Merhabalar
Yine bir kitap daha bitti. Ama beni de bitirdi. Tamam, her şey hoş güzel hatta serinin ilk kitabı Tatlı Şeytan'ı okuduktan sonra devam kitaplarından umudum var demiştim. Tatlı Tehlike ne yazık ki fos çıktı. Okutturmasına okutturuyor kendini. Üç günde falan sadece akşamları okuyarak kitabı bitirdim. Ama bu kadar durağan, sıradan bir kurgu görmedim. Aslında kurgunun uçulacak bir hayal dünyası var ama yazar yetersiz kalmış sanki. Ya da diğer kitaplara saklıyor olabilir. Bilemiyorum.
Aksiyon yok. Heyecanlı olay yok. Entresan, merak edici unsurlar yok. Sadece Anna'nın yeni hayatındaki değişikliklerini, habire Kai'yi düşünüp ona ulaşma yollarını bulmasını, Kai'nin köşe bucak kaçmasını, en sonunda dayanamayıp birbirlerini yemelerini okuyoruz. Kitap bundan ibaretti.
Kitaptan umudunuz olmasın. Ama ben hala seriden ümidimi kesmedim. Çünkü gerçekten genişletilip, heyecanlı bir seri haline getirecek hayal dünyası var ortada. Yazarın parmakları klavyede dans edip, karakterleri hareketlendirmeli. Ben artık ergen karakterler okumak istemiyorum. Tamam yaşları küçük ama artık biliyoruz ki günümüzdeki serilerde bu yaşlardaki karakterler süperötesi işler çıkarıyor. Bu kitapta hepsine ayrı gıcık olarak okudum. Bir tek Blake'i sevdim. Eğlenmeyi bilen, mızmızlanmayan, anı yaşayan bir karakter. O da olmasa zaten kitabın sonlarına doğru sıkıntıdan patlardınız.
Ay çok mu sert yorum yaptım bilmiyorum ama ben bu aralar alışmışım beni şaşırtan, heyecanlandıran, kahkaha attıran kitaplara. Böyle arada denk geliyor. Durgun, hayattan mezdiren, karakterlerin uyuz davranışları falan... Gerçek hayatta zaten etrafımda yeterince sinir bozucu, uykumu getiren insanlar var. Onlardan kaçıp, kitaplara sığındığım zaman daha entrikalı, farklı ve beni uçuracak bir şeyler aramam gayet normal. O yüzden bu kitap beni tatmin etmedi. Yine de dediğim gibi kendini süper okutturuyor. Yazarın bu yönüne hayranım. Konu sıradan ama sıkmadan size sayfaları çevirttiriyor. Umudum hala diğer kitaplarda. Kitabın sonunda zaten bazı şeylerin sinyallerini vermiş yazar. Yeni karakterler de ortaya çıkmaya başladı. Artık şu Düklerin derslerini verip, hayatı yaşasın bu gençler!
Şimdilik bu kadar. Sıradaki kitap cidden çok güzel duruyor umarım hayal kırıklığına uğramam.
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Yine bir kitap daha bitti. Ama beni de bitirdi. Tamam, her şey hoş güzel hatta serinin ilk kitabı Tatlı Şeytan'ı okuduktan sonra devam kitaplarından umudum var demiştim. Tatlı Tehlike ne yazık ki fos çıktı. Okutturmasına okutturuyor kendini. Üç günde falan sadece akşamları okuyarak kitabı bitirdim. Ama bu kadar durağan, sıradan bir kurgu görmedim. Aslında kurgunun uçulacak bir hayal dünyası var ama yazar yetersiz kalmış sanki. Ya da diğer kitaplara saklıyor olabilir. Bilemiyorum.
Aksiyon yok. Heyecanlı olay yok. Entresan, merak edici unsurlar yok. Sadece Anna'nın yeni hayatındaki değişikliklerini, habire Kai'yi düşünüp ona ulaşma yollarını bulmasını, Kai'nin köşe bucak kaçmasını, en sonunda dayanamayıp birbirlerini yemelerini okuyoruz. Kitap bundan ibaretti.
Kitaptan umudunuz olmasın. Ama ben hala seriden ümidimi kesmedim. Çünkü gerçekten genişletilip, heyecanlı bir seri haline getirecek hayal dünyası var ortada. Yazarın parmakları klavyede dans edip, karakterleri hareketlendirmeli. Ben artık ergen karakterler okumak istemiyorum. Tamam yaşları küçük ama artık biliyoruz ki günümüzdeki serilerde bu yaşlardaki karakterler süperötesi işler çıkarıyor. Bu kitapta hepsine ayrı gıcık olarak okudum. Bir tek Blake'i sevdim. Eğlenmeyi bilen, mızmızlanmayan, anı yaşayan bir karakter. O da olmasa zaten kitabın sonlarına doğru sıkıntıdan patlardınız.
Ay çok mu sert yorum yaptım bilmiyorum ama ben bu aralar alışmışım beni şaşırtan, heyecanlandıran, kahkaha attıran kitaplara. Böyle arada denk geliyor. Durgun, hayattan mezdiren, karakterlerin uyuz davranışları falan... Gerçek hayatta zaten etrafımda yeterince sinir bozucu, uykumu getiren insanlar var. Onlardan kaçıp, kitaplara sığındığım zaman daha entrikalı, farklı ve beni uçuracak bir şeyler aramam gayet normal. O yüzden bu kitap beni tatmin etmedi. Yine de dediğim gibi kendini süper okutturuyor. Yazarın bu yönüne hayranım. Konu sıradan ama sıkmadan size sayfaları çevirttiriyor. Umudum hala diğer kitaplarda. Kitabın sonunda zaten bazı şeylerin sinyallerini vermiş yazar. Yeni karakterler de ortaya çıkmaya başladı. Artık şu Düklerin derslerini verip, hayatı yaşasın bu gençler!
Şimdilik bu kadar. Sıradaki kitap cidden çok güzel duruyor umarım hayal kırıklığına uğramam.
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder