Pages

21 Şubat 2014 Cuma

Kitap Yorumu: Ayaklı Bela - Jamie McGuire


"Bir erkeğin aşkı için verdiği mücadeleyi kendi ağzından, tüm içtenliğiyle dinlemeye hazır olun..."

Hani ben alışmışım, habire kadın karakterler tarafından kitap okumaya. Birden erkeğin gözünden kitabı okuyunca "Ohooo neler oluyormuş." dedim. O kadar fark var ki... Okuyup, görmek lazım.

Hiçbir kadın, onu kaybettim diye içip içip salya sümük ağlamama neden olamaz. Eğer benimle kalmadılarsa zaten beraber olmaya değmezlermiş, demektir.

Bu kitabımı okumamam imkansızdı. İşin içinde Travis Maddox var. Odun değil, kas bebeği resmen. :D Tatlı Bela'da Abby'nin gözünden Travis'i tanımış ve acaip çok sevmiştim. Resmen böyle yeryüzünde bir Maddox arar olmuştum. Bu kitabı okuyunca zaten acilen bir Maddox bulmam gerektiğini fark ettim. Cidden bir yerlerde Travis Maddox gibi birileri var mıdır ?

Tatlı Bela'da ne okuduysak aynı sahneleri Travis'in bakış açısıyla okuyoruz. O yüzden bazı yerlerde sıkılmış olabilirim. Aynı kurgu ama bakış açıları farklı. Aslında benim için bir ilk bu. Daha önce bir kitabı hiç erkeğin gözünden okumamıştım. Travis bir ilk oldu. Memnun kaldım mı ? Off, hemde nasıl ! Her zaman bir erkeğin gözünden nasıl kitap anlatılır diye merak etmişimdir. Twilight'ta biraz Edward'ın, Lux serisinde az biraz Daemon'ın gözünden de sahneler okudum ama bir kitabı baştan aşağı erkek karakterin gözünden okumak... değişik ve etkileyici bir deneyimdi.

...Senin son ilk öpücüğün.

Konusundan bahsetmeme gerek var mı ? Travis, hayatını dövüşerek kazanan, üniversitede playboy ve babyface olan, asi, kaslı ve dövmeli, serserinin önde gideni bir taş. Kuzeni Shepley'le beraber kalıyorlar. Babası ve dört erkek kardeşi daha var. Annesi ise küçük yaşta ölmüş. Aslında kitap annesinin ölümüyle başlıyor. Başta, o kadar anlamlı bir sahne var ki... Travis, tüm hayatını etkileyecek bir nasihat alıyor. Sonrasında "o" kişiyi bulana kadar hayatını yaşıyor diyebilirim. Yani zaten Tatlı Bela'da Travis'in o acaip sahnelerini okumak bir tuhaftı, kendi gözünden okumak dehşetti. :D Erkekleri az biraz tanırım diyordum ama allasen bu kadar da uçuk olduklarını bilmiyordum. Yazarımız, eşinden baya yardım almış olabilir bu konuda. Neyse.

Evlenmek isteyebileceğim tek kadın az önce kalbimi kırdı.

Travis, yine bir dövüş sırasında Shepley'in sevgilisi America'nın en yakın arkadaşı Abby ile karşılaşır ve nedensizce ona Güvercin demeye başlar. Neden Güvercin diye seslendiğini burada söylemek olmaz. Çok anlamlı ve güzel bir şey. Kitabı okurken, anlayıp eriyebilirsiniz. :D 
Abby ise geçmişindeki deneyimlerinden dolayı Travis'e "o" anlamda karşılık vermez. Ama bir süre sonra yakın arkadaş olmaya başlarlar. Yine de Travis yerinde durmaz ve onu elde etmek için elinden gelen her şeyi yapar. Cidden bu kadar çabalaması beni şaşırttı. Çünkü Travis kitabın başında atıp, tutuyordu. Yok bir kız için ağlayıp, zırlamazmış, bir kız için çabalamak ya da ciddi bir ilişki yaşamak hiç ona göre değilmiş... Büyük konuşma Maddox ! :D Eh bir de karşısındaki tarafın uğraştırması olayın etkileyici bir tarafı. Hangi genç kız Travis'e karşı koyar ki ? İşte, Abby karşı koydu ve öyle sağlam bir ilişki yarattılar ki... Ne yalan söyleyim, imrendim. :D Şimdilerde Abby&Travis gibisi yoktur herhalde. 

Kadınları bildiğimi sanırdım ama sen o kadar kafa karıştırıcısın ki, bana sağımı solumu şaşırttın.

Kitapta argo kelimelerle karşılaşabilirsiniz. Travis'den normal bir konuşma beklemek olmazdı. :D Yine de hakkını vermek gerek, çok etkileyiciydi. Hiç pes etmedi ve neler neler yaptı. Cidden hiç mi Travis Maddox yok ? Hiç mi ? Peh.
Travis'in beni bu kadar etkilemesi ise ilk'lerini farkında olmadan Abby'le yaşıyor olmasıydı. Hani uzaktan erkekler umursamaz, sorumsuz gözüküyor ya. Aslında onlar bizden beter dikkat edip, değer veriyor. Bunları yansıtmaları biraz uzun sürüyor ama cidden büyük bir aşamadan geçiyorlar. Travis sayesinde bunu öğrendim. Tabii her erkek öyle mi bilmiyorum. Bu yüzden Maddox, beni hem şaşırttı hem de kendine hayran bıraktırdı.


Kitaptaki favori sahnelerimden biri kesinlikle  Abby'nin Maddox ailesiyle tanışmasıydı. Maddox kardeşler çok fena. Abby'nin sırrını öğrenince herkes bir şoka uğruyor. Travis'de dahil. Bu sırrı ise Thomas Maddox -en büyükleri- ortaya çıkarıyor. Ve yazar olayları öyle güzel bağlamış ki Epilog -son bölüm- bölümünde büyük bir bomba patlatmış. Thomas'ın aslında ne iş yaptığını, 11 yıl sonraki Travis Maddox'un halini ve Abby'nin gülünesi hallerini çok güzel yansıtmış. Kitabı okurken arkadaşımdan az biraz spoiler yemiştim ama okurken şaşırmamak imkansız. Travis Maddox'u daha çok istememe sebep oldu. :D En sevdiğim ve en merak ettiğim mesleklerden birini yapıyor. Söylemiyorum. Merak edin ve okuyun.

Kapıyı onun için açık tuttum. "Sana bir şey olmasına izin vermem Güvercin." Centilmence hareketimi görmezden geldi ve kızgınlıkla yanımdan geçip restorana girdi. Yazık olmuştu; kendisi için kapıyı açık tutmak istediğim ilk kızdı. O anı iple çekmiştim ve o farkına bile varmamıştı. (En favori repliğim.)

İşte böyle. Bir kitap maceram daha bitti. Aslında bu kitap elimde resmen süründü. Çünkü çok yoğun ve riskli bir zamanda okudum. Geceleri gıdım gıdım okuyup, bitirdim. Sanırım bundan sonra kitap okumaya mola. Ben sınav için ineklerken sizlerde hemen Travis'i kapın ve okuyun ! Pişman olmayacaksınız. Ama şunu söylemem gerek ; bu kitaplarda edebi bir değer beklemeyin. Çerezlik, kafa dağıtmalık ve romantik severler için bir kitap. Yazarın dili basit ve bazı bölümlerde gözlerinizi devirebilirsiniz ama okumaya değer, bence.

Travis Maddox'u görürseniz, bana da haber verin. Sevgiler, öpücükler: Jane

Not : Bu kitabın kapak fotoğrafına aşığım !!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder