Merhabalar !
Ya az önce Fırsatçı'nın yorumunu okudum. Kendi blog yazımı yani. Resmen seriye gıcık olmuşum. Serinin diğer kitaplarını toptan almasam herhalde devam etmezmişim. Ama şu an iyi ki hepsini almışım ve okudum dedim. Zaten Tehlikeli Kızıl'ı okuduktan sonra seriye iyice bağlanıp, son kitap olan Hırsız için baya heyecan yapmıştım. Ve çok ara vermeden kitaba başladım. İnanır mısınız, kitap bir günde bitti! Sanırım benim gelmiş geçmiş en iyi rekorum.
"Geçmişten kurtulamıyordunuz. Görmezden gelemiyordunuz, gömemiyordunuz ya da balkondan aşağı atamıyordunuz. Sadece beraber yaşamasını öğrenmeliydiniz."
Serinin ilk iki kitabını okuduysanız zaten genel hatları biliyorsunuz. Fırsatçı'da Olivia'nın gözünden olayları hem geçmişte hem günümüz zamanında okuduk. Tehlikeli Kızıl'da da Leah'ın gözünden aynı olayları onun bakış açısıyla okuduk. Ve resmen bazı parçaları birleştirip, şok olmuştum. *İkinci kitabı okumamışlar için bundan sonrası spoiler dolu* Estella'nın Caleb'den olmaması gibi. Caleb'in abisiyle beraber olması gibi. Leah cadısını baya yakından tanımıştık.
"Son on yıldır ikimiz de zıt yönlerde koştuk ve her geri dönüşümüzde çarpıştık."
Ve son kitapta, Hırsız'da olayları bir de Caleb'in gözünden okuyoruz. Ya, şimdi bir durun. İlk iki kitaba göz attığımda Caleb'i hiç tanımadığımı fark ettim. Olivia'nın gözünde Caleb zengin bir çapkın, yalancı, onu yüzüstü bırakan ve ne istediğini bilmeyen bir adam gibi göründü. Leah'ın gözünde Caleb ulaşılması zor biri, çocuk istiyorum diye dolanan aşırı seksi bir adam ve Olivia'ya delisine aşık biri olarak tanıdık. İşte şimdi Caleb'in ağzından Caleb'i okuyup, tanıyoruz. Kitabı bu kadar sevmemin nedeni sanırım buydu. Kendini öyle güzel ifade etmiş ki daha doğrusu yazar kadın olmasına rağmen olayları öyle şaşırtıcı bir şekilde erkeğin gözünden anlatıp, her şeyi bambaşka bir boyuta taşımış ki... Ayakta alkışlıyorum, şapka çıkartıyorum ve fangirl dansı yapıyorum arkadaşlar! Bu seriyle evlenmek, karakterlerin hepsiyle tek tek takılmak, hayatlarındaki sorunlara ortak olmak istiyorum! Delicesine...
"Parçalanmış insanlar parçalanmış sevgi verirlerdi."
Bir kere bu kitapta Caleb'e aşık olacaksınız kızlar. Adamın yakışıklılığını, zenginliğini, davranışlarını falan geçtim artık. Adam nasıl aşık olacağını, aşkının peşinden nasıl koşacağını ve savaşacağını çok iyi biliyor. Aslında bilmiyor da öğreniyor. Şu dünyada Caleb gibi biri varsa bir adet istiyorum honey. Cidden çok güzel aşık olmuş. Çok içten sevmiş. Tüm benliğini ortaya koymuş. Ama adı bir kere çıktığı için bunu fark ettiremiyor. Olayları en baştan sarıp, Caleb'in gözünden okuduktan sonra şaşırıp, kalacaksınız. Kader, resmen bu üçünü süper oyuna getirmiş. Öyle böyle değil. Herhangi biri bir hata yaptığında hepsi ceza çekmiş. Olivia ve Leah'dan sonra Caleb'in bakış açısı kurgudaki eksiklikleri öyle güzel gidermiş ki... Okuduktan sonra 'vay be demek bu yüzdenmiş' diyeceksiniz. Çoğu yerde şaşırtacak. Yine fena kızdıracak. İmrendirecek. 'Oha, daha neler. Olmasın ama yaa' dedirtecek öyle çok sahne var ki...
"Kusurlar cidden küçümseniyordu. Onlara oldukları gibi baktığınızda çok güzeldiler."
Caleb'i çok sevdim. Hayran kaldım. Öyle biri gerçek olsun istedim. Olivia'yı o kadar çok seviyor ki... Yazar bunu o kadar etkileyici yansıtmış ki... Kitap post-it'lerle dolu. Rengarenk oldu. Her bölümden bir cümleyi mutlaka sarı fosforlu kalemle çizdim. Çizmeden duramadım çünkü çok mu çok anlamlı sözler vardı. Çoğu da Caleb'den. Ya harbi bu adamı kaçıran kadınları sarsmak istedim. Olivia'yı tam sevmeye başladığımda 'kadın kendine gel ve Caleb'i gör' diye dalasım geldi. Leah'ı tebrik etmemek imkansız. Başkasına aşık bir adamı evliliğe kadar götürdüğü için.
"Hepimiz biraz arızalıydık. Herhangi bir insan seçin, elinize alıp sallayın ve bozulmuş parçalarının tıngırtısını duyabilirdiniz. .... Aşk, Tanrı'nın bize bahşettiği bir tamir aracıdır."
Seri hakkında daha ne desem bilemiyorum. Hırsız, serinin göz bebeği ve en harika kitabı olmuş. Oturur bir daha sıkılmadan okurum da yani. Sonlara doğru yazar sizi süper şaşırtacak. Yüreğiniz ağzınıza gelecek. Ve sonu mutlu olmasına rağmen buruk bir şekilde bitiyor. Böyle okuyorum, son sayfalara gelmişim. Caleb o kadar güzel bir toparlama yapmış ki boğazım düğüm düğüm oldu. Böyle adamlar hayatınızda varsa hanımlar, kaçırmayın. Kırmayın. Aldatmayın. Terslemeyin. Ya da tersleyin. Kaçan kovalanıyor. Caleb baya koştu. Ve eh işte mutlu son. Hiç kıskanmadım. Kitabı hiç kucaklayasım gelmedi canım. Ben hala doğru kişiyi bekliyorum. Caleb de kimmiş! -.-
Canlarım, bu seriden sonra bir fena oldum. Okuyun. Cidden pişman olmayacaksınız. Seriyi bizle tanıştırdıkları için Aspendos'a teşekkürler. Tarryn Fisher'ı gözüme kestirdim. Favorilerimden. Her kitabını okurum artık.
*Caleb Drake'e göz kırpmalar*
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder