Selam Millet !
Şu aralar hem yoğunum hem de bir enerji patlaması yaşıyorum ki sormayın. :D O yüzden bugün blog'da yazı yazasım geldi. Ki boş yazılar değil. Emin olun.
Uzun zamandır merak ettiğim, artık kurguyu kendimce hayal etmeye başladığım ve sonra dayanamayıp indirimden de yararlanarak aldığım kitaptan, Umutsuz'dan bahsedeceğim.
Kitabı geçen sene ilk defa kitap fuarında görmüştüm. Millet sanki bedavaymış gibi alıyordu. Merak ettim ve araştırmaya başladım. Blogger'lar kitabı övmekten erimiş, Goodreads'deki puanlar tavan yapmış. Len, n'oluyor?, dedim. Ben de geri durur muyum, hemen okunacaklar rafıma ekledim. Zavallım orada baya bekledi. Bir de bilerek yorumların tamamını okumadım. Spoiler yememek için. Ama konuyu cidden doğru düzgün bilmiyordum. Zaten kitabın arka kapak yazısını ve iç tarafındaki kısa yorumu okursanız kitap hakkında pek bilgi verilmediğini göreceksiniz. Yani kitap sırlarla dolu.
Öyle ki artık kendim kurgulamaya başladım. "Kesin çocuk bu kızı çok sevecek. Sonra bir şey olacak ve ölecek. Kız perişan falan... Yok ya da çocuk ilk defa delicesine birine aşık olacak. Şansına kız ya onu bırakıp gidecek ya da kız ölecek. Çocuk perişan, salya sümük... Ya da bilmiyorum." dedim ve hayal gücüm artık iflas edince okumaya karar verdim. Her şey buraya kadar normaldi, değil mi ? Eh sonrasında psikolojim bozulacak. Çünkü hiç hayal etmediğim ve cidden okumayı istemeyeceğim türden bir kurguyla karşılaştım. Kocaman bir lanet okuma seansı....
Kitabın konusundan genel olarak bahsedeceğim ama bu kısa olabilir. Çünkü küçük bir detay size anında spoiler olarak dönebilir. Çok bağlantılı bir şey. Yazar resmen sizi bir labirente sokuyor ve çözdürene kadar canınızı çıkartıyor. Yemin ederim, okurken beynim alev aldı, boğazıma taşlar dizildi ve çoğu zaman okurken nefes alamaz oldum. Köşeye sıkışmış gibi daraldım, ben yaşıyormuşum gibi hissedip, boğulacağım falan zannettim. Elbette bunları bana yaşatan kurgudan bahsetmeyeceğim. Kitabın 'süprüzü' ve şaşırtan, kızdıran, hüzünlendiren olayı o.
Linden Sky Davis, 18 yaşına basmak üzere olan, üvey evlatlık bir genç kızdır. 5 yaşındayken üvey annesi Karen tarafından evlat edilir. Ve çok farklı bir hayat yaşar. Evde eğitim görür. Et ve şekerli şeyler yemek yasaktır. Teknolojiden uzak dururlar. Ne telefon ne televizyon ne de internet kullanırlar. Ve Sky, cidden sıradan bir kızdır. Koşmayı sever, karşı evde oturan en yakın arkadaşı Six'le gizli saklı eğlenceler yaparlar. Erkeklerle öylesine takılırlar. Buraya kadar her şey sıradan.
Sky, bir gün markete gider. Kasadayken, omuzlarının üstünden arkasına bakar ve çok ama çok yakışıklı birini görür. Masmavi gözlü, koyu kumral saçlar veeee sıkı durun ! Gamzeleri var! Öyle yakışıklı ki Sky, gözlerini ondan alamaz. Ve şu işe bakın ki karşısındaki gamzeli yakışıklı da ona bir an bakar. Sonra arkasından seslenir: "Hey! Seni tanıyor muyum ? Adın ne ?"
Buraya kadar okurken eminim aklınızdan "Çok sıradan bir kurgu. Klasik tanışma sahnesi. Ergenler topluluğu. Amaan bu ne ki." gibi düşünceler geçmiş olabilir. Emin olun ben neler düşündüm. :D Kitabı okurken habire "Ay bayılacağım, çok güzel ilerliyor, çocuk fena yakışıklı ama bunlar bildiğimiz şeyler." modundaydım. Sonra söylediklerimi yalayıp, yuttum.
Bu gamzeli ve gizemli kişi Dean Holder. Onu tanıdıktan sonra habire karşımıza çıkıyor. Sky'la beraber koşuyor. Her fırsatta dibinde bitiyor. Seksi bakışlar, eriten gülüşler falan derken bunlar yakınlaşmaya başlıyor. Ama çocuk arada dengesizce davranıyor. Mesela, Sky bir gün bileklik takıyor. Holder bunu görünce bi an donup kalıyor ve onu sana kim aldı, söyle bana diye çıldırıyor resmen. İlk okuduğum da ay daha neler dedim. Saçmalıktı. Ama sonrasında aslında bu kadar dengesiz davranmasının nedenini anladım. Hem de çok fena bir şekilde...
Bir de Sky'ın tuhaf durumu var. Evlat edinilmeden önce gizemli şeyler yaşamış. Ve bunları hatırlamıyor. Bazen sanki dejavu yaşamış gibi hissediyor. O yüzden tuhaf davranışları var. Mesela, erkeklerle öpüşüyor falan ama hiçbir şey hissetmiyor. Hissetmemeyi sevdiği için de erkeklerle öylesine takılıyor. Ama karşısına Holder çıkınca her şey bambaşka oluyor. :D
Çok özgün konulu bir kitaptı. Zaten sonlara doğru o kadar çok şey oluyor ki beynimin alev aldığını düşündüm cidden. Sky, o kadar kötü şeylerle karşılaşıyor ki... Holder olmasa cidden kaldıramazdı. Gelmiş geçmiş en anlayışlı, en destekçi ve en inanılmaz erkek arkadaşı ilan ediyorum onu. :D Gerçekten bulunamayacak biri.
Bir de kitabın ismi öyle anlamlı ki... Umutsuz ismini fiilen düşünebilirsiniz ama yazar çok güzel bir anlam katmış. Elbette söylemeyeceğim. Okuyunca görün. Benim çok hoşuma gitti.
Komik ve eğlenceli sahneler yok muydu ? Of, doyasıya vardı. Çoğu sahnede güldüm. Tekrar tekrar okuyup güldüm hem de. :D Holder hem komik hem korumacı hem doğal hem çekici... Yok yok yani. Sky'la hem uğraşıyor hem çok değer veriyor. Kıskandıran cinsten bir bağları vardı. Ben de istiyorum Holder !
Ve Holder, sıradan bir şekilde seni seviyorum demek yerine seni yaşıyorum diyor. Alın size en büyük farkı. :D Çok güzel bir cümle be! Seni yaşıyorum. Anlama bak. Onu söylerken ortaya çıkan gamzelerini hayal edin... Durun, eridim. Toparlanmam lazım.
Bunların dışında... Kitap hakkında söylenecek çok şey yok. Sky'ı da Holder'ı da çok sevdim. Kitabın sonundaki şaşırtıcı olay cidden iğrençti. Kitabı elime alıp bir daha okur muyum bilmiyorum ama üstünden biraz zaman geçsin, olayların Holder gözünden anlatan kitabı, Yeni Bir Umut'u kesinlikle okuyacağım.
Dramla aşkı bir arada seven kitap severler okusun diyorum. Cidden güzeldi. Holder'ı tanımak isteyeceksiniz. :D
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Bir de Sky'ın tuhaf durumu var. Evlat edinilmeden önce gizemli şeyler yaşamış. Ve bunları hatırlamıyor. Bazen sanki dejavu yaşamış gibi hissediyor. O yüzden tuhaf davranışları var. Mesela, erkeklerle öpüşüyor falan ama hiçbir şey hissetmiyor. Hissetmemeyi sevdiği için de erkeklerle öylesine takılıyor. Ama karşısına Holder çıkınca her şey bambaşka oluyor. :D
Çok özgün konulu bir kitaptı. Zaten sonlara doğru o kadar çok şey oluyor ki beynimin alev aldığını düşündüm cidden. Sky, o kadar kötü şeylerle karşılaşıyor ki... Holder olmasa cidden kaldıramazdı. Gelmiş geçmiş en anlayışlı, en destekçi ve en inanılmaz erkek arkadaşı ilan ediyorum onu. :D Gerçekten bulunamayacak biri.
Bir de kitabın ismi öyle anlamlı ki... Umutsuz ismini fiilen düşünebilirsiniz ama yazar çok güzel bir anlam katmış. Elbette söylemeyeceğim. Okuyunca görün. Benim çok hoşuma gitti.
Komik ve eğlenceli sahneler yok muydu ? Of, doyasıya vardı. Çoğu sahnede güldüm. Tekrar tekrar okuyup güldüm hem de. :D Holder hem komik hem korumacı hem doğal hem çekici... Yok yok yani. Sky'la hem uğraşıyor hem çok değer veriyor. Kıskandıran cinsten bir bağları vardı. Ben de istiyorum Holder !
Ve Holder, sıradan bir şekilde seni seviyorum demek yerine seni yaşıyorum diyor. Alın size en büyük farkı. :D Çok güzel bir cümle be! Seni yaşıyorum. Anlama bak. Onu söylerken ortaya çıkan gamzelerini hayal edin... Durun, eridim. Toparlanmam lazım.
Bunların dışında... Kitap hakkında söylenecek çok şey yok. Sky'ı da Holder'ı da çok sevdim. Kitabın sonundaki şaşırtıcı olay cidden iğrençti. Kitabı elime alıp bir daha okur muyum bilmiyorum ama üstünden biraz zaman geçsin, olayların Holder gözünden anlatan kitabı, Yeni Bir Umut'u kesinlikle okuyacağım.
Dramla aşkı bir arada seven kitap severler okusun diyorum. Cidden güzeldi. Holder'ı tanımak isteyeceksiniz. :D
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Valla çok güzel yazmışsın.Benimde hemen alıp okuyasım geldi :D Ama hala almak konusunda biraz kararsızım :((
YanıtlaSilyaaa o ı love christian greyi nerdeeen aldıııııııın :((
YanıtlaSilÖnokumalar.com'dan hediye gelmişti O.o
SilMuhteşem bir kitap.
YanıtlaSilÇoook beğendim yorumunu!!!!!! Ellerine sağlık. "LEN N'OLUYOR?" Buraya bittim :D
YanıtlaSilBirkaç kitap deyip dünyayı almaya kalktığım için ailemden yasak alıp okul boyu yazın son gün alacağım kitaplarla yetineceğim. Ve listemde bu kitap da vardı. +1 puan alıp öne geçti şuan :D