Nereden başlasam acaba ? Yılın son günlerinde beni çok ters köşeye yatıran Jenn'e sevgiler ! Bende deliler gibi seviniyorum "Ehehe 2013'ün son günlerinde Daemon okuyorum. Hayattaki mutluluk, huzur bu işte." diye geriniyorum. Ama bir bakıyorum, kitabın sonu saç yoldurtmalık bir şekilde bitiyor. Oldu mu bu şimdi ? Ne güzel cıvık cıvık iki aşığı okuyorduk burada. Bir dakika ! Ne cıvık cıvığı ! Daemon bu, aşkı hiç cıvık cıvık olur mu ? :D
Parmaklarımı saçlarının arasında gezdirmeye, kıvırcık buklelerini çekip düzleştirmeye bayılıyordum; hemen eski hallerini alıyorlardı. O da saçlarıyla oynamamdan hoşlanıyordu.
Şimdi, Daemon'ı göklere bile sığdıramadığım için beni taşlamak isteyenler olabilir ama lütfen seriyi okuyun ve ona göre söylenin bana. Hiçbir erkek Daemon gibi olmaz. Cidden. Şeey belki Adrian hariç. Hoş o da hayali bir karakter. Neyse, kitaba yöneliyorum ben. Kitap sonrası beynim error vermeden yazıp, White Collar izlemem lazım.

"Seni özledim." diye itiraf ettim.
"Biliyorum. Bensiz yaşayamazsın."
"O kadar da uzun boylu değil."
"Hadi, kabul et."
"Al işte. O koca egon yine engel oluyor," diye takıldım.
Tabii bu güçleri boşu boşuna harcamadı. Okulda, karşısına aniden Blake çıkınca tüm hırsını ondan aldı diyebilirim. Önceki kitapta Blake baya sinir bozucu şeyler yapmıştı ve bu kitapta pişmiş kelle gibi sırıtarak geri döndü ve bizimkileri Savunma Dairesi'ne ispiyonlamakla tehdit etti ! Amacı, Daidalos'ta tutulan en yakın arkadaşı Chris'i kurtarmak. Ve bunun yanı sıra Beth'i de kurtarmak. Bu fikir ilkten bizimkilerin hoşuna gitmedi ama Dawson'a verdikleri bir söz var... Bu yüzden eli mahkum kabul ettiler. Blake'e güvenmemek şartıyla...

"Delisin sen!"
"Deliliğime bayılıyorsun ama."
Ve evet, bu Opal sayesinde Daidalos'a çok rahat bir şekilde girerler. Plan kusursuz devam etmektedir. Kitabın sayfaları biterken, yazar sizi ters köşeye adeta çiviler. Son sahneyi okurken zaten kendimden geçmişim. Kitabı okumadan önce kat kat giyinmiştim. Donuyordum resmen. O son sahnede resmen üstümdekileri fırlattım, ağzım kurudu. Gözlerim pörtlemiş bir şekilde son cümleye odaklandım. Ama yazar o kadar müthiş o kadar mükemmel hayal edip, betimlemiş ki... Hayran kaldım ve yazara sevgim, saygım sonsuz arttı. Resmen bir uzaylı filmi izler gibi oldum. Çok güzel hayal etmiş, kıskanmadım değil. Jennifer'ı özenti gibi görenlere güzel bir cevap olabilir bu kitap. Kadın resmen kalemini konuşturmuş. Utanmasam yazara aşık oldum diyeceğim. :D Cassandra'nın eline kimse su dökemez diyordum ama Jennifer'da az değilmiş hani... Son sahneyi çok sevdim, evlenebilirim bile hatta. Of burada çatır çatır anlatmak istiyorum ama sonra spoiler verdim diye bir sürü beddua da yemek istemiyorum. O yüzden gidin kitabı alın, okuyun ve çektiğim acıları sizden çekin ! :D
Erkeksi güzelliği dünya dışı ve ürkütücüydü. Bir tek okuduğum kitapların sayfaları arasında var olan bir şeydi. Bazen kendimi, onun gerçek olduğuna inandırmakta zorlanıyordum.
Erkeksi güzelliği dünya dışı ve ürkütücüydü. Bir tek okuduğum kitapların sayfaları arasında var olan bir şeydi. Bazen kendimi, onun gerçek olduğuna inandırmakta zorlanıyordum.

Hmmm, bu kitap hakkında diyecek çok şey var ama çenemi tutuyorum. Yoksa taş yağmuruna tutulabilirim. Tek diyebileceğim seri giderek mükemmelleşiyor. Yazar bildiğiniz döktürüyor. Hayal gücü inanılmaz ! Son 4 günüm resmen Daemon'la dolu dolu geçti.
"Dudaklarım hayatları değiştirir, bebeğim."
Onun akşam yemeğinde üç hambuger ve iki patates vardı. Bu kalorilerin nereye gittiğini hiç bilmiyordum. Egosuna mı gidiyordu acaba ?
"Dudaklarım hayatları değiştirir, bebeğim."
Onun akşam yemeğinde üç hambuger ve iki patates vardı. Bu kalorilerin nereye gittiğini hiç bilmiyordum. Egosuna mı gidiyordu acaba ?
Yılbaşındaki en içten dileklerimden biri; başıma, Daemon gibi öküz, ego tavan yapmış ama bir o kadar da korumacı, ölümüne seven, komik, eğlenmeyi bilen ve karşısındakini eritebilecek laflar eden bir bela gelsin istiyorum ! Jenn n'aptın allasen ya ? Bu nasıl mikemmel bir karakter ? Bende istiyorum -.-
Köken'e kadar kocaman sevgiler, öpücükler : Jane
Not : Yazarı cidden çok seviyorum. Bana çok samimi geliyor. Kitaplarında her fırsatta kitap kurtlarına ait bir özellikten bahsediyor. Bu da, kitaba daha çok bağlanmamı sağlıyor. Bir de Jennifer, çok iyi bir izleyici. İzlediği dizileri filmleri kitapta bahsetmesi zaten beni aşırı mutlu ediyor. Kendileri Supernatural ve The Walking Dead delisi. Aynı benim gibi. Ve bu kitapta hem Dean Winchester'dan hemde John Connor'dan (Terminetör dizisindeki karakter) bahsetmesi beni baya sevindirdi. İki karakteri de seviyorum. Ve sayesinde bol bol korku film adlarını listeme ekledim. Evet, Jennifer da bizden biri !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder