Merhabalar...
Ya resmen blog'umu çok özlemişim. Sımsıkı sarılacağım o derece... İki aydır başıma gelmeyen kalmadı. Bilgisayarım beni yarı yolda bıraktı. Beni beni Jane'i... Ben bilgisayarsız nasıl Jane olurum!!! Şu an kardeşimin yepyenisi bilgisayarından yazıyorum. Ona yeni alındı yani bana değil... Neysem. Öyle mutlu haberlerim var ki şu an bilgisayarsızlık hiçbir şey.
Neredeyse 1.5 aydır yoktum çünkü stajımı tamamlıyordum. Bünye sabahları kalkmaya, 9 saat çeviri yapmaya, bu yetmezmiş gibi akşamları staj defteri için özel haber çevirisi yapmaya hiç alışkan değil. Daha kendime yeni geldim. Gelir gelmez blog'a yazmaya başladım. Stajımı bir yayın evinde yaptım. Şimdi hangisi olduğunu söylemeyeceğim. Gıcıklığından değil, ne olur ne olmaz diye. Ama baya bilindik bir yayın evi ve 6 haftalık stajımda baya deneyim kazandım. Gerçekleştirdiğim hayallere bir tik daha attım. *-*
Düzenli bir şekilde kitap okuyamadım. Bayram tatilinde Geceyarısı Leydisi'ni okudum. Ona apayrı bir yorum yazısı gelecek zaten. Bunun dışında ön okumalarını çevirdiğim kitapları yarım bırakmamak için orijinal dillerinde okuyorum. Bir tane bitmek üzere. Baya da güzel. Bitince yorum yazacağım.
Gossip Girl bitti. Bu dizi efsane gençler. Kim ne derse desin... Yıllar önce yarım bırakmıştım ama iyi ki şimdi devam etmişim dedim. Bu yaşımda izlemek daha iyi oldu. Her şey cuk oturdu. :D Ve yılın bombası: Game Of Thrones'a başladım. Yediğim tüm spoilerlere rağmen... Okulda ve iş yerinde o kadar çok muhabbeti döndü ki artık başlıyorum gençler dedim. Şu an 4.sezondayız. Dedikleri kadar varmış. Ölen ölene... Her bölümde ağzım açık kalıyor. Ben böyle dizilere alışkın değilim. Kim ölse bir şok bir üzüntü... Tabii bir karakter hariç :D Ay bunun da ayrı muhabbetini yapacağım.
Sıradaki asıl bomba... Bunu uzun zamandır duyurmak için sabırsızlanıyorum ama bir aksilik çıkacak diye üç buçuk atıyordum. Daha yeni yeni bu habere alıştım. İnanın bana son ana kadar da inanamayacağım. Ehem, biricik Jane'niniz Erasmus'u kazandı. Ekim'de Polonya yolcusu. Kaçış biletlerini hala hazırlama sürecinde. Pasaport çıkarttığımda bile "Ben hala gideceğime inanamıyorum," diyordum. Sonra biliyorsunuz ülkemizde bir darbe girişimi oldu. O zaman cidden "Ahaa lanetliyim kesin," dedim. Cidden hala gideceğime inanamıyorum. Türkiye dışında bir yere gitmek bana hep imkansız geliyordu. Erasmus süreci bende adeta "silik" durumda. Kendime gelmem için o uçağa binmem lazım. O zaman dank edecek her şey... Erasmus için ayrı bir bölüm açacağım. Aslında ayrı bir blog açacaktım. Sonra dedim ki, "Saçmalama. Jane varken nasıl başka bir blog! Seni tanıyanlar bu macerana ortak olsun." O yüzden blog'da Ekim sonrası Erasmus ağırlıklı olacak. Zaten bunun için de apayrı bir yazı yazacağım. Bu yazıda şöyle bir genel göz atmak istedim konulara. Ve yazmayı cidden çok özledim. *-* Dur konu dağılmasın. O Erasmus bölümündeki yazılarda merak ettiğiniz her şeye yetişeceğim. Başımdan geçen her şeyi anlatacağım. (Daha gitmeden milyon sorunla uğraştım, uğraşıyorum.) Ve sosyal medyadan uzak durmaya çalışsam da bu süreçte hepsini devreye sokacağım. İstesem de Instagram'dan kopamadım. Snapchat açıp, nasıl kullanacağımı bilemediğim için silmiştim. Şimdi onu öğreniyorum. Zamanı gelince linklerini vereceğim. İsteyen oradan da takip eder. Ask.fm her daim var. O göz bebeğim...
Bunların dışında böyle işte. Jane oraya buraya savruluyor ama geri döndüğü yer hep blog oluyor. *-* Jane olmayı, blog'a yazmayı çok seviyorum. Umarım sizleri de sıkmıyorumdur. Hoş, şu ana kötü bir tepkiyle karşılaşmadım. Hatta staj döneminde bir tatlı takipçiyle mailleştik. Önerdiğim serileri okuyor ve karşılıklı yorumlaşıyoruz. Yani ben ulaşılmaz biri değilim. Hiçbir zaman da öyle olmak istemedim. Burnu hava biri değilim. Bir soru bin defa aynı şekilde sorulsa da bıkmadan cevaplarım. Çekinmeyin, sorun, ısrar edin. :D Gizlim saklım da yok diyeceğim ama var aslında. Ailemde kardeşim dışında kimse Jane'i bilmiyor. Arkadaş çevremde de çok nadir biliyorlar. Ve genellikle onlarla Jane üzerine konuşmam. Jane buraya ait. Gerçek hayatımla karıştırmam.
Ve konu böyle uzar. Ehem. Gelecek günlerde enfes yazılar gelecek. Süprüzler de olabilir. *-* O zamana kadar kendinize cici bakın.
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Merhaba! Ilk kez yorum atıyorum ama uzun süredir hem instagram hem de blogdan takipteyim :D Geri döndüğüne ve en çokta Erasmus olayına sevindim! Hayırlı olsun. Tüm ayrıntıları paylaşmanı umuyorum (: Ve Ekimden itibaren seni heyecanlı bir yolculuk bekliyor. Bende yatağımdan blogunu okuyacağım ehhehe :D
YanıtlaSilÇook teşekkür ederim *-* Ayağınıza tüm Avrupa'yı sermek isterim :D
Sil