Merhabalar !
Nabersiniz ? Ben PuCCa okuduğum için süper mutluyum. Neredeyse bir yılı aşkındır bu çılgın kadını okumuyordum. Gerçekten ona ve günlük tarzındaki kitaplarına hayranım. O Adam Buraya Gelecek kitabını uzun süre bekledik. Bu sırada ilk kitabını rezil bir şekilde filmini çıkardılar. Ben izlemedim, izlemem de. O kısımda olaylar karışık zaten. Bir de üstüne yayınevi değiştirildi. Dex üstlenmiş ama benim aklımda başka bir yayınevi vardı. Keşke onlarla anlaşmış olsaydı dedim ama neyse...
"Kendimi bildim bileli günlük tutardım açıkçası. Çünkü bu hayatta en korktuğum şey; unutmak, unutulmak."
Önemli olan sonunda PuCCa okumam. Bir kere PuCCa kesinlikle halktan biri. Anlatamadıklarımızı, ifade edemediklerimizi bizim yerimize öyle güzel bir ortaya seriyor ki... Onu bu kadar çok sevmemin nedeni bu sanırım. Kendimi buluyorum onda. Yaklaşık dört senedir takip edip, okuyorum. Aramızda yaş farklı olmasına rağmen, hayatlarımız hem zıt hem benzer olmasına rağmen onu okurken hep kendimden bir şeyler buluyorum. Onu okuduğum sıralarda karakterime de katkı sağladı. Yani nasıl desem, tam kafadar biri. Hem eğlenmeyi hem başını belaya sokmayı hem nasıl cevap vereceğini hem de nasıl güçlü kalacağını bilen biri. Ben cidden delicesine seviyorum PuCCa'yı. O yüzden bu kitabını okurken baya heyecan yaptım. Tam tahmin ettiğim gibi zevkle okudum. Bir günde bitti. Post-it dolu, anlamlı ve komik cümlelerin altı çizili bir şekilde kitap bendeki yerini aldı.
"Benim kendimi sevmekle ilgili büyük bir problemim var, başka biri tarafından seviliyor olmak bana imkansızmış gibi geliyor."
Uzun zamandır böyle kafa dağıtan, kahkaha attıran, düşündüren, 'vay be' dedirten bir kitap okumamıştım. Beynim rahatladı. Ama bazen de olayları okurken 'ay bana geliyorlar' dedim. Çünkü PuCCa'nın hayatı bokluktan çıkmıyor. Seriyi okuyanlar bilir bu kız hayatına aldığı her erkekten çekti ve çekmeye devam ediyor. Tamam bizimki de az değil ama o Ceri varya... En baştan ısınamamıştım ama bu kitabın başında resmen deli etti beni. PuCCa anlattıkça sanki ben yaşıyormuşum gibi hafakanlar bastı beni. Yeni karakter olan Limon'a yeşil ışık yolluyorum buradan. Sanırsam tahmin ettiğim kişi zaten. Limon'u onaylıyoruz PuCCa!
"Aşk zaten bence, zedelenen egonu tamir etmeye çalışman."
Kitap, PuCCa'nın hiç çekinmeden yazdığı günlüğü ama öyle boş bir günlük değil. Yeri geliyor öğüt veriyor, hayatında yaşadığı anılardan örnekler vererek minik uyarılar yapıyor. İşte bu yüzden bu seriyi seviyorum. Arada açıp açıp okuyorum zaten. Bir de bu kitap çok sevdiğim bir bölüm var. Minicik bahsedeceğim. Gerçekten hayal gücüne hayran kaldım ve kıskandım. :D "... hoop hafızam 64GB'lık oldu. Önümde çok az bir vakit var, anılarımı 64GB'lık alana doldurmalıyım. Bazı anıları atmam gerekiyor. Hangilerini alsam, hangilerini atsam." İşte bu bölüme bayıldım ve farkında olmadan cidden oturup, düşündüm. Böyle bir şey olsam ben n'apardım ? Neyse, derin konualar. Geçelim.
Ya daha ne anlatsam bilemedim. Tipik PuCCa. Kendinden ödün vermeyen, sözünü esirgemeyen çılgın bir Türk blogger ve şimdi kitap sahibi. Okuyun bu çılgının günlüklerini. Tabii ben olsam öldürsem günlüklerimi okutmam. (Bilmem kaçıncı deftere geçtim ama günlüğümü okuyan şanslı kişi yok. Olmasın. Yoksa harbi biterim.)
Hadi ben kaçar. Yeni seriye bir adım atacağım sanırsam.
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Ya daha ne anlatsam bilemedim. Tipik PuCCa. Kendinden ödün vermeyen, sözünü esirgemeyen çılgın bir Türk blogger ve şimdi kitap sahibi. Okuyun bu çılgının günlüklerini. Tabii ben olsam öldürsem günlüklerimi okutmam. (Bilmem kaçıncı deftere geçtim ama günlüğümü okuyan şanslı kişi yok. Olmasın. Yoksa harbi biterim.)
Hadi ben kaçar. Yeni seriye bir adım atacağım sanırsam.
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder