Pages

Maddox Serisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Maddox Serisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ağustos 2018 Pazartesi

Kitap Yorumu: Tatlı Ateş - Jamie McGuire

Selamlar

Moralim çok bozuk... Neden diye sormayın. (Sorun tabii...) Eskiden aşkla, zevkle, çölde su bulmuş gibi bir mutlulukla okuduğum seriler şimdi hiç öyle tat vermiyor. Hatta kitabı bitirince "tam bir zaman kaybıydı, nalet olsun, ben seni okuyacağıma neler yapardım neleeeer" diye isyan etmeye başladım. Büyüyor muyum? Yaşlanıyor muyum? Neler oluyor bana?
Bahsettiğim seri Maddox kardeşler. Ben bu kardeşlere birkaç sene öncesine kadar resmen tapıyordum. Sırf bu Maddox erkekleri yüzünden "kaslı bir erkek arkadaşım olmalı" diye dolandığım zamanlar bile verdi. "Odunlar ama sevince lokum gibi oluyorlar..." Yalan. Hayatın gerçekleriyle karşılaşınca bir güzel duvara tosluyorsunuz. Manitam kaslı ama romantik mi? Nööö. Anca güneşin batışında "Şu an karşımda iki manzara var," deyip gözlerimin içine bakıyor. Bu ruh, romantikliğe aç aç!!! Hal böyle olunca dedim ki bir Maddox okumak şart. 
Okumaz olaydım...Klişeler akıyor. Kitap klişeden oluşmuyor; klişe kitaptan oluşuyor bence. Tamam, Jamie ablamızın tarzını biliyoruz falan ama giderek öyle bir klişelere bağlıyor ki artık sırf para için yazdığına iddiaya girerim. Olmayan paramla... (Imagine Dragons konserine yatırım yapınca fakir ama gururlu oldum.)
Gelin size bol klişeli bir hikaye anlatayım... 
Tatlı Ateş'te ikizlerden Taylor'ın hikayesini okuyoruz. Kızımızın adı Falyn. Sempatik bir kafede garson olarak çalışıyor. Kafe ortamını çok sevdim. Çok komik ve samimi karakterler vardı. Yazar sırf kafe yaşamını anlatsaydı kitap daha güzel olurdu bence. Neyse, laf sokmadan ilerlemeye çalışacağım. Falyn kızımızın bir sırrı vardır. Aaa, ne o? Şaşırdınız mı? Jamie abla sırları olmayan karakterler yaratmaz. Racona ters... Ehem. Bu sırrından dolayı zengin ve ünlü ailesini terk ederek tek yaşamaya ve para kazanmaya başlar. Deli gibi para biriktirip, kimseye yüz vermemeye yemin etmişken karşısına itfaiyeci Taylor çıkar. Dan dan dan!!! Pembe dizi kokusu etrafı sarar. 
Falyn kızımız yüz vermez. Tersler. Laf sokar. Yerin dibine sokup sokup çıkarır ama yoo Taylor pes etmez. (Bu tip erkek yok arkadaşlar. Kendinizi kandırmayın.) İlla kızı elde edecektir.
Gel zaman git zaman, hokus pokus bunlar yakınlaşır. Asi Falyn, birden Eros tarafından vurulmuş gibi aşk meleği olur. Tabii bu arada sırrından bahseder Taylor'a. Sonrasında olaylar o kadar hızlı gelişti ki ne oldu anlamadım. Doktorlar da bile bu kadar klişe dolu sahneler yoktu.
Klasik Jamie kurgusu olarak çift çok mutluyken bir şeyler olur ve ayrılırlar. Bir ayrılık süreci olur... Sonra birbirlerine ait olduklarını düşündükleri için tekrar beraber olurlar. Falan filan. Bu kitabın ekstra saçmalıkları vardı. Spoiler olacak diye yazamıyorum ama cidden "Ay yok daha neler, SAÇMALAMA!" tarzında şeyler oluyor. Kitabı bitirince Kıvılcım gibi nefesimi tutup, anlık hafıza kaybı yaşayıp bu kitabı unutmak istedim. Berbat... 
Kitabı ne çok sevmişim, değil mi? :) En masum blog yazım oldu valla. Eserimle gurur duyuyorum.
Şaka bir yana cidden eskiden taparak okuduğum serilere artık korkarak yaklaşıyorum. Yaşım ilerledikçe zevklerim mi değişiyor yoksa kitaplardan beklentilerim mi artıyor bilmiyorum ama şu aralar kitaplığıma şüpheyle yaklaşıyorum. Çok güvendiğim yazarlar bile korkutuyor artık. N'apcaz?
Maddox serisinin Tatlı Yangın kitabı da elimde. Okusam mı yoksa direk başka bir yuva mı bulsam diye kara kara düşünüyorum. Okuyan, beğenen varsa bana gaz versin biraz. 
Benden bu kadar. Güzel kitaplar da okuyorum canım. Beklemede kalın...

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

14 Ekim 2015 Çarşamba

Kitap Yorumu: Maddox Serisi 2 - Tatlı Yalan / Jamie McGuire


Merhabaaa

Hazır çok enerjiğim Türkçe'yi de unutmadım bari blog'a yazayım dedim. Söylediklerimde ciddiyim valla. Haftanın ilk dört günü bana Türkçe'yi unutturuyor. İngilizce hadi neyse de Rusça ruhumu emiyor. Ben de dilimizi unutmamak için kitap okuyorum. :P Kendimi nasıl da teselli ediyorum ama. Cidden halimi görseniz gülersiniz sanırım. İngilizce dersinden çıkıp, yabancı dizi izliyorum. Rusça dersinden çıkıp kitap okumaya devam ediyorum. Böyle diller karıştı. Artık kekelemeye, kendi dediğimi anlamamaya başladım. Sonum hayırlı olsun. Amin.

Gelelim kitaplara... Ya yeni yıl gelmeden müthiş kitaplar yorumlayacağım. Birkaç sürprimizim de olabilir ama benim tembelliğime ve zamanıma bağlı. :D Bunları düşündükçe kendi kendime heyecan yapıyorum. Neysem. Sıradaki kitaba geçeyim. Çünkü anlatmak için sabırsızlanıyorum.

Öncelikle bu seriyi bilmiyorsanız hemen Tatlı Bela, Ayaklı Bela, Belalı Düğün, Tatlı Sır ve hemen ardından bu kitabı okuyun. Sıralama bu şekilde. Spoiler yemeyiniz.

Maddox erkeklerini severim, bilirsiniz. Bayadır favorilerim arasındalar. Yeni kitapları çıktı mı almak için sabırsızlanırım falan. Ama bu kitabı yani Tatlı Yalan'ı özel olarak bekledim. Çünkü Thomas Maddox bir FBI özel ajanı. Ayaklı Bela'da bu bilgiyi öğrenince 'hemen bana Thomas'ı verin' demiştim. Çünkü cidden FBI konulu her şeyi seviyorum. Ve o gün geldi. Kitabı okudum bitirdim. Ve bir şey diyeyim mi ? Travis'den sonraki favorim Thomas oldu. Tatlı Sır'da Trenton'ı da sevdim. Çok komik, hayat dolu bir Maddox. Ama Thomas bana daha bir tık önde geldi. Sanırım mesleğinden dolayı. 

Maddox serisinde, önceki kitapta Trenton ve Camille çiftini okumuştum. Kitabın sonundaki sürpriz böyle ağzımı açık bırakmıştı. Camille, meğersem gizliden gizliye Thomas'la berabermiş. Falan filan derken her şey ortaya çıkmıştı ve Trenton'la Camille olmuştu. Thomas da kalbi kırık San Diego'ya işine dönmüştü. Ve sonrasındaki olaylar Tatlı Yalan'la devam ediyor.

Bu seferki kadın karakterimiz Liis. Kendisi de bir FBI ajanı. Onun görevi daha çok çevirmenlik. Terfi etmek için elinden geleni yapan biri. Geçmişinden kurtulmak için ve özel istekle bir işe çağırıldığı için San Diego'ya gelir. Elbette onu çağıran Thomas'tır ama Thomas, Liis'i işe başlamadan önce kim olduğunu falan hiç bilmez. 
Tanışma sahneleri ve sonrasındaki olayları anlatmamam en iyisi sanırım çünkü spoiler olabilir. :D Okurken baya gülebilirsiniz. Aslında ilk başları çok klişe geldi. Gözlerimi devirerek okudum ve 'bu kitap bitmeyecek sanırım' dedim ve avcumu yaladım. Valla müthiş bir kitaptı. Maddox erkeklerin bir arada olduğu sahneleri özellikle ikizlerden Taylor'ın olduğu sahneleri kahkaha atarak okudum. Bu kadar mı hem kaba hem sempatik olurlar. Thomas, onlara göre biraz daha ağır başlı ama onun çekiciliği yetiyor zaten. *salya akıntıları*

"Aşk, tahminler ya da davranışsal belirtilerle ilgili değildir. Sadece olur ve senin, onun üstünde bir kontolün yoktur."- Thomas

Tahmin edersiniz ki Liis ile Thomas arasında bir şeyler olacak ama kitabın son sayfasına kadar hep tartıştıkları bir konu var: "Thomas, henüz Camille'yi unutmuş değil."
Gerçekten öyle. Bazen beni de sinir etti ama birini unutmak o kadar kolay olmasa gerek. Liss de öyle mıymıy bir kız değil. Mesleğine aşık, ağzı laf yapan, inatçı ve kendinden emin biri. Thomas'la öyle güzel bir baş ediyor ki... Ayakta alkışladım. 

Bunların dışında yan karakterleri ve ofisteki ortamlarını çok sevdim. Liis, gelir gelmez hemen kanka yaptı kendine. Val. Kadın çok komik. Onunla ilgili bir bilgi öğreneceksiniz. İnanamadım. :D Kitap hem komik hem olaylı hem de aşkla ilgili biraz dramlı ama seriye yakışan bir Maddox kitabı olmuş. Severek okudum. Maddox erkeği bu. Boru mu...

