Pages

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Kitap Yorumu: Uyumsuz 2 / Kuralsız - Veronica Roth


Hayat da bizi kirlerimizden arındırıp dünyaya tertemiz geri yolla hoş olurdu. Ama bazı kirler kolay çıkmaz. -Tris

Bu seriyi okumalısınız! Her ne kadar anlatış biçimi bana çok ters gelse de Kuralsız'ı okuduktan sonra "İşte büyük ümitlerim olan serinin, hayal kırıklığına uğratmayan hatta müthiş memnun eden kitabı." dedim. Ve inanın bana, Kuralsız'ı okuduktan sonra final kitabı, Yandaş'ı okumak için çıldıracaksınız. Açıkçası ben şuan neden hala Yandaş'ı okumadığıma şaşırıyorum. Elbette, belli sebeplerim var.

Öncelikle şunu belirteyim; ilk kitabı yani Uyumsuz'u okumayan ve seriyi bilmeyenler yazıyı cidden okumasın. Fena spoiler bilgiler gelebilir. Uyumsuz'u yorumladığım yazımda üstün körü bilgiler vermiştim ama bu yazıda Uyumsuz'daki bazı şeylerden bahsedeceğim. Çünkü Kuralsız'ı size ancak böyle tattırabilirim. :D

Tabanca yanında mı ?
Hayır, diyor Tobias. Kurşunları burun deliklerimden atarım diye düşündüm, o yüzden tabancayı yukarıda bıraktım.

Uyumsuz da çok fena bir yerde bitmişti. Tris, Four (Artık gerçek adını da söyleyebilirim: Tobias Eaton), Caleb, Peter ve Four'un babası Marcus simülasyonlardan ve Jeanine'nin acımasız baş kaldırımından kaçmak üzere yola koyulmuşlardı. Kuralsız da aynen böyle devam ediyor. Tris, bir yandan yaşam mücadelesi veriyor bir yandan da rüyalarında annesini, babasını ve kendi elleriyle öldürdüğü arkadaşı Will'i görüyor. Bu kitapta Will, resmen Tris'in belası oluyor. Eline her silah aldığında aklına Will geliyor. 
Four ise Tris'i gözünün önünden ayırmıyor. Ve babasından oldukça uzak durmaya çalışıyor. Bu grup, cidden zorlu bir mücadeleye giriyorlar. İlk önce Dostluk bölgesine sığınmaya gidiyorlar. Fakat burada huzurlu olamıyorlar. Çünkü bazı Cesurluk hainleri ve Bilgeler basıyor. Bizimkiler bu sırada yine kaçmaya başlıyor. Bu sefer kendilerini Dürüstlük bölgesinde buluyorlar. Ama Four ve Tris tutuklanıyor. Onlara verilen emir böyle. Ve burada Christina'yla karşılaşıyorlar. En iyi kısım buydu sanırım. Çünkü Christina'yı çok özlemişim. Ayrıca Will'i öldürenin Tris olduğunu da hala bilmiyor. Yazar bu konuda kurguya heyecan katmış. Dürüstlük'teki sahneler bayıldım. Gerçekten heyecan vericiydi.

Bunun sonrasında olayları kısaca özetleyeceğim. Detaya girersem cidden spoiler vermiş olacağım. Bir de bu serinin şöyle bir durumu var. Şu sahneyi kısaca anlatayım diye bir şey yok. Her şey birbirine bağlı. Birini anlatsam, diğer sahneler için spoiler olacak. O yüzden olayı kısaca aktarıyorum; başta Four ve Tris olmak üzere gruptaki kişi sayısı bir azalıyor bir artıyor. Toplulukları gezip hem yardım istiyorlar hem de yandaş arıyorlar. Hem olumlu hem olumsuz sonuçlar alıyorlar. Ve her gittikleri yerde çok kalamıyorlar. Jeanine'nin adamları peşlerinde ve her defasında baskın yapıyorlar. En sonunda Dışlanmışlara (Bir topluluğa bağlı olmayanlar) gidiyorlar. Burada baya şaşırtıcı bilgiler alabilirsiniz. Sürpriz kişiler ortaya çıkıyor. Zaten kitabın geneli sürprizlerle dolu. Hiç ummadığınız kişi bizimkileri ele veriyor ve hiç ama hiç ummadığınız kişi ise Tris'in hayatını kurtarıyor. No spoiler! :D

...Sonra onunla tanıştım ve belki seçimimle barışabileceğimi düşündüm. -Tobias

Bir de yazar bu kitapta hiç acımadan karakterleri öldürmüş. Zaten ilk kitapta Will'in ve Al'ın ölmesi beni şoke etmişti ama bu kitaptaki ölümler beni şaşırtmadı ve "oh be kurtulduk" dedim. Özellikle iki kişinin ölümü vahşiceydi. :D Artık acımasız olmuş adamlar. Ama diğer ölenlerden birine cidden üzüldüm. Çünkü karakteri daha yeni tanıyorduk ve bizimkilere çok yardımcı oluyordu. Ölmesi hem şaşırttı hem de heyecanlandırdı. O sahneyi cidden çok güzel yazmış yazar. Filmde izlemek için can atıyorum!

Karakterlerden bahsetmek gerekirse... Tris'in psikolojisi bozuk ama yine de dimdik ayakta duruyor. Bir savaşın içinde. Bunun farkında. Bazen aptallıklar yapıyor ama cidden çok güzel idare ediyor. Four ise bana ilk kitaptaki otoriter halini pek gösteremedi gibi... Hatta bazen "Ehh saçmalıyorsun ama" dedirtti. Ve 18 yaşında olduğunu unutmuşum. Tanrım! Yaşlanıyorum cidden. Okuduğum ve sevdiğim erkek karakterler artık benden küçük oluyor. :( Neyse, konumuz bu değil. :D Bunların dışında... Kurgu çok iyiydi. Gerçekten okurken çok eğlendim ve bayıldım. Her akşam tüm yorgunluğuma rağmen okudum. Hatta bir ara kitap hiç bitmesin istedim. Karakterler bir savaşın içinde ve mücadele ediyorlar, ben ise "off keşke aralarında olsam, onların yaşamı daha heyecanlı" derdindeydim. :D Distopya dünyasına aşığım!

Zekice kurgulanmış bir seri olabilir ama aşk dolu sahneler beklemeyin. Ki bu beni de rahatsız etmedi. Konu ve karakterler o kadar sağlam ki aşkı unutabilirsiniz. Ama elbette Four&Tris sahneleri vardı. Abartılacak şekilde değil.
Ben önemli falan değilim. Herkes ben olmadan da yaşayabilir.
Herkesten bana ne? Ben nasıl yaşayacağım ? -Tobias&Tris

Ve bir şey daha diyeceğim. Peter karakteri her ne kadar serinin başından beri kötü olsa da bu çocuğu seviyorum. :D Habire dayak yiyip, sakatlansa da ya da huysuz davransa da onu okumayı seviyorum. Kuralsız'da da ön plandaydı. 

Benim dünyamda insanlar bir şeyi sadece iki nedenle yapar. Birincisi, karşılığını almak için. İkincisi ise kendilerini borçlu hissettikleri için. -Peter

Son olarak diyeceğim şey ise bence Tris örnek alınacak bir karakter. Ailesi öldü, yakın arkadaşını öldürmek zorunda kaldı, üzerinde deneyler yapmak ve ele geçirmek isteyen psikopat bir Jeanine belası var ama yine de hayata direniyor. Okurken çok imrendim. Çok güçlü ve asi bir yapısı var. O kesinlikle bir cesur!

Acıyı rahatlatmak için acıya başvurmak...Çok saçma ama öyle. -Tris

Son kitabı okuyana kadar... Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

Not: Bunu demeseydim içimde kalırdı. Dürüstük'teyken bir ara Tris'i sakinleştirmek için bir şeyler veriyorlar. Bu kafayı bir buluyor... O kadar komik ki ! Okumanız lazım o sahneleri. Four'un onu zaptetmesi falan... Fena komikti. Filmde görmeliyim o sahneleri ! :D

3 yorum:

  1. Kitabı da çok güzel filmi de..Filmde kitabı çok iyi canlandırmışlar

    YanıtlaSil
  2. Kitabı okumuş olarak filmin berbat olduğunu düşünüyorum.Efektler,çekim alanları güzeldi ama filmde kitabın yarısını ve olayların akışını değiştirmişler.Kitabı okumayanlar müthişti tarzı yorumlar yapıyorlar ama vasattı.Konu aşırı derecede değiştirilmiş.Bilgisayardaki video yerine kutu konulmuş.Christina ile dostluğa gittikleri bölümü koymamışlar.En güzel replikler yok.Tris&Four sahneleri kesilmiş.Olayların akışı fena şekilde değiştirilmiş.Umalım da yandaşın filmi öyle olmasın :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de tam tersi kitaba oranla filmi daha güzel buldum. Tamam kitabı yansıtmamış olabilir ama bence daha güzel bir konu yapmışlar farklı olmuş ve bence kitaba göre daha iyi olmuş. Yalnız çeviriden mi kaynaklı bilmiyorum ama filmde artık çitlerden dışarı çıkıp bizi bulabilirsiniz diyor ama kitapta sıkı sıkı kapatmaları söylenmiş. Bu konuda kafam karıştı.

      Sil