Merhabalar...
Direk konuya atlamak istiyorum. Duman ve Kemiğin Kızı'nı okudunuz mu ? Hani, birkaç hafta önce blog'da ballandıra ballandıra anlattığım şu esrarengiz seri ? Okumadıysanız ilk kitabı kapın ve sonra ikinci kitabın yorumunu buradan okuyun. Çünkü şimdi ilk kitabın yorumunda anlatamadığım dedikoduları anlatıp, ikinci kitabı çekiştireceğim.
Her şeyin değişmesi ve hiçbir şeyin değişmemesi...
Duman ve Kemiğin Kızı, özgün kurgusu ve farklı karakteri ile diğer serileri direk solluyor. Gerçekten, bu konuda abartmıyorum. Mutlaka okumanız gereken ve kitaplığınızda olması gereken bir seri. İlk kitabın başlangıcı kafa karıştırıcı olabilir demiştim. Hatta anlamadığınız yerlerde olabilir. Benim de var çünkü. Bu konuda elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. İlk kitabın üstünden kısaca geçmek gerekirse; Karou'nun ve Akiva'nın geçmişteki ilgi çekici aşkını öğrenip, şaşırtıcı detaylarını görmüştük. Karou'nun geçmişteki yaşantısı, Akiva'yla karşılaşması, yaşadıkları yasak aşk ve sonundaki ölüm cezası. Kitabı okurken merak ettiğiniz her soruyu, son sayfalarda bulmanız mümkündü. Brimstone'nun ve diğerlerinin Karou'yu neden aileden biri gibi sevdiğini, ölümlerinin Akiva yüzünden olduğunu ve asıl savaşın başladığı sinyallerini almıştınız. İşte, her şey kaldığı yerden ve daha karmaşık bir halde devam ediyor. İnanın bana, bir an yanlış kitabı okuyorum sandım. Ama sonra öyle bir ters köşeye sıkıştırıldım ki... Laini Taylor, okuyucusu ile kedinin fareyle oynaması gibi oynuyor. Her şeye hazırlıklı olun. Hiçbir şey göründüğü gibi olmayacak ve ihanetlerin aslında birer plan olduğunu anlayacaksınız. Ama en önemlisi bu kitapta dostluklar ve aşklar bitmiyor. Elbette savaşlar da...
Kitabın ilk yarısına kadar olayları anlamaya çalıştım. Bir kere, kitaba tamamen beklentisiz başlayın. İlk kitabın büyüsüne kapılıp, ikinci kitaptan daha çok beklentiniz olmasın. Süper hayal kırıklığı yaşarsınız. Beklentisiz ve sakin bir şekilde okuyun. Her şeyin açıklaması yine kitabın sonunda geliyor ve yazara hayran kalacaksınız. Bu yazara güvenim ve oyum tam!
Bu kitap, sadece bir karaktere bağlı kalmamış. Olayların oluş şekilleri, farklı zamanlarda farklı karakterler ağırlıklı olmak üzere anlatılmış. Karou'nun en yakın arkadaşı Zuzana ve onun erkek arkadaşı Mik, Karou ortalıktan kaybolduktan sonra onu aramaya çalışırlar. Zuzana durmadan Karou'ya e-mail atar. Ve en sonunda bir ipucu yakalar. Mik'i de beraberinde sürükleyerek kendilerini çöl sıcaklığında bulurlar.
Akiva, ihanet ettiği kardeşlerinin yanına yani Hazael ve Liraz'a gider. Üçü beraber, hem çıkacak savaş için hazırlanırlar hem de Kimeralar'ın öldürülmemesini engeller. Elbette gizli planları vardır ama inanın bana hiç ummadıkları bir şeyle karşılaşırlar. Yazarın şaşırtıcı kurgusundan biri bu. Ve aynı zamanda Akiva, Karou'yu öldü sanmaktadır. Yine de onu aramaya devam eder. Ve ilginç bir ipucu bulur. Bu ipucu, Karou'nun tüm hayatını geri getirebilir.
Herkes tarafından öldü sanılan Karou ise bambaşka planlar peşindedir. Fas'ın uçcuz bucaksız bir Kumdan Kalesi'nde, Kasbah'da yeni planlar peşindedir. Ama aynı zamanda tutsaktır da. İlk kitaptan Thiago'yu hatırlıyor musunuz ? Beyaz Kurt. Karou'nun geçmişteki yaşamında yani Madrigal olduğu dönemde beraber olmaya zorlandığı lider Beyaz Kurt'tan söz ediyorum. Kendileri geri döndü. İlk kitapta çok göremesek de bu kitapta ön planda. Karou'yu hem koruyor hem de kendi çıkarları için kullanıyor. Bunu yapmasının sebebi ise Karou, yeni dirilticidir. Brimstone'nun yaptığı işi devralmıştır ve Melekler tarafından öldürülen Kimeralar'ın buhurdanlarını alıp, onları yeni bedenlerinde diriltimektedir. Thiago'nun asker adamlarını. Yani bizim mavi saçlı kızımız, savaş için çalışmaktadır. Ama asıl amacı bu değildir. Bu sadece göz yanılması. Olaylar bambaşka bir boyut alacak ve yazarın şaşırtıcı kurgusuna hayran kalacaksınız. Benden söylemesi.
Belki yazdıklarım çok kafa karıştırıcı gelebilir ama inanın bana gerçekten kafa karıştırıcı. :D Kitabı okurken bir an cidden algılayamadım. Ne olduğunu, neler döndüğünü, yeni gelen karakterlerin neler yaptıklarını... Evet, birçok yeni karakter geliyor. İçlerinden sadece ikisini hatırlıyorum. Ten ve Ziri. Ten, bir kadın Kimera ve Thiago'nun sağ kolu. Karou'nun baş düşmanı diyebiliriz. Çok sinir bozucu bir karakter ama sonunda öyle bir şey oluyor ki en sevdiğim karakterlerden biri olabilir. Ziri ise Karou'nun bir nevi akrabası gibi. Madrigal zamanında Ziri daha küçücük bir çocukken bile ona hayranmış. Bu kitapta Thiago'nun asker adamlarından ama hiç ummadığınız bir anda Karou'nun en büyük destekçisi olacak ve inanılmaz bir fedakarlık yapacak. Yazarın bir şaşırtıcı kurgusu daha!
Bunların dışında... Karou'ya her zamanki gibi hayran kaldım. En bi' sevdiklerimden oldu. Tarzıyla, düşünceleriyle ve dayanıklılığı ile tam puan alır benden. En yakın arkadaşı Zuzana ve Mik kesinlikle favorilerimden! Yazar iyi ki onları da kurgunun için almış dedim. Bu iki tatlı insan, Kimeralar dünyasında oldukça cesurdu. Akiva'ya gelirsek... Soğuk bir tip ama çekiciliği de var. Onu nasıl anlatsam bilemedim ve şunu içtenlikle söyleyebilirim ki bu kitapta açık saçık bir aşk yoktu. Ama aşkın gücünü iliklerinize kadar da hissedeceksiniz. Yazarın sihirli kalemi derim buna.
Seri giderek mükemmel olmaya devam ediyor. Son kitabı çok ama çok merak ediyorum. İkinci kitabın sonu öyle planlı, öyle heyecan verici bir şekilde bitti ki... Cidden üçüncü kitabı hemen istiyorum! İstanbul'a döndüğüm zaman bu seriyi kitaplığımın baş tacı yapacağım.
Anlamadığınız yerler olursa buralardayım. Dedikodusunu da yaparız. Ama şimdilik bu kadar.
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Not: Bunu dediğime inanamıyorum ama bu serinin dizisi ya da filmleri yapılsa... Müthiş olabilir. Okurken bile hayal etmesi çok zevkli. Hem de çok!
Direk konuya atlamak istiyorum. Duman ve Kemiğin Kızı'nı okudunuz mu ? Hani, birkaç hafta önce blog'da ballandıra ballandıra anlattığım şu esrarengiz seri ? Okumadıysanız ilk kitabı kapın ve sonra ikinci kitabın yorumunu buradan okuyun. Çünkü şimdi ilk kitabın yorumunda anlatamadığım dedikoduları anlatıp, ikinci kitabı çekiştireceğim.
Her şeyin değişmesi ve hiçbir şeyin değişmemesi...
Duman ve Kemiğin Kızı, özgün kurgusu ve farklı karakteri ile diğer serileri direk solluyor. Gerçekten, bu konuda abartmıyorum. Mutlaka okumanız gereken ve kitaplığınızda olması gereken bir seri. İlk kitabın başlangıcı kafa karıştırıcı olabilir demiştim. Hatta anlamadığınız yerlerde olabilir. Benim de var çünkü. Bu konuda elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. İlk kitabın üstünden kısaca geçmek gerekirse; Karou'nun ve Akiva'nın geçmişteki ilgi çekici aşkını öğrenip, şaşırtıcı detaylarını görmüştük. Karou'nun geçmişteki yaşantısı, Akiva'yla karşılaşması, yaşadıkları yasak aşk ve sonundaki ölüm cezası. Kitabı okurken merak ettiğiniz her soruyu, son sayfalarda bulmanız mümkündü. Brimstone'nun ve diğerlerinin Karou'yu neden aileden biri gibi sevdiğini, ölümlerinin Akiva yüzünden olduğunu ve asıl savaşın başladığı sinyallerini almıştınız. İşte, her şey kaldığı yerden ve daha karmaşık bir halde devam ediyor. İnanın bana, bir an yanlış kitabı okuyorum sandım. Ama sonra öyle bir ters köşeye sıkıştırıldım ki... Laini Taylor, okuyucusu ile kedinin fareyle oynaması gibi oynuyor. Her şeye hazırlıklı olun. Hiçbir şey göründüğü gibi olmayacak ve ihanetlerin aslında birer plan olduğunu anlayacaksınız. Ama en önemlisi bu kitapta dostluklar ve aşklar bitmiyor. Elbette savaşlar da...
Kitabın ilk yarısına kadar olayları anlamaya çalıştım. Bir kere, kitaba tamamen beklentisiz başlayın. İlk kitabın büyüsüne kapılıp, ikinci kitaptan daha çok beklentiniz olmasın. Süper hayal kırıklığı yaşarsınız. Beklentisiz ve sakin bir şekilde okuyun. Her şeyin açıklaması yine kitabın sonunda geliyor ve yazara hayran kalacaksınız. Bu yazara güvenim ve oyum tam!
Bu kitap, sadece bir karaktere bağlı kalmamış. Olayların oluş şekilleri, farklı zamanlarda farklı karakterler ağırlıklı olmak üzere anlatılmış. Karou'nun en yakın arkadaşı Zuzana ve onun erkek arkadaşı Mik, Karou ortalıktan kaybolduktan sonra onu aramaya çalışırlar. Zuzana durmadan Karou'ya e-mail atar. Ve en sonunda bir ipucu yakalar. Mik'i de beraberinde sürükleyerek kendilerini çöl sıcaklığında bulurlar.
Akiva, ihanet ettiği kardeşlerinin yanına yani Hazael ve Liraz'a gider. Üçü beraber, hem çıkacak savaş için hazırlanırlar hem de Kimeralar'ın öldürülmemesini engeller. Elbette gizli planları vardır ama inanın bana hiç ummadıkları bir şeyle karşılaşırlar. Yazarın şaşırtıcı kurgusundan biri bu. Ve aynı zamanda Akiva, Karou'yu öldü sanmaktadır. Yine de onu aramaya devam eder. Ve ilginç bir ipucu bulur. Bu ipucu, Karou'nun tüm hayatını geri getirebilir.