İşte böyle. Fırsat buldukça okuduğum, bana göre çok komik bir kitaptı. Seriye devam ediyorsanız kesinlikle okuyun. *-*

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

25 Nisan 2015 Cumartesi

Kitap Yorumu: Maddox Serisi 1 - Tatlı Sır / Jamie McGuire


Merhabalar...

Bu aralar kitap yorumu yazımında çok üşengecim. Aslında kitapları arka arkaya okuyorum ama blog'a yazma da zorlanıyorum. Ama şimdi tüm yorgunluğuma rağmen bilgisayar başına oturdum. Hafta sonu blog'u rengarenk yapmaya hazırım.
Ve Kelly Clarkson'dan Second Wind dinleyin derim.

Maddox'ları özlediniz mi ? Travis'den sonra diğer Maddox erkekleri okumak için sabırsızlanıyordum. Sıradaki Maddox erkeğimiz ise Trenton. Tatlı Sır'da onun hikayesini, Cami'ye olan aşkını ve şaşırtıcı bir sürprizle karşılaşmasını okuyoruz. 'Şaşırtıcı sürpriz'i tahmin etmiş biri olarak hiç memnun kalmadım ve açıkçası yazarın ne yapmaya çalıştığını anlamadım. Bana göre saçmalıktı. Peh...

Konuya gelirsek, bu kitaptaki baş kız karakterimiz Cami, Abby'e göre daha asi ve daha hırçın diyebiliriz. Cami'yi çok sevmedim ama nefret de etmedim. Bazı yönleri hoşuma gitti. Değişik bir tip. Trenton'a yakışır mı diye sorarsınız... İdare eder. Kötünün iyisi. Ama aralarındaki uyum hoşuma gitmedi değil. Trenton'ın kızın etrafında sürekli dolanması, çabalaması... Bilirsiniz biz etrafımızda pervane olan erkekleri severiz. :D Bla bla bla. Karşıma bir Maddox erkeği çıkacak ve ben onu geri çevirip, habire 'sadece arkadaşız' diyeceğim öyle mi ? Kendi aklımdan şüphe eder, Bakırköy'e kendim kayıt yaparım. Adamlar hem yakışıklı, hem sahiplenici, hem korumacı hem de fenalar! Tamam çapkınlıkla ün salmışlar ama bir zahmet yani. Her zaman kaslı, dövmeli ve uysal bebekler bulamayız. Konu buraya nasıl geldi bilmiyorum. Cami'ye baya içerlenmişim sanırım.

Jamie McGuire'nin klasik taktik kurgusu bu kitapta da vardı. Maddox erkeği bir kıza ciddi anlamda tutulur. Ama kız ona o gözle bakmamaya, kendini kaptırmamaya çalışır ama bir süre sonra bakar ki ona alışmış ve aşık olmaya başlıyor. Cami'nin en büyük kabusu da buydu işte. Bir sevgilisi var. TJ. Ama TJ'nin öyle bir işi var ki uzak mesafeden ilişki yaşıyorlar. Yani Trenton'a fırsat çıkar. Bu fırsatı güzel değerlendirir. Fakat ne yazık ki kitabın sonunda büyük sırrı öğrenir. Hoş, bizimki çok doğal karşıladı. Ben daha çok karmaşık olaylar, çirkefleşmeler falan görürüm sanıyordum ama sonu öyle normal bitti ki boş boş sayfaya baktım.

Bu ikilinin dışında Travis'i de görüyorsunuz kızlar. Ama bu kitapta henüz Abby'le yeni tanışmışlar ve acı çekme olaylarında. Yani acınası Travis'i bir başkasının gözünden de görmüş olduk. Bir de Cami'nin ev arkadaşı Raegan var. Beni deli etti! Normalde çok takılmam ama kızın öyle itici bir aşk hayatı var ki ben okurken sinir oldum ama o pes etmedi. Cidden insanlar bu kadar aşk sarhoşu olup, aptallaşabiliyorlar mı ? (Birkaç sene sonra Jane aşk sarhoşu olmuş ve ortalığı yıkıyor derlerse inanmayın.)

Bakalım... Bunların dışında işte klasik bir Maddox hikayesiydi. Travis mi Trenton mu derseniz... Sakın öyle bir soru sormayın. Maddox'larda ayrım yapılır mı hiç ? Ama hangisinin hikayesi derseniz kesinlikle Travis'in hikayesi derim. Öp, başının üstüne koy.

  Bir de Cami'nin ailesinden söz edeceğim. Çok fenalar. Bir sürü kardeşi, ağabeyi vardı. Psikopat bir baba. Nasıl bir aile anlamadım. Tam Trenton'ın döveceği türden adamlar. Eh zaten dövüyor da. Ups.

Son olarak... Trenton'ın kız tavlama taktiğine bayıldım. Minik, sevimli bir kız çocuğu ile elde edemeyeceği hiçbir şey yok. :D

Bir sonraki Maddox hikayesinde görüşmek üzere. Yabancı Yayınları hazırlıklara başlamış sanırım. Yurt dışında da 3.kitap çıkmak üzere. Maddox'lara doymayacağız!

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

Dipnot: Maddox'ları okudukça daha çok dövme yaptırasım geliyor. Cesaret bekliyorum. *-*