Merhabalar!
Ay, dayanamadım ve geçen hafta final yapan The Vampire Diaries için yazı yazmak istedim. Çünkü bu dizi benim ilk izlediğim yabancı dizilerden biridir. (İlki Gossip Girl) Hatta bu diziyle beraber yaşlandım diyebilirim. İlk izlemeye başladığımda lise 2'ye gidiyordum. 15-16 yaşlarındaydım sanırım. Hatta iki arkadaşımla eş zamanlı izliyorduk. Her bölüm izlediğimizde sınıfta oturup saatlerce dedikodusunu yapıyorduk. İngilizcemizi bile geliştirmişti sevgili Elena. Sürekli, "Are you okay?" repliği ile sınıfta havamız oluyordu. Hey gidi günler hey!
2.sezondan sonra serinin ilk dört kitabını okudum. Hala da kitaplığımda duruyorlar. Ama kitap ile dizi arasında uçurum farkı var. En basiti; Elena kitapta sarışın. Dizide ise esmer güzeli. Ve kitapta bir süre sonra olaylar süper karışıyor ve açıkçası beni sıkmaya başlamıştı. 4'ten sonra kitaba devam etmedim. Diziye ise tam gaz devam ettim. Elena'nın en büyük aşkı Stefan'ı bırakıp, Damon'a geçmesine rağmen. Her sezonun bölümünde gereksiz parti, kutlama ve ergen sahneler olmasına rağmen. Dengesiz karakterlere ve bitmek bilmeyen kötü karakterlere rağmen. Sevdiğimiz karakterler de dahil olmak üzere tahmin edemeyeceğiniz karakterleri öldürüp öldürüp, bir şekilde geri getirmelerine rağmen. Gel zaman git zaman 8 sezonu devirmişiz yahu. Yıllar ne çabuk geçiyor. Şimdi üniversiteden mezun olmak üzereyim.
Ve dizi geçen hafta bitti. Bir günümü diziye harcadım. Yarım kalan bölümleri bitirip, hemen finale geçtim. Ve kocaman bir pof! Yani az buz olayları biliyorsunuzdur. 6.sezondan sonra Elena'yı canlandıran Nina Dobrev diziden ayrılmıştı. (Sebebi bence Ian Somerhalder'la olan sancılı ilişkisiydi.) 7.sezonda Nina olmadan yine de güzel toparladılar. Sonra 8.sezonun final olacağı açıklandı ki buna sevindim. Giderek saçmalıyorlardı. Ve son dakikada Nina'yı final sahnesi için getirdiler. (Sanki parası bitmiş de 'aa son bölümde oynayıp da bari birkaç senelik harçlığımı çıkarayım dermiş gibi...) Böyle resmen şu da olsun bu da olsun diye hızlandırılmış bir final sahnesi çekmişler. Memnun kalmadım ama sanki dizi bitmiş gibi de gelmiyor. Böyle sanki yarın yeni bölüm gelecekmiş gibi. 😒
Tabii yan dizi niteliğinde olan The Originals'ın daha final sezonu yayımlanmadı. O da yarın başlıyor. TVD'deki karakterleri görebilecekmişiz. Ki o karakter kesin Caroline. O da ayrı bir olay. Resmen beraber olmadığı erkek kalmadı. Ama yine de seviyorum sarışını. Dizide gelişme gösteren tek karakter bence. Resmen herkesi toparlayan o oldu.
Bir de TVD'nin bize kattığı en güzel şey bence Michaelson ailesiydi. Klaus, Elijah, Rebekah, Kol ve Fin'in aksanları, karizmaları, cool'luktan ölen halleri... Yani getirdikleri karakterlerden en en en iyileri onlardı. Ah bir de Stefan'ın dostu Lexi var. Bence kesinkes Lexi'yi öldürdüklerine pişman senaristler. Çünkü her fırsatta geri getirmeye çalıştıkları kişi Lexi oluyordu. Resmen bok yoluna gitti kız. 😠
Ve yılların kapışması... Team Stefan mı Team Damon mı? Valla onu bilmem de ben Team Klaus hala. Kötü halini de her zaman göstermediği merhametli yönünü de seviyorum. Gerisi size kalmış.
Son olarak... Şaka maka takip ettiğim bir dizi daha bitti. Ne çabuk büyüyor keretalar. Umarım ilerleyen zamanlarda ekibi tekrar bir araya toplayıp da bir kez daha diziyi ekranlara getirmeye çalışmazlar. Toparlamaya çalışırken batırıyorlardı zaten. Geri dönüş yolları olursa artık gözlerim kan ağlar. Meeh!
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Not: Katherine'i bir hiç ettiniz ya hep içimde ukte kalacak vicdansız senaristler! Mis gibi kötü karakteri görmezden geldiler. Neymiş Elena daha çok seviliyormuş. Yalan canım! Bu arada hep söylüyorum, Nina'yı tebrik ediyorum. İki karakteri öyle müthiş canlandırdı ki Elena'dan soğutup, Katherine'i sevdirdi.
Not 2: Ay bir ben son zamanlarda baya baya Enzo'ya tutulmaya başlamıştım. Böyle o aksanla konuştukça ağzına vura vura sevesim geliyordu. *elleriylekendiniserinletiyor*
Not 3: Ve gözüm kapalı her sezonun soundtrack'larını öneririm. Dehşet bir müzik listesi var. O kadar müthiş şarkılar keşfettim ki bu dizi sayesinde... Youtube'dan hala açar açar dinlerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder