Ve kabustan uyanır uyanmaz yeni bir göreve çağrılır. Sharon DeBlass, bir fahişedir ve aynı zamanda Amerika Senatör'ün torunudur. Kaldığı evde ölü bir şekilde bulunur. Eve, bu çılgın cinayeti araştırmak üzere görevin başına geçer. İşte bundan sonra başı beladan çıkmaz. Çünkü cinayeti işleyen katil, cesetle beraber bir not ve eski model bir silah bırakmıştır. Notta "Altının biri" yazmaktadır. Bu demek oluyor ki katil oyun oynamak istiyor. Dallas, soruşturma için iş arkadaşı ve yardımcısı Feeney ile işe koyulur.
Soruşturma sırasında elbette Sharon'un en son görüştüğü kişiler ön planda olur. Ve böylece serimizdeki ilk yakışıklı, göz alıcı bir erkek karakter ortaya çıkar. Roarke'a merhaba deyin ! Kendisi Eve'nin gözünde bir numaralı şüpheli olarak gözükebilir ama çok çekici biri. İrlandalı, mavi gözlü, siyah saçlı ve boylu poslu. Sonunda bir İrlandalı karakter buldum diye sevinmedim değil. Karakteri okudukça aklıma Christian Grey geldi. Baya benzerlikleri var. Roarke, aşırı zengin, hakkında pek bilgi yok, çok ünlü ve her imkana sahip diyebilirim. Ve çapkın gibi. Eve ile karşılaştıktan sonra peşini bırakmaz. Her fırsatta dibindeydi. Ayrılmaz ikili oldular resmen. Eve, geçmişi yüzünden çevresine duvarlar örmüş genç bir kadın olduğu için ilkten Roarke'ı görmezlikten gelmeye çalıştı. Ama bir yere kadar... Kim İrlandalıya karşı koyabilir ki ? Cidden çok eğlenceli, komik ve romantik sahneleri vardı. Bende bir Roarke alabilir miyim ?
Kitabın sonlarına doğru her polisiye türünde olduğu gibi katil bulundu. Ama cidden okurken tahmin etmiştim ve hiç şaşırmadım. Bu konuda yazarı zayıf buldum diyemem çünkü bu türle çok içli dışlı olduğum için tahminimin doğru olması bir ihtimaldi. Artık her polisiye okurken ya da izlerken hiç katil olmayacak kişileri gözüme kestirmeye başladım. Ve o kişiler çoğunlukla katil oluyor. :D Yinede okurken çok zevk aldım. Uzun zamandır polisiye okumuyordum. (En son Millenium serisini okudum.) Nora Roberts da okumayı özlemişim. Kadın döktürmüş yine. Polisiye tarzında da çok iyi gerçekten.
İyi kurgulanmış bir kitaptı ama ilerleyen kitaplardan daha çok şey bekliyorum. Umudum yüksek. Roarke'ı tanıdığıma göre artık o da listeme eklendi. Fakat ne yazık ki hakkında çok bilgi yok. Umarım ilerleyen kitaplarda bol bol bilgi öğrenirim. Ve Eve de çok içe kapanık bir karakter. Güçlü ve zeki ama geçmişindeki olaylar yüzünden savunmasız. Yazar cidden gizemli karakterler yaratmış...
Seri baya eski olduğu için ilk kitabı, kitapevlerinde bulamadım. Fuarda yayınevine yeni basımı sordum fakat şuan için yeni basım yok. Yani Çıplak Ölüm'ün baskısı tükenmiş durumda. E-kitap indirip, okuyabilirsiniz. Ve sanırım e-kitap okumaya alıştım. Seriyi böyle okumaya devam edebilirim. :D
Bir sonraki Nora Roberts kitabında görüşmek üzere !
Sevgiler, öpücükler : Jane
Not: Ülkemizde şuana kadar seriden 14 kitap yayımlandı. Yurtdışında ise yazarımız 37 kitap yayımlamış. Şubat ayında ise 38.kitap çıkıyor. Seriye başlamadan önce bunları bilmek istersiniz diye düşündüm. :D Serilerin uzun olmasını seven ben, biraz gözüm tırstı ama seri cidden akıcı ve 400 sayfayı geçen kitabı yok sanırım.
Not 2 : Kitabı okurken habire aklıma Fringe geldi. Hem polisiye olması hemde gelişmiş teknolojisi ile Fringe'ı hatırlatıp, özlemimi arttırdı. :(
Soruşturma sırasında elbette Sharon'un en son görüştüğü kişiler ön planda olur. Ve böylece serimizdeki ilk yakışıklı, göz alıcı bir erkek karakter ortaya çıkar. Roarke'a merhaba deyin ! Kendisi Eve'nin gözünde bir numaralı şüpheli olarak gözükebilir ama çok çekici biri. İrlandalı, mavi gözlü, siyah saçlı ve boylu poslu. Sonunda bir İrlandalı karakter buldum diye sevinmedim değil. Karakteri okudukça aklıma Christian Grey geldi. Baya benzerlikleri var. Roarke, aşırı zengin, hakkında pek bilgi yok, çok ünlü ve her imkana sahip diyebilirim. Ve çapkın gibi. Eve ile karşılaştıktan sonra peşini bırakmaz. Her fırsatta dibindeydi. Ayrılmaz ikili oldular resmen. Eve, geçmişi yüzünden çevresine duvarlar örmüş genç bir kadın olduğu için ilkten Roarke'ı görmezlikten gelmeye çalıştı. Ama bir yere kadar... Kim İrlandalıya karşı koyabilir ki ? Cidden çok eğlenceli, komik ve romantik sahneleri vardı. Bende bir Roarke alabilir miyim ?
Kitabın sonlarına doğru her polisiye türünde olduğu gibi katil bulundu. Ama cidden okurken tahmin etmiştim ve hiç şaşırmadım. Bu konuda yazarı zayıf buldum diyemem çünkü bu türle çok içli dışlı olduğum için tahminimin doğru olması bir ihtimaldi. Artık her polisiye okurken ya da izlerken hiç katil olmayacak kişileri gözüme kestirmeye başladım. Ve o kişiler çoğunlukla katil oluyor. :D Yinede okurken çok zevk aldım. Uzun zamandır polisiye okumuyordum. (En son Millenium serisini okudum.) Nora Roberts da okumayı özlemişim. Kadın döktürmüş yine. Polisiye tarzında da çok iyi gerçekten.
İyi kurgulanmış bir kitaptı ama ilerleyen kitaplardan daha çok şey bekliyorum. Umudum yüksek. Roarke'ı tanıdığıma göre artık o da listeme eklendi. Fakat ne yazık ki hakkında çok bilgi yok. Umarım ilerleyen kitaplarda bol bol bilgi öğrenirim. Ve Eve de çok içe kapanık bir karakter. Güçlü ve zeki ama geçmişindeki olaylar yüzünden savunmasız. Yazar cidden gizemli karakterler yaratmış...
Seri baya eski olduğu için ilk kitabı, kitapevlerinde bulamadım. Fuarda yayınevine yeni basımı sordum fakat şuan için yeni basım yok. Yani Çıplak Ölüm'ün baskısı tükenmiş durumda. E-kitap indirip, okuyabilirsiniz. Ve sanırım e-kitap okumaya alıştım. Seriyi böyle okumaya devam edebilirim. :D
Bir sonraki Nora Roberts kitabında görüşmek üzere !
Sevgiler, öpücükler : Jane
Not: Ülkemizde şuana kadar seriden 14 kitap yayımlandı. Yurtdışında ise yazarımız 37 kitap yayımlamış. Şubat ayında ise 38.kitap çıkıyor. Seriye başlamadan önce bunları bilmek istersiniz diye düşündüm. :D Serilerin uzun olmasını seven ben, biraz gözüm tırstı ama seri cidden akıcı ve 400 sayfayı geçen kitabı yok sanırım.
Not 2 : Kitabı okurken habire aklıma Fringe geldi. Hem polisiye olması hemde gelişmiş teknolojisi ile Fringe'ı hatırlatıp, özlemimi arttırdı. :(
Bu kitabın e-kitabını nerden bulabilirim.link verebilir misiniz?
YanıtlaSilŞuan hangi siteden indirdiğimi hatırlamıyorum ama google'a çıplak ölüm e-kitap yazarsan birkaç site çıkıyor. Oralardan ulaşabilirsin.
Siltüm sitelere girdim ama bir türlü bulup indiremedim yardımcı olursan çok sevinirim. malum çıplak ölümün baskısı yok ve çokkk okumak istiyorum bunu .
Silnazlicankabatas@hotmail.com a mail at. Sana oradan yollamaya çalışacağım. Bazı siteler kaldırmış sanırım.
Sil