Uzun zamandır, eski serilerden bir kitap okumuyordum. Ki Sookie, gerçekten eskilerden biri benim için. Seriye başlamam biraz olaylı oldu ama sonunda her şeyi oturttum ve adam akıllı seriye devam ediyorum. Aslında bu seriyi çok mu çok seviyorum ama hakkettiği değeri bir türlü benden göremedi. Ülkemizde sanırım 10 kitap falan çıktı. Ben hala 4.kitabı okusam mı okumasam mı kararını veremiyordum. (Kitabı da taaa Temmuz'da almıştım.) Ama sonra pazartesi gecesi kitabı elime aldım ve bir baktım ki dün gece kitap bitmiş! Serinin bu özelliğini seviyorum. Ne ara başlıyorsun ne ara olaylar gelişiyor da kitap bitiyor anlamıyorsunuz.
Ama bu kitabın farklı bir yönü vardı. Belki de hızlı bitirmemin sebebi oydu. Kitabın arka kapak yazısını okuduğunuzda kurguyu az buz tahmin edebiliyorsunuz. O yüzden burada rahatça birkaç şeyden bahsedebilirim...
Seride en favori olan karakterim Eric'in hafızası bir cadı tarafından silinir. Bu olaylardan habersiz Sookie ise Bill'den ayrıldığı için sıradan hayatına geri dönmüştür ve çalıştığı barda yılbaşını kutlarken ufak bir dilek diler: "Bu yıl dayak yemek istemiyorum." Ah tatlım, başın beladan eksik olmayacak... Tamam, aslında kitap boyunca dayak yemedi ama birazcık hırpalandı. Nasıl mı oldu ? Eric, hafızasını kaybettiği için kimseyi tanımıyor ve hiçbir şeyi bilmiyor durumdadır. Ama şansına karşısına ilk Sookie çıkar ve elbette korumacı kızımız onu hemen koruma altına alır. Eric'in sağ kolu olan Pam de olaylara katılır. Bunun bir cadı tarafından yapıldığını, Eric'i ve tüm işlerini istediğini ve bu yüzden olayları çözene kadar Eric'i onun yanında kalmasını söyler. Çünkü güçlü cadı hala Eric'i aramaktadır. Bu duruma Sookie'den çok abisi Jason sevinir ve para bile ister. :D Jason zaten ayrı bir olaydı bu kitapta. Bir yerinde durmadığı için sonunda farklı bir şeyle karşılaştı. Spoiler, o yüzden geçiyorum buraları...
Gelelim Sookie-Eric ikilisine... Evet, görmek istediğim bir çiftler. Eric'i gerçekten çok seviyorum ama bu hafıza kaybından sonra süt dökmüş kediye döner. Ki bu halini sevmedim. Hani nerede belden aşağı vurmalar, imalı bakışlar, eriten gülüşler... Bu Eric resmen Bill'in daha yumuşatılmış haliydi. Zaten Bill de kitapta 2-3 bölümde ya vardı ya yoktu. Yazarımız resmen 'acaba rol değişimi yapsam nasıl tepki alırım' havasına girmiş. Olmamış, Harris. Eskiye dön canım benim.
Okurken yine de çok eğlendim. Sookie'nin mizah anlayışını, iç düşüncelerini ve kendisini çok seviyorum. Sanırım favorim diyebileceğim kadın karakterlerden biri. Ne olursa olsun Sookie candır. Umarım Bill'e de dönmez. Çünkü beyfendi sürpriz yumurta gibi oradan buradan çıkıyor. Kitapta resmen boğazlamak istedim. Bir türlü sevemedim karakteri... Ama Eric'e bakın... Adam hafızasını kaybettiği halde baştan çıkarıcı bir durumdaydı. Sookie'ye hak vermek lazım.
Diyeceğim o ki kitabın geneli durgundu aslında. Sookie yine olayları çözmeye çalışır, Eric'le zaman geçirir, abisiyle uğraşır, Pam'le baya baya zaman geçirirler, insanların düşüncelerinden kaçmaya çalışır... Ah bir de Alcide durumu var. Geçen kitapta tanımıştık kendilerini. Bir kurt adam. Herkes gibi o da Sookie'ye tutulmuştu. Bu kitapta ise daha çok korumacı. Ama birkaç sahnede benden tam onay aldı. Bu adamı daha çok sevmeye başladım. Eric'le kapışabilirler yani. :D
Hmm. Bunların dışında... Cadı Ölüsü, Kulüp Ölüsü'ne göre durgun ve sıradındı diyebilirim. Kulüp Ölüsü benim şuan serideki favori kitabım. Gerçekten çok ama çok komik ve heyecanlı sahneler vardı. Ama bunda... Dediğim gibi yazar yeni bir şeyler denemek istemiş sanki ama olmamış. Umarım devam kitabında çok daha güzel şeyler bekliyordur bizi. Yine de Sookie ile zaman geçirmek her zamanki gibi müthiş eğlenceli ve akıcıydı. Bu seriyi hala bilmeyenler varsa ilk kitabın yorumuna bakıp hemen kapsınlar. Biraz yetişkin-vampir tarzı ama eminim her şeye ayak uydurabilirsiniz. :D
Şimdilik bu kadar. Diğer kitabı en kısa zamanda alıp, okuyacağım. Bu sefer arayı çok açmayacağım.
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Not: Bu serinin kapaklarına hayranım! Artemis, belki de en iyi kapak tasarımlarını bu seri üzerinde yapıyor. :D
Serinin en sevdiğim kitabı diyebilirim. Eric'in hafıza kaybı ve 180 derece dönmesi güzel değildi ama cadılara olan ilgim yüzünden kitabı bayağı sevdim :) Ama dediğin gibi serinin diğer kitaplarına göre yavaş temposu olan bir kitaptı.
YanıtlaSilHi jane. Ben de Leena. Elbetteki gercek adim degil takma ama hikayesi uzun. Ben de senin tanimina uygunum da hani belki kitap film konusuruz diyerekten bir bakip kacayim dedim. İnstagram twiter mevcutmudur sende? Ha bi de dilin asiri samimi kesinlikle kasinti yorum yapanlardan degilin belirteyim dedim ��
YanıtlaSilMerhaba Leena. Instagram, Twitter... Ne ararsan var. :D JaneWampirob adıyla hepsi. Yorumun için teşekkür ederim. Umarım buradan cevabımı görürsün. *-*
Sil