Herkes tarafından öldü sanılan Karou ise bambaşka planlar peşindedir. Fas'ın uçcuz bucaksız bir Kumdan Kalesi'nde, Kasbah'da yeni planlar peşindedir. Ama aynı zamanda tutsaktır da. İlk kitaptan Thiago'yu hatırlıyor musunuz ? Beyaz Kurt. Karou'nun geçmişteki yaşamında yani Madrigal olduğu dönemde beraber olmaya zorlandığı lider Beyaz Kurt'tan söz ediyorum. Kendileri geri döndü. İlk kitapta çok göremesek de bu kitapta ön planda. Karou'yu hem koruyor hem de kendi çıkarları için kullanıyor. Bunu yapmasının sebebi ise Karou, yeni dirilticidir. Brimstone'nun yaptığı işi devralmıştır ve Melekler tarafından öldürülen Kimeralar'ın buhurdanlarını alıp, onları yeni bedenlerinde diriltimektedir. Thiago'nun asker adamlarını. Yani bizim mavi saçlı kızımız, savaş için çalışmaktadır. Ama asıl amacı bu değildir. Bu sadece göz yanılması. Olaylar bambaşka bir boyut alacak ve yazarın şaşırtıcı kurgusuna hayran kalacaksınız. Benden söylemesi.
Belki yazdıklarım çok kafa karıştırıcı gelebilir ama inanın bana gerçekten kafa karıştırıcı. :D Kitabı okurken bir an cidden algılayamadım. Ne olduğunu, neler döndüğünü, yeni gelen karakterlerin neler yaptıklarını... Evet, birçok yeni karakter geliyor. İçlerinden sadece ikisini hatırlıyorum. Ten ve Ziri. Ten, bir kadın Kimera ve Thiago'nun sağ kolu. Karou'nun baş düşmanı diyebiliriz. Çok sinir bozucu bir karakter ama sonunda öyle bir şey oluyor ki en sevdiğim karakterlerden biri olabilir. Ziri ise Karou'nun bir nevi akrabası gibi. Madrigal zamanında Ziri daha küçücük bir çocukken bile ona hayranmış. Bu kitapta Thiago'nun asker adamlarından ama hiç ummadığınız bir anda Karou'nun en büyük destekçisi olacak ve inanılmaz bir fedakarlık yapacak. Yazarın bir şaşırtıcı kurgusu daha!
Bunların dışında... Karou'ya her zamanki gibi hayran kaldım. En bi' sevdiklerimden oldu. Tarzıyla, düşünceleriyle ve dayanıklılığı ile tam puan alır benden. En yakın arkadaşı Zuzana ve Mik kesinlikle favorilerimden! Yazar iyi ki onları da kurgunun için almış dedim. Bu iki tatlı insan, Kimeralar dünyasında oldukça cesurdu. Akiva'ya gelirsek... Soğuk bir tip ama çekiciliği de var. Onu nasıl anlatsam bilemedim ve şunu içtenlikle söyleyebilirim ki bu kitapta açık saçık bir aşk yoktu. Ama aşkın gücünü iliklerinize kadar da hissedeceksiniz. Yazarın sihirli kalemi derim buna.
Seri giderek mükemmel olmaya devam ediyor. Son kitabı çok ama çok merak ediyorum. İkinci kitabın sonu öyle planlı, öyle heyecan verici bir şekilde bitti ki... Cidden üçüncü kitabı hemen istiyorum! İstanbul'a döndüğüm zaman bu seriyi kitaplığımın baş tacı yapacağım.
Anlamadığınız yerler olursa buralardayım. Dedikodusunu da yaparız. Ama şimdilik bu kadar.
Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane
Not: Bunu dediğime inanamıyorum ama bu serinin dizisi ya da filmleri yapılsa... Müthiş olabilir. Okurken bile hayal etmesi çok zevkli. Hem de çok!
Geçenlerde Duman ve Kemiğin Kızı'nın film haklarının alındığına dair bir haber çıktı:) facebook ve instagram sayfalarımızda paylaştık:)
YanıtlaSilbu haberi gözden kaçırmışım. musmutlu oldum şuan O.O haberi görmek isteyenler için: https://www.facebook.com/artemisseverler/photos/a.614451975277588.1073741827.178489665540490/887839984605451/?type=1&theater
Sil