Pages

Fringe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fringe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Dizi Önerisi : Fringe



   


Bir dünya düşünün. Doğaüstü, olağan dışı olaylar yaşanıyor. Bu esrarengiz olayları çözmek üzere FBI'da özel bir ekip oluşturuluyor. FBI denince yüzünüzü buruşturup "artist,havalı,kendini bi şey sanan adamlar" olarak hayal etmeyin. Bu ekip diğerleri gibi kesinlikle değil.


FBI'nın bir araştırma kolu olan Kamu Güvenlik Teşkilatı (Department of Homeland Security) denetimi ile Fringe takımı oluşturuluyor. Fringe takımı, dünya üzerinde gerçekleşen korkunç ve nedenleri açıklanamaz olayları alışılmamış bilimsel yöntemlerle araştırıyor ve soruşturuyor. Bu bilimsel bilgiler kesinlikle sıkıcı değildi. Şahsen ben tarih ve bilimle çok ilgili biri değilimdir. Ama bu dizi sayesinde bilime olan merakım arttı ve ilgilenmeye bile başlamıştım.
Fringe'ın özel ajanı Olivia Dunham, ilk bölümde karşımıza çıkıyor. Yine olağan dışı bir olayı araştırırken sevgilisini kaybediyor. Onu kurtarmak için çılgın bilim adamı Walter Bishop'ı yattığı hastaneden özel bir izinle yanına alıyor. Tabii beraberinde kendi halinde yaşayan, huysuz oğlu Peter Bishop'da geliyor. Bu süper 3'lü ekip bir araştırma üniversitesinde kendilerine ait bir mekan oluşturuyorlar. Dünyada gerçekleşen ve nedeni bilinemeyen olaylar (örn : yeni doğan bebeğin çok hızlı bir şekilde büyümesi ve ölmesi) araştırılmaya başlanıyor. İlk sezon hep böyle esrarengiz olaylarla devam ediyor. Ama sonra... öyle şeyler oluyor ki gerçekten diziye kapılıyorsunuz. Ben izlerken tüm tırnaklarımı yiyip, heyecanla izliyordum. Aslında tüm tuhaf olayların bir nedeni ve bir başlangıcı var. Bunu öğreniyoruz ve şoka giriyoruz ! Pararlel Evren dedikleri, bizim ikizlerimizin olduğu düşünülen kişilerin yaşadığı bir yer varolduğu öğreniliyor. İşte o zaman işler fena halde karışıyor. Gerçekten heyecan vericiydi. Krize girdiğim bölümler bile vardı. Bir ara sinirden diziyi bile bırakmayı düşündüm. :D Sanki benim sorunummuş gibi izlerken çıldırdım.


Dizideki efsane karakterlere gelirsek...Fringe'deki tüm karakterler ailemden biri oldu resmen. İzlerken hepsini severek izliyordum. Dizi bitince mahvoldum ama hala onları bırakmış değilim. Karakterleri canlandıran oyuncular gerçek hayatta çok sempatiklermiş onu da anladım.


Olivia Dunham ; Dizimizin baş ajan karakteri. Fringe grubunda baya emekleri var. Konuşmasına, hareketlerine, düşüncelerine hayran kaldığım biri. Normalde güçlü kadın karakterleri hep kendini bilmiş biri olarak görürüm ama Olivia kesinlikle doğal ve içten. O olmasaydı dizi bir hiç. Ayrıca ses tonuna hayran kaldığım karakterlerden biri. :D


Peter Bishop ; Kendileri yerinde duramayan, yasadışı işler yapan ve huysuz biri. Fakat daha sonra kendini Fringe grubunda danışman olarak bulur. Çünkü çok zeki biri. Olayları hemen kavrayıp, bilinmeyenleri çözme gibi bir yeteneği var. Babası sayesinde bilimsel konusunda da uzman olma yolunda. Hafif serseri tipli biri ama işler ciddileşince bambaşka bir Peter Bishop görüyoruz. Ve evet, onunda ses tonuna hayran kaldım. Fiziksel görünüm olarak ise... eh diyecek söz yok. Otur saatlerce adamı izle. O derece. :D





Walter Bishop ; Her zaman böyle çılgın ve ton ton bir dedem olsun istemişimdir. Walter sağolsun diziyi izlerken beni baya güldürdü ve ağlattı. Adam yaşına göre gerçekten çılgın. Ve çok değişik alışkanlıkları var. Bazen çocuk gibi davranıyor ama oğlu Peter gibi işler ciddileşince bambaşka bir Walter görebiliyoruz. Çılgın bilim adamımız üstün zekası ile Fringe'ın tuhaf olaylarını bilimsel yollarla çözüyor.



Astrid Farnsworth : Fringe grubunun asistanı. Özellikle Walter'ın asistanı denilebilir. Kızcağız 7/24 çılgın bilim adamıyla beraber. Ama onun sayesinde baya deneyim kazandı ve bir çok şey öğrendi diyebiliriz. Yine de Walter'la uğraşmak zor ama o, onun üstesinden geldi. Walter, Astrid'e çok nadiren ismiyle seslenir. Her defasında bambaşka -A harfiyle başlayan isimle çağırmıştır. :D




Lincoln Lee ; FBI ajanlarından biri. Kesinlikle çok eğlenceli biriydi. Onu izlerken aptal aptal sırıtırdım. :D Sonra tabii olaylar değişti. Ajan Lee sayesinde senaristlere ilk defa sövmüştüm. Acımasız senaristler !!!




J.J. Abrams'ın yine yapımcılığını üstlendiği (Lost'un da yapımcısıydı) bilim kurgu ve macera dolu bir dizi olan Fringe, beni çok etkileyen diziler arasında. Zaten Lost'u bitirip, boşluğa düştüğüm sırada araştırıp bulmuştum. J.J. Abrams'ın hayal dünyasına o kadar aşık olmuştum ki Fringe'in konusuna bakmadan direk izlemeye başladım. İlk bölümden beni kendine bağladı. Şanslı ben, dizinin 4 sezonu yayınlanmıştı. Ve işte o an hayattan koptum diyebilirim. Gece gündüz Fringe izlemeye başladım. Bazen sırf diziyi izlemek için okula gitmediğim zamanları bile hatırlıyorum. Yatıp kalkıp Fringe'le yaşıyordum. Ve evet sonra sezonlar bir ayda bitince duvara tosladım. 5. ve final sezonu beklerken ne karın ağrıları çektim. Her hafta yeni bölümleri beklemek hele en büyük işkenceydi. Kesinlikle biten dizileri izleme taraftarıyım. Çünkü yabancı dizileri arka arkaya izleyince daha çok zevk alıyorum ve anlıyorum. Her hafta yeni bölüm beklerken arada unuttuğum şeyler oluyor. Her neyse... Ve final bölümü izledikten sonra "alın beni vurun" dedim. Bağlandığım ve mükemmel dediğim bir dizi daha bitmişti. (Tabii sonra kendimi avutacak başka bir J.J. Abrams dizisi buldum; Once Upon A Time)

Elimde olsa hafızamın belli yerlerini silip bazı kitapları tekrar büyük bir heyecanla zevkle okurdum, dizileri ve filmleri de aynı duygularla izlerdim. Ne yazık ki böyle bir şey yok. O eski anları hatırlayıp "vay be" demekle yetiniyorum...

Fringe'ı zamanınız ve değerlendirmek istediğiniz bir tatiliniz varsa kesinlikle izleyin derim. Şahsen ben pişman olmayacağınızı söylüyorum. Bilim kurgu, macera ve aksiyon dolu ve olmazsa olmaz aşkta var elbette. Yabancı dizi izleme hastalığım vardır ama her önüme geleni de izlemem. Şuana kadar izlediklerimden de hiç pişman olmadım ve çevremdekilerde büyük bir zevkle izlemiştir. O yüzden "izlenecekler" arasına Fringe'ı ekleyin, izleyin derim. Walter Bishop aşığı bile olabilirsiniz ! :D

Sevgiler,öpücükler ; Jane




Not : Dizilerin en sevdiğim yönlerinden biri de bazı bölümlerinde çalınan ve bağımlılık yaratan şarkıları. Fringe'de milyon şarkı çalmıştır ama sürekli sıkılmadan tek dinlediğim bir şarkı var.Video'dan dinleyebilirsiniz. Ve her sezon bitiminde o sezonun kamera arkasını izlemenizi tavsiye ederim. Çok eğlenceli oluyor. :D

15 Temmuz 2013 Pazartesi

Aşık Olunacak Dizi Karakterleri Vol 1

  

Böyle değişik yazılar yazmaya alıştım sanki... Kitapları okurken ya da bir şeyler izlerken insan ister istemez baş veya yan karakterdeki erkek karakterleri - özellikle genç kızlar- gözüne kestiriyor. Bu konuda benimde takıntılı olduğum kesin. Tabii delilik derecesinde bir takıntılık değil bu. Amma okurken ya da izlerken erimeme engel de değil. :D

Kitap karakterlerinden sonra dizi karakterlerine el atmak istedim. Çünkü o kadar çok yabancı dizi izliyorum ki... İngilizcemin iyiliğini onlara borçluyum diyebilirim. Ve emin olun Amerikan yapımı diziler müthiş ! Adamlar fantastik - bilim kurgu alanında uzman zaten. Ve karakterleri...

Evet o konuya gelirsek aşık olunacak bir çok erkek karakter var. Bunlar daha başlangıç. Fırtınaya hazırsanız,başlıyorum.


-Supernatural : Fantastik bir dizidir. Winchester kardeşler Avcıdır. Aklınıza gelen her türlü 'doğaüstü' varlıkları avlıyorlar. Ve binbir türlü maceraya atılıyorlar.Dizi hala devam etmekte ve 9.sezondadır. Korku,macera,aksiyon,komedi ve dram seviyorsanız diziye direk başlayın derim.-

Dean Winchester (Supernatural) : Kesinlikle aşık olunası karakterlerin başında geliyor.Bir kere adam eğlenceli,komik. Bazen sadece mimikleri bile yeter. Tam serseri diyemem. Hayatı önemsiyor ama pek çaktırmıyor. Sevdiklerine çok değer veriyor. Göz bebeği Impala'ya -eski bir araba türü- takıntılı. Yemeye -özellikle hamburger ve turta-  aşık bir insan diyebilirim. Bende onun ses tonuna aşığım.. Winchester aşkına!


Castiel (Supernatural) : Dizimizin meleği ! Dean'i koruyan bir melek diyebiliriz. Dünya'da yaşamak ona zor olsa gerek bazen aklı beş karış havada. Saf ve eğlenceli biri. Üstünden hiç çıkarmadığı bir paltosu var ki 8 sezondur eskimedi :D Bu saf dolu adama tutulmamak imkansız !

Sam Winchester (Supernatural) : Winchester'ların en masumu ve sakini diyebiliriz. Abisi Dean'e göre oldukça sakin biri amma gel gör ki adam çekici. Yavru köpek bakışlarıyla -kesinlikle alaycı bir yorum değil- insanı içine çekebilir...



-Lost : Dizi hakkında buradan bilgi alabilirsiniz.-




Jack Shephard (Lost) : Adamızın tek doktoru. Sakin ve düşünceli tavırlarıyla adam zaten çekici. Gülüşü,konuşmaları ve yardımseverliği ile artı puanları topluyor. Daha ne diyeyim. Dizide gözüme kestirdiğim ilk karakterlerden biriydi.


James 'Sawyer' Ford (Lost) :Adamızın en serseri karakteri. Onu bu kadar sevmemin nedeni de bu. Sigarası,alkolü ve insanları kandırma gibi huyları olsa da adam,kendini sevdiriyor. Ada da diğerlerine lakap takmakta da ünlü. :D Her ne kadar uzaktan umursamaz biri gibi görünse de içinde fırtınalar kopuyormuş.Belki de o yüzden içiyordur...


-Fringe ; doğaüstü olayları incelen bir FBI dizi diyebiliriz. Ajan Olivia Dunham olağandışı bir olayı incelerken eskiden doktor olan Walter Bishop ile yolları kesişir. Onun oğlu Peter'da olaya girmiş olur. Mükemmel ekip ( daha sayamadığım bir çok karakter var) 5 sezon boyunca dünyayı kurtarmak için savaşırlar ve amaçlarına ulaşırlar.İzlenilmesi gereken bir dizi. Bana bir çok şey kattı. 5.sezon ile dizi final yaptı.Doya doya izleyebilirsiniz.-

Peter Bishop (Fringe) : Ses tonuna,bakışlarına ve hareketlerine hayran kaldığım bir karakter daha ! Hafiften serseri biri ama birine aşık olunca ve dizide işler ciddileştiğinde serseri halinden eser kalmıyor diyebilirim.Yeşil,etkileyici gözlerine teslim olmaya hazır olun !


Lincoln Lee (Fringe) : Dizi de sevdiğim bir yan karakterdi. Mahvetti beni bu herif. Hem kendini sevdiriyor hemde hemen terk ediyor... Ama Ajan Lee sevilmez mi? Peter'ın baş rakibi diyebilirim. :D Gözlüklü hali bile ayrı bir çekiciydi.



-The Vampire Diaries : İlk izlediğim dizilerden biri. Vampirler,kurtadamlar ve cadılar... Doğaüstü varlık dediğim hemen hemen her tür var. Diziyi anlatsam... olmaz,izlemek lazım. Dizi hala devam ediyor ve 5.sezona geçiş yaptılar. Doyasıya izleyebilirsiniz. Ve aman dikkat. Bu dizi de çok ölümler oluyor. Herkese,hemen bağlanmayın derim. :D-

Klaus (The Vampire Diaries) : Merhaba Niklaus. Diziye ilk geldiğinde düşmandı. Doğal olarak bende kısık gözlerle izliyordum onu ama Klaus değişti ve benim gözler onu pörtlemiş bir şekilde izlemeye başladı. İngiliz aksanıyla "Vampire" demesi bile mum gibi erimenize bir neden... Dış görünüşüne laf yok zaten. Ah bir de Klaus'u aşık olunca görün. O zaman mezar taşınızı hazırlayın derim.

Stefan & Damon Salvatore (The Vampir Diaries) : Zıt kardeşler diyebilirim. Stefan ; sakin ve iyilik sever biri. Kumral ve korumacı biri. Damon ise yerinde duramayan, nerde kötülük Damon orda. Ve masmavi gözlerine tezat simsiyah saçlar. Serseri biri. İşine gelirse ciddileşebiliyor. Ama Damon'ın ciddi hali genellikle ölümle sonlandırılıyor. Adam,boyun kırmayı ve kalp sökmeyi seviyor. Eh ne de olsa arkadaş vampir.Hayatın tadını çıkarıyor. :D




-HIMYM : Bir grup arkadaşın eğlenceli,komik,olaylı ve bazende hüzünlü olaylarını anlatan biri dizi. Sit-com dediğimiz 20 dakikalık dizi, gerçekten bağımlayıcı. Bir oturuşta 7-8 bölüm izlettirir. Gülmekten çenemin ağrıdığı çoğu zaman oldu. Dizi hala devam ediyor. 9.sezona geçiş yaptılar.Açın,izleyin ve zamanı doyasıya geçirin derim.-


Ted Mosby (How I Met Your Mother) : Efsane karakterlerden biri.Çok değişik bir ruh hali var. Bazen ciddi bazen komik bazen saf. Ama Mosby sevilmeyecek biri değil. Gerçek aşkını bulana kadar canı çıkıyor. Umarım buna değer :D


Marshall Eriksen (How I Met Your Mother) : Marshall'ın ismini duyunca aptal gibi sırıtasım geliyor. :D Çok eğlenceli biri ve gerçekten saf. Gerçek aşkını,Lily'i bulduğu için çok şanslı. Dünyanın en mükemmel çifti bile diyebiliriz. Bu kadar uyumlu olmaları şaşırtıcı ama mutluluk verici.


Barney Stinson (How I Met Your Mother) :  Kesinlike efsane bir karakter. Çapkın,komik,takıntılı ve çok eğlenceli bir karakter. Takım elbise dışında onu görmek çok zor. Kadınlar onun gözünde elmas değerinde. Ama elbet bir gün gerçek aşkını bulacak. Zaten bu kadar çapkın olmasının da bir nedeni var. İnsanın kalbi kırılmadan, kolay kolay değişmez.




-The Walking Dead : Bir gün uyanıyorsunuz ve dünyayı zombilerin bastığını duyuyorsunuz. Çoğu sevdikleriniz de zombilere dönüşmüş durumda... Bu durumda ne yaparsınız ? İşte bu sorunun cevabını dizide bulabilirsiniz. Zombileri konu edinen biri dizi. Ben ki zombileri sevmeyen bir insan diziye tutuldum çünkü kaliteli ve bağımlayıcı bir dizi. 4.sezona geçiş yaptılar ve gerçekten heyecanlı devam ediyor...- 


Darly Dixon (The Walking Dead) : Dizide en gerçekçi bulduğum tek insan Darly. Omzunda oku, altındaki motorsiklet ile korkusuzca zombilerle savaşıyor. Grubun en iyilerinden biri. Umursamaz tavırların altında yumuşak bir kalp var elbette.



-Merlin : Camelot Krallığı'nın hikayesi anlatılıyor. Merlin adındaki genç büyücü, Kral'ın tek oğlu Arthur'u korumakla görevli. Kaderi bu. Arthur ile binbir türlü maceraya atılıyorlar. Her defasında Merlin hayatlarını kurtarıyor ama kimse bunu bilmiyor. Çünkü Camelot'ta büyü yasak ! Büyücü olanlar ve büyü yapanların tek cezası ; idam. Merlin buna rağmen her türlü tehlikenin göbeğinde yer alıyor. Dizi 5.sezon ile final yaptı. Gerçekten mükemmel bir dizi.-


Arthur Pendragon (Merlin) : Kendileri Prens olduğundan olsa gerek biraz havalı biri. Ama aynı zamanda gerçekten iyiliksever ve alçak gönüllü biri. Merlin'le didişmeleri, şakalaşmaları izlemeye değer. Siz birde Arthur'u aşık olunca görün...

Merlin (Merlin) : Çevresindeki insanlara saf,ahmak ve bir hizmetçi olarak görülebilir ama hepsinden daha güçlü ve cesaretli biri. Yeri geldiğinde gerçekten çok komik biri olabiliyor. Ve bu adamı ağlatmasınlar... İçimden bi şeyler kopup gidiyor resmen :|



Lancelot (Merlin) : En çok bu adam için ağlamışımdır herhalde... Senaristleri alıp bir güzel dövesim var... Her neyse. Camelot'un korkusuz en cesaretli şövalyelerinden biriydi. Yumuşak,sıcacık bir kalbi vardı. Diğer tüm karakterlere göre en sakini ve uysalıydı. Ama işte o bile insanı kendine çekiyor.Fazla söze gerek yok.İzleyin,görün derim.



Daha anlatılacak, anlatırken "acaba tekrar izlesem mi diziyi ?"diyeceğim Aşık Olunacak Dizi Karakterleri yazısının devamı olucak. Önereceğiniz her diziyi dikkate alırım. :D

Sevgiler,öpücükler ; Jane