Merhabalar
Ben yine dergi yaşantıma geri döndüm. Ama bu sefer magazin dergileri değil de edebiyat dergilerine merak sardım. Lise yıllarında Twilight başta olmak üzere birçok sevdiğim ünlünün sırf posterleri ve röportajları için deli gibi aylık dergiler alırdım. Çoğu zaman derginin tamamını okumazdım bile. Hala bir kısmı kitaplığımda duruyor. Baya para yatırmışlığım vardır bu dergilere.
Şimdi ise uzun zamandır gözümün önünde olup ama nedense almaya çekindiğim edebiyat dergilerini sırasıyla alıp incelemeye başladım. Ve baya hoşuma gitmeye başladılar. İçerikleri dopdolu oluyor ve aynı zamanda çok güzel hediyeler de veriyorlar.
İlk başta KAFA dergisini aldım. Kasım sayısında kapağında Atatürk'ün fotoğrafı vardı ve içerik olarak baya ilgimi çekti. Aslında dergiyi hala okuyorum. 😃 Edebiyat dergileri bir günde okuyup bitireyim cinsinden değiller. Sindire sindire okuyorum. Tek canımı sıkan tarafı KAFA dergisinde reklamların yer alması. Yeni çıkan kitapların tanıtım reklamlarına lafım yok ama neden çikolatanın reklamını yapıyorsunuz ki? Gece gece tatlı krizim de tutuyor. 👀
Neyse, gel gelelim KAFKAOKUR dergisine. Aslında bu dergiyi bayadır biliyorum ama nedense hiç almadım. Sonra başımdan bir olay geçti ve dergiyi aldım, okudum, bayıldım! İlk önce olaydan bahsedeyim. Sonra dergi hakkında detaylı bilgi vereceğim.
Geçen hafta Ankara'dan İstanbul'a dönerken havaşta biriyle tanıştım. Çocuk resmen Murat Ceylan'ın bir küçük modeliydi. Yakışıklılık akıyor. Neyseki içi de boş değilmiş. Şansa bakın ki ilk defa konuştuğum bir erkek edebiyatla çok ilgiliydi. Türk edebiyatı, dünya klasikleri, felsefe, tarih, din derken çocuk uçağı bile kaçıracaktı. O konuşurken 'resmen erkek versiyonum' dedim. O derece bilgisi ve merakı vardı. Onun uçağı benimkinden önceydi. 'Ben gittikten sonra ne yapacaksın?' diye sorunca çantamdaki KAFA dergisini gösterdim. Çocuk da çantasını bir açtı 4 tane KAFKAOKUR! Üstüne atlamamak için kendimi zor tuttum çünkü KAFKAOKUR'un 4.sayısı Frida Kahlo temalı ve bu dergi şuan tükenmiş gözüküyor! Derginin içeriklerinden falan bahsetti. Ben o an Frida sayısıyla aşk yaşıyordum. "Bu dergiyi öneririm baya kaliteli," deyince eve geldikten bir gün sonra kardeşime kasım sayısını aldırttım.
Cidden dergiden kalite akıyor. Sayfa basımlarına, çizimlere, yazarların yazılarına her şeyine ama her şeyine abartısız aşık oldum! Bu arada dergi bana sponsor olup 'bizim bir reklamımızı yapar mısın' demedi, yanlış anlaşılma olmasın. Ben çok sevdim, cidden katkısını gördüğüm için edebiyat severelere de önermek istedim. Böyle dergiyle aşk yaşıyoruz. Yazılardaki bayıldığım yerleri elbette işaretliyorum. Dergiyi okurken nirvanaya çıkmış gibi hissediyorum. Her yerimden edebiyat fışkırıyor sanki. 😍
Dergiden kısaca bahsedeyim. Aslında öncesinde blog'unda Franz Kafka hakkında yazılar yazan Gökhan Demir, 2014 yılında dergi olarak bunları yayınlamaya karar veriyor. Başta iki ayda bir çıkan dergi, 2017 Eylül itibari ile aylık dergi oldu. Amatör yazar ve çizerlere de yer veriyorlar. Giderek daha da kaliteli bir hale gelmişler. Her sayılarında farklı bir yazarı ya da şairi mercek altına alıyorlar. Kasım ayında Özdemir Asaf'ı tanıtıp, incelemişler. Mest olarak okudum. Bu aralar zaten şairlere karşı ayrı bir ilgim var. O yüzden dergi gözümde şuan altın değerinde. 😊 Aralık sayısını da hemen kaptım ama resmen okumaya kıyamıyorum. Özellikle Aralık sayısını şiddetle öneririm! Çünkü benim favori filmimden iki karakterin ayraçları hediye: Mathilda ve Leon! Ayrıca takvim de hediye ediyorlar. Ben Franz Kafka temalı olanından aldım.
Ve sanırım kendime yılbaşı hediyesi ne alacağımı buldum. 😃 https://www.kafkadukkan.com sitesinden ilk sayılarını, gözüme çarpan ayraç ve defterlerden birkaçını alacağım. Harcayacağınız paraya kesinlikle değer! Özellikle de Kafka gibi (benim gibi) '...ben edebiyattan ibaretim' diyorsanız dergiye bir şans tanımanızı öneririm. 💚
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